Fazla açılımdan kıçımız gözüktü…
15 Ekim 2014, SÖZCÜ
Açılım kapsamında askerlerin teröristleri görmezlikten gelmeleri istenince,
komutan pusuda teröristi görünce askere sordu:
“Kim acaba?”
Asker baktı gördü:
“Hani?..”
Komutan dürbünü ters çevirdi:
“Deee nerede…”
*
Zaytung gibi mi geldi size…
Peki şu mizah mı:
Sokaklar savaş alanına döndüğünde, güneydoğu ve doğudaki kentler alevler içinde kalıp Ankara’da panik başladığında, hapishanedeki Apo’ya cep telefonu götürüp
rica ettiler:
“Ara da dursunlar…”
HDP açıklamasaydı, bu komediyi kaçıracaktınız….
*
Bizler “açılım”, “çözüm”, “süreç” gibi asla ne olduğu belli olmayan laklakalar
ortaya atıldıkça “Etmeyin” dedik…
Ama Kibariye beğendi…
Şakşakçı sanatçılar, yazarlar, iş adamları, çoğu yanaşma aydın “hakikaten çok güzel bir şey” dediler… Ne olduğunu bilen yoktu ama “faydalı” olduğunu bilen çoktu,
bizim memleketin yalakalığıdır…
*
Açılım diye diye….
Eşkıya şehre indi, vergi toplamaya koyuldu, tapu veriyordu, trafik denetimine başladı… Bayraklar indirildi, Atatürk büstleri yakıldı, okulları kapatıldı…
Öğretmen atamasına geçtiler…
Tık çıkmadı…
*
Ne zaman ki dış politikaya da karışıp “IŞİD’ı vur” dediler…
Olmayınca, şehirleri ele geçirmeye kalktılar… İktidarı sallamaya başladılar…
İmam baktı koltuk elden gidecek…
Birkaç gün önce “vur emri” çıktı…
*
Ama artık çok geç…
Artık Türkiye’de iç barıştan söz edilemez…
Mahalleler bölündü, kahvehaneler ayrıldı, sokaklar farklı, şehirler ayrı ayrı,
haneler düşman…
Paramparçayız…
*
Açılım sonunda ortaya çıkan paketlerini dün gördünüz…
Molotof atana kurşun sıkacaklar…
İyi mi?..
Sokaklarda öldürdükleri çocuklar yetmedi…