Etiket arşivi: Ali Sirmen : Kaçırılmaz fırsat

Ali Sirmen : Kaçırılmaz fırsat

Kaçırılmaz fırsat

Cumhuriyet, 28.04.2018

Şimdiye dek, siyasetin gündemini belirleyen, işine geldiği gibi algı oluşturan partisinin kurmay takımı ve danışman kadrosunun da katkısıyla hep Tayyip Bey’di. 

O gündemi belirliyor, o algıyı oluşturuyor, muhalefet de peşi sıra gidiyordu. Artık durum değişmiştir. AKP-MHP elbirliği ve YSK desteği ile İYİ Parti’yi sandık dışı bırakma manevrası, çok yerinde demokratik dayanışma hareketiyle ön alan CHP’nin 15 milletvekilini ödünç vermesiyle işler ters tepmiş, 24 Haziran seçimleri arifesinde inisiyatif muhalefetin eline geçmiştir. 24 Haziran’da iki seçim yapılacaktır. Bunlardan birincisi olan iki turlu Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turuna muhalefetin çatı adayı şıkkını bir yana bırakarak, herkesin kendi adayı ile girmesi, işbirliğinin ikinci turda yaşama geçirilmesi kararı verilmiştir.  Doğru olan da budur. Bu durum, güç birliğini ortadan kaldırmıyor, tersine olması gereken zamana kaydırıyor.
***
Yine de partiler, özellikle de CHP ikinci turda, potansiyel seçmeni dışında kalan kesimlerin de desteğini sağlamanın gereğini yerine getirmek için cumhurbaşkanı adayını saptarken kimi ölçütlere uymak zorundadırlar. 
Kemal Kılıçdaroğlu, ana muhalefet lideri olarak, 24 Haziran ve ertesinde kendisine düşecek, çok kritik eşgüdüm görevinin gereğini layıkıyla yerine getirmek için, aday olmamayı yeğlerken bu noktayı da göz önünde bulundurmuş görünüyor. AKP’nin Türkiye’de çoğunluk olan sağ seçmen nezdinde uzun yıllar ısrarla çalışarak oluşturduğu CHP alerjisinin ikinci turda etkili olabileceği düşünülünce, CHP etiketiyle çok özdeşleşen bir aday yerine, partinin ilkelerini benimsemiş, Cumhuriyetin temel değerlerine bağlılığı tartışma götürmez, ama CHP’nin potansiyel seçmeni dışında da tartışmasız kabul görmesi olasılığı daha fazla olan bir adayın gösterilmesini yadırgamamak gerek. 
CHP’nin adayının kim olabileceği konusunda ad üzerinde durmaktan çok yukarıda belirttiğimiz niteliklere uygun ve hırçın bir görüntü vermeyen biri olması gerektiğini vurgulamakla yetinelim.
***
Oylamanın 2. bölümü parlamento seçimi. 24 Haziran oylamasında, bundan böyle sayıları 600’e ulaşacak olan milletvekilliklerinin 301’i ve daha yükseğini alan yasama çoğunluğunun denetimini eline geçirecek. Tek adam yönetiminden parlamenter sisteme dönüşü öneren muhalefetin amacına ulaşabilmesi ve parlamenter sistemin işlerlik kazanabilmesi için, yasamada çoğunluğu ele geçirmesi şart. 
Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e önerdiği milletvekili seçiminde ittifak modeliyle ilgili olarak yaptığı sunumda CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve BTP’nin ittifak yapmaları halinde AKP- MHP ittifakının parlamentodaki sandalye sayısının 297’de kalacağı öngörülüyor. 
Ulusal mutabakatın yolunu açan geniş tabanlı bir ulusal ittifak yalnız katılanlarına seçimlerde avantaj sağlamakla kalmayıp, oylama sonrasında oluşacak demokrasiye geçiş cephesini oluşturması açısından da yararlı, hatta elzemdir. Böyle bir oluşuma Türkiye şu anda büyük ölçüde ihtiyaç duymaktadır. Emre Kongar’ın dünkü yazısında da çok isabetli olarak belirttiği gibi “Türkiye için kalıcı bir demokratik anayasa, ancak HDP ile MHP’nin birlikte kabul edebilecekleri bir metin ile oluşturulabilir.” 
Artık MHP’yi tarihe karıştıracak olan İYİ Parti’nin, şiddete karşı çıkan Demirtaş çizgisinde HDP’nin ve yolsuzluğa bulaşmamış, tek adam rejimine karşı tavır almış, siyasal İslam kanadından Saadet Partisi’nin de yer alacağı, zaman içinde geniş tabanlı toplumsal koalisyona dönüşecek bir ittifakın gerçekleşmesini, İYİ Parti ile HDP’nin bir araya gelmesini şimdilik olanaksız kılan koşullar engellemektedir. Ama o günlere doğru giderken, 5’li ittifak, artık siyaset oluşturmada inisiyatifi eline geçirmiş görünen muhalefet ve de bütün Türkiye açısından kaçırılmaması gereken bir fırsattır.