‘Müslüman olmak için önce insan olun’ deseydin.
Hangi elle yemek yenilmesinin günahına değil de;
Sayıştay raporuna takılsaydın keşke..
İçi boşalan Telekom’a yandaşa peş keş çekilen fabrikalara, limanlara, santrallere,
talan edilen arsalara, ormanlara…
Halkbank’a, Zarrab’a, Mehmet Cengiz’e!
“Babalar gibi satanlara” kul hakkını hatırlatsaydın keşke!
*
‘Ejder meyveli smoothie’ içenlere su zamlarını, saraylarda oturanlara doğalgaz faturalarını,
milyarlık çanta takanlara pazar torbalarını, uçaklara, makam arabalarına, gemilere doymayanlara ucuz ekmek kuyruğunda bekleyenleri gösterseydin keşke!
“Allah ile aldatmayın” deseydin..
Hak deseydin, hukuk deseydin, emek deseydin…
Aladağ’da ölen
Ensar’da taciz edilen
Soma’da yetim kalan çocukların davasına sahip çıksaydın keşke!
“Ziyaret” demişken..
SMA hastası çocukların bir damla ilaç için yalvaran ailelerini de ziyaret etseydin keşke.
Ya da evladını aradığı için dövülen, ‘paçoz’ diye hakaret edilen ‘Cumartesi Anneleri’ni..
Hemen her gün kocaları tarafından dövülen, bıçaklanan, vurulan kadınları
tacize uğrayan çocukları
eziyet edilen hayvanları,
Mazlumları ve tüm mağdurları…
*
Donarak ölen askerlerin, iş kazasında ölen işçilerin ya da tren kazasında ölen canların taziyesine,
Haklarını aradığı için dövülen işçilere,
gerçekleri yazdığı için cezaevine tıkılan gazetecilere,
anneleriyle birlikte gün sayan hapis çocuklara da gitseydin keşke!
Rock müzik yapıyor diye işinden atılan imamı,
KHK ile ihraç edilen askeri, polisi, öğretmeni, hakimi…
“Geçinemiyoruz” diye ağlayan emekliyi, memuru, asgari ücretliyi, çiftçiyi de ziyaret edip;
-Aç mısınız? diye sorsaydın keşke!
***
Velhasıl..
“Konuştuklarından değil sustuklarından da sorumlusun aslında”
Sana göre “İnsani duygularla yapılan bir ziyaret” olsa da!
Tarih yazacak; bu düpedüz hıyanet!