Etiket arşivi: HSYK’yı kökten ele geçirme yasası

MASUM TUTSAKLAR ve AKP’nin SİYASAL KUMARI


MASUM TUTSAKLAR ve AKP’nin SİYASAL KUMARI


Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net


Başbakan R.T. Erdoğan’ın siyasal başdanışmanı ve AKP Ankara milletvekili Yalçın AKDOĞAN, 24 Aralık 2013 günü STAR Gazetesi’ndeki köşesinde son derece önemli bir makale yazmıştı.. Akdoğan’ın söz konusu yazısında vurgu yaptığı ilginç bir bölüm vardı.

Türk Ordusu’na kumpas kurulduğunu ileri süren Akdoğan,

  • Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına,
    milletin gönlünde yer edinen sivil iktidarına 
    kumpas kuranların
    bu ülkenin hayrına bir iş yapmış olmayacağını çok iyi bilir.
    Amaca ulaşmak için her yolu mübah görenlerin nasıl hastalıklı anlayışlar ürettiğini çok iyi bilir.”
     diye yazmıştı.

    (Ellerinde nur mu var, topuz mu?” başlıklı makalenin tümü için
    http://haber.stargazete.com/yazar/ellerinde-nur-mu-var-topuz-mu/yazi-820061)

Bu ağır ve ciddi suçlama ve itiraf yazısının üzerinden 62 gün geçti ve masum tutsaklar hala zindanlardan salıverilmedi.. Üstelik Başbakan dahil üst düzey AKP yöneticileri de benzer yönde demeçler verdiler bu süre içinde. Oysa 62 dakika daha “içeride tutulmaları” bile hukuksal olarak olanaksız! Bu bağlamda onlarca ulusal ve uluslararası hukuk metni gerekçe olarak sıralanabilir. Tersine tutum ve eylem için ise hukuka uygun tek bir gerekçe, hukuk normu gösterilemez!

Masum Tutsaklar Niçin Salıverilmiyor??

Kulağımıza, mide bulandıran söylentiler ulaşmakta..

Çirkin pazarlıklara bu masum ve gururlu insanların onuru ve yaşam hakkı alet edilmek istenmekte.

Tutsak kahramanların asla böyle bir pazarlığa ödün vermeyeceklerini biliyoruz.

Bir an önce serbest bırakılıp, “yeniden ve adil yargılama” yolu,
ayak sürüyerek kasten açılmamakta.

  • Süreç bilerek ve istenerek tıkanmakta ve bir
    “genel af” fa sürüklenmektedir.

RTE’nin Başdanışmanı Akdoğan’ın söz konusu yazısında yerden yere vurduğu Cemaat’in dine – vicdana –ahlaka- erdeme… sığmayan, her yolu mübah gören
zulüm ve saldırısını bu kez AKP, masum tutsakları salıvermeyerek sürdürüyor.

Oysa bu arada AKP, 17 Aralık 2013’te ortaya saçılan devasa yolsuzluklarını
örtbas etmek üzere en az 3 yasa değişimi tasarladı; utanç verici internet sansürü yasası ile HSYK’yı kökten ele geçirme yasasını Komisyonlardan ve TBMM’den tekme tokat gece yarılarında geçirdi.

MİT yasası değişimi ile de Tayyip Özel Örgütü kurarak adeta bir OHAL ilanı gerçekleştirecek. Ödleri kopuyor 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde gerçeklerin ortaya çıkmasından!

Bir türlü göremiyorlar ki artık RTE’nin ipi Atlantik ötesinde çekildi,
miadını doldurdu. Çırpındıkça daha çok batıyorlar ve ülkeye daha çok zarar veriyorlar..

  • Son 2 ayda %20’yi aşan enflasyon yaşandı, ulusal gelir bu oranda düştü,
    dış borçlar aynı oranda büyüdü ve 1/5 oranında yoksullaştırıldık! 

“Tayyip bey gitmemekte direnirse” kendisine ve ülkemize faturası daha da kabaracak. Kimi büyük uluslararası istihbarat örgütleri, kuşku yok RTE’nin tüm kirli çamaşırlarını biliyorlar..

Ya da yetenekli birileri, ilgili verilere internetten erişerek ortalığa döküverirler..
Bu yüzden internet sansürü yaşamsal önemde idi ve Cumhurbaşkanı A. Gül’e, söylentilere göre şantajla imzalattırıldı.

  • Kirli çamaşırlar, gün gelir burnunuzda metal halkaya dönüşür.. 

Ülkenizle ilgili yaşamsal ödünler dayatılır.. Kıbrıs gibi, Güneydoğu gibi..

Kıbrıs’ta 1974’ten beri 40 yıldır sağlanan barış, ancak 2 egemenlikli – 2 devletli –
2 bölgeli yapı ile sürdürülebiliyordu. Ne oldu da yeniden tek egemenlikli federal yapı gündeme taşındı??

Ne oldu da Erdoğan bir kez daha “Tek devlet – tek bayrak – tek dil – tek ülke” söylemini, yapıp ettiklerinin tam da tersine diline iğreti olarak doladı??
Tam tersinin tasarlandığı öylesine belirgin ki..
Yeter ki 30 Mart 2014 yerel seçimlerine dek bir ciddi yol kazası oluşmasın..

***

Yerel seçimler sonrası, hatta gerekirse -AKP oyları kritik derecede düşerse- öncesinde AKP’nin bir siyasal kumarıyla;

  • “Yep yeni bir beyaz sayfa açıyoruz.. Genel af…”

demagojisiyle İmralı, PKK ve KCK sanıkları – suçluları…. toptan tahliye edilmek istenmekte.

Masum kurbanlar bu iğrenç af planının piyonları yapılmak istenmekte. “

1974 Rahşan affı” nı anımsayalım.. Kimi tutuklu – hükümlüler kapsam dışı bırakılmış ve Anayasa Mahkemesi’nden 10. maddedeki “yasa önünde eşitlik” bağlamında
iptal kararı çıkarak kapsam genişlemişti.

Şimdi de benzer oyun masada..

“Tasarlanan af yasasında” görünürde belki de İmralı ve suça karışmış tutuklu PKK’lılar – KCK’lılar danışıklı olarak kapsam dışı tutulacak ama ardından bir Anayasa Mahkemesi iptal başvurusuyla (110 milletvekili nasılsa uygun kombinasyonlarla bulunur) kapsam genişletilecek..

  • AKP’nin böylesi tehlikeli siyasal kumarı geri tepip hızla tükenişe de
    yol açabilir; ateşle oynamaktır!

Bu bakımdan, böylesi basit ayak oyunlarını bir yana itip, halkı aptal yerine koyarak,
masum insanlara yıllardır sürdürülen zulme derhal son vermeleri tek yoldur.

AKP’yi daha fazla direnmeden sağduyuya bir kez daha çağırıyoruz.

İçeride ölümün eşiğinde ağır hasta 150′yi aşkın tutuklu – hükümlü vardır.

Bu insanların ise saat bile geçirilmeden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmalarından başka hukuksal – siyasal – stratejik – politik… çözüm yoktur!

Her ölüm, Anayasa Mahkemesi’nin Hilmioğlu kararında dayandığı gibi
“en temel insanlık hakkı olan yaşam hakkını engelleme” bağlamında
AKP’yi bir kez daha katil yapacaktır!

  • Elleri zaten yeterince kanlıdır; Gezi direnişinde çok cana kıymış,
    çok can yakmışlardır. En küçük bir demokratik protesto eylemine karşı
    polis var güçle halkın karşısına dikilmektedir.

Oysa makul güvenlik önlemi alarak insanların şiddet kullanmadan barışçıl protesto eylemlerini sergilemelerini, Anayasal (Md. 34 : Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.) ve AİHS’ne dayalı (Md. 11 : Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak…
haklarına sahiptir.) 
haklarını kullanmalarını sağlamak iktidarın görevidir.

Sonuç                     :

Bu arada Genelkurmay Başkanlığı, kumpas savları karşısında suç duyurusunda bulunmuştu ancak bu girişimi ne aşamada, izliyor mu??
Bir açıklama yapabilir mi Sayın Özel Paşa??

Ergenekon – Balyoz vb. düzmece davalarda yurtseverler kumpasla
kodese tıkılırken, aslında son çözümlemede tasarlanan kapsamlı bir PKK affıdır. Zindandaki masum asker – sivil yurtsever tutsaklar; gerçekte bu lanetli planın REHİNELERİDİR!

Ancak; “içeride” yaşamını yitirecek her masum tutsağın katili 1. derecede AKP ve siyasal iktidar olacaktır ve bunun da hukuksal hesabı er ya da geç mutlaka ama mutlaka sorulacaktır.

Azıcık yakın ve uzak tarih bilgisi, bu yargımızın çok sayıda somut, şaşmaz örneği ile dolu.

Sevgi ve saygı ile.
24 Şubat 2014, Ankara

(Notlar :
1. Makale içeriğini bir bölümü, 22.2.14 günü Ankara’da 74.
SESSİZ ÇIĞLIK eyleminde dile getirilmiştir.

2. Makale 904 sözcük olup pdf olarak indirilebilir : MASUM_TUTSAKLAR_ve_AKP’nin_SIYASAL_KUMARI)