Atatürk’e bu saygısızlığı
savaştığı düşmanları bile yapmadı!
Uğur DÜNDAR,
SÖZCÜ, 18.03.2015
Facebook: halkinsozcusu
Twitter: ugurdundarsozcu
e-mail: ugur.dundar@ugurdundar.com.tr
Sevgili okurlarım,
Bizler bugün 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. Yıldönümü’nü kutlarken, yaklaşık 1,5 milyar kullanıcısıyla dünyanın en büyük sosyal ağı olan Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg “Atatürk’e hakaret edilen mesajları kaldıracağız.” demiş.
Bu kararı alırken, Türkiye’nin tarihsel ve kültürel değerlerini korumayı amaçladıklarını söylemiş. Atatürk’ü Türkiye’nin korunması gereken büyük tarihsel ve kültürel değeri olarak kabul ettiklerini belirtmiş.
* * *
Peki Facebook bu özeni gösterirken, Atatürk’e yönelik saygısızlıklara en başta karşı çıkması gereken kurumlardan biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı ne yapıyor?
2011 yılından bu yana (Prof. Mehmet Görmez başkan olduktan sonra) ulusal bağımsızlığımızı ve laik demokratik Cumhuriyet’i borçlu olduğumuz Atatürk’ü bırakın yüceltmeyi,
O’na yapılan saygısızlıkları ve hakaretleri kınayan bir fetva bile yayınlamıyor.
Dahası “Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” için hazırlanan hutbelerden
Mustafa Kemal’in ismini çıkarıyor.
Adını bile anmıyor.
Yani O’nu Çanakkale Savaşları’nda yok sayıyor!
Böylece Gazi’ye büyük saygısızlık yapıyor.
* * *
Diyanetin neden böyle davrandığının ipuçlarını ise tarihe “Cumhuriyet’i en iyi anlatan yazar” olarak geçen merhum Turgut Özakman’la, vefatından önce Sözcü için yaptığım son röportaj veriyor:
Özakman usta o röportajda “Cumhuriyet ruhunu, Çanakkale’ye borçluyuz” diyor.
Çanakkale Zaferi’ni ve o kahramanlık destanında Mustafa Kemal’in rolünü anlatırken de şunları söylüyor:
“Çanakkale Savaşı’nın bir yazarın hayaline ihtiyacı yok ki. Rahmetli Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çanakkale Savaşı için “Yeni Türkiye’nin önsözüdür” demiş. Ne kadar haklı. Çanakkale ruhu genişler, yoğunlaşır, daha bilinçlenir ve Kuvayı Milliye ruhunu oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti’ni, bağımsızlığımızı bu ruha borçluyuz.
Özakman, çarpıcı açıklamalarına devam ediyor:
“İngilizler’in Çanakkale Savaşı hakkında 2 ciltlik bir askeri tarihi var.
Bazı ayrıntılar dışında objektif anlatıyorlar. Türkçe’ye 3 kez çevrildi. Atatürk için diyor ki:
-
“Çanakkale’de geleceği elinde tutan komutan, üstün şahıs,
Mustafa Kemal’di.
M. Kemal Çanakkale Savaşı’nın kaderini tayin etmiştir.”
Bizim bazı amatör tarihçiler ile bazı bilim (!) adamlarımızı okurken ve dinlerken, hakikat adına utanıyorum. Bari düşman kadar hakikate saygılı davransalar!
4 büyük zaferi vardır ve bu zaferlerle başkent İstanbul yollarını düşmana kapatmıştır :
1. 27. Alay’la birlikte Arıburnu Zaferi,
2. Anafartalar Grup Komutanı olarak 1. Anafartalar Zaferi,
3. Conkbayır Zaferi,
4. İkinci Anafartalar Zaferi. Bu son savaş Çanakkale’deki en büyük savaştır.
Atatürk bu savaşla tarih sahnesine çıktı. Yıldızı parladı. Komutanlığı, başarıları, özellikle askerler, subaylar ve yaralılar aracılığı ile memlekete yayıldı. Samsun’a çıktığı zaman bilinen, güvenilir bir komutandı. Bunun büyük yararı olmuştur. Bu savaşın Atatürk’ün ufkunu da genişlettiğini söyleyebiliriz. Emrine 3. Kolordu verilmişti. Bu bir ordu demektir. Ordu Komutanı’ndan başka hiçbir Çanakkale Komutanı’nın emrinde bu kadar kuvvet bulunmamıştır.”
* * *
Düşmanları bile Atatürk’ten övgüyle söz ediyor.
İçimizden birileri ise O’nun hakkında düşman kadar bile hakikate saygılı olamıyor.
Nurlar içinde yatmasını dilediğimiz Özakman usta ne de güzel söylemiş değil mi?
*****
UĞUR DÜNDAR’IN NOTU: Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tarihin akışını değiştiren bu eşsiz destanı yazan tüm kahramanları rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde sevgi, saygı ve minnetle eğiliyorum. Bu arada “Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu” adlı romanı Yeni Zelanda’da, iki hafta içinde en çok satılan kitaplar arasına giren değerli yazar Buket Uzuner’i de içtenlikle kutluyorum.