Etiket arşivi: “1. Ordu merkezli cunta yapılanması”

Ya bu dava bozulur ya Erdoğan bu danışmanını kovar


http://www.odatv.com/n.php?n=ya-bu-dava-bozulur-ya-erdogan-bu-danismanini-kovar-2510131200

25.10.2013 00:57

Başbakan Erdoğan’ın hukuk danışmanı ve yeni TCK’nın mimarlarından
Prof. Dr. İzzet Özgenç’in, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Balyoz kararıyla ilgili Yargıtay’a gönderdiği 46 sayfalık mütalaasının tam metnini ele geçirdik.

Balyoz sanığı Tümamiral Erdem Caner Bener’in Avukatı Abdullah Alp Aslankurt’un istemi üzerine hazırladığı raporu, Yargıtay’ın onama kararını açıklamadan 1 ay önce
4 Eylül 2013’te Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderen Prof. Özgenç’in,
“darbe” hükmünü hukuksal ve bilimsel kanıtlarla çürütürken, yer yer 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını ti’ye aldığı görüldü.

Prof. Özgenç’in, karardaki mantığı 1930 faşist İtalyan Ceza Kanunu’ndaki anlayışa benzetmesi de dikkat çekti.

İşte Prof. Özgenç’in hukuksal mütaalasında yer alan önemli kimi saptamalar:

  • Kararda önemli hukuka aykırılıklar ve hatalar bulunmaktadır.
    Burada en çok yalnızca hazırlık hareketinin varlığından söz edilebilir.
  • “Darbe suçu” denmesinin bilimsel dayanağı yoktur.
  • Gerekçeli karar çelişkilerle doludur.
  • Kararda, suç teorisinin günümüzde ulaşmış bulunduğu gelişmişlik düzeyi itibarıyla artık kabul görmeyen sübjektif teori esas alınmıştır.
  • Gerekçeli hükümde, “1. Ordu merkezli cunta yapılanması” ve “sanık Çetin Doğan liderliğindeki cunta yapılanması” gibi ibareler kullanılmış ise de sanıklar arasında, TSK’nın mevcut olan hiyerarşik ilişkinin dışında bir hiyerarşik yapılanmanın varlığından söz edilmemiştir. Bu durum karşısında, Gerekçeli Hükümde suç örgütünü çağrıştırır biçimde “cunta yapılanması” ibaresinin kullanılması doğru olmamıştır.

DAVA DIŞI KİŞİLER KİM?

Baştan sona dijital verilere dayanan Balyoz davasında
sanıklar, delillerin sahteliğini bilimsel raporlarla ispatladı, ancak Mahkeme,
hiçbir bilimsel temeli olmayan bir izahla, dijital verilerin güncellendiğini öne sürdü.

Prof. Özgenç, mahkemenin bu konudaki hükmünü değerlendirirken de
şu çok önemli gerçeği şöyle sorguladı:

“Gerekçeli Hükümde, ‘Özellikle darbe hazırlıklarının güncelleneceğine ilişkin talimatları içeren belgeler’ göz önünde bulundurularak, delil olarak kullanılan bu bilgisayar kayıtlarının ‘sanıkların ya da sanıklardan bu çalışmaları devralmış dava dışı kişilerin elinde’ tutulmuş olduğu kabul edilmiştir. Mahkemenin bu kabulüne göre, söz konusu plan çalışmaları, 2003 yılının Ağustos ayı itibarıyla son bulmuş değildir. Bu tarihe kadar oluşturulmuş olan bilgisayar kayıtlan üzerinde, bu tarihten sonra da güncelleme faaliyetinin icra edildiği, mahkemece kabul edilmiştir. Ancak, Mahkeme Kararında kullanılan ‘sanıklardan bu çalışmaları devralmış dava dışı kişiler’den kimlerin ve
neyin kastedildiği anlaşılamamıştır.

Önemle belirtmemiz gerekir ki; ceza muhakemesi hukukunda ‘dava dışı kişi’ diye bir kavram mevcut değildir. Darbeye teşebbüs edildiğinin, fakat ‘icra’sının 2003 yılının Ağustos ayında akamete uğradığının, söz konusu harekât planlarına ilişkin bilgisayar kayıtlan üzerinde bu tarihten sonra da güncelleme faaliyetinde bulunulmuş olduğunun kabulü karşısında, bu faaliyetleri icra eden ve sanıklar dışındaki kişilerin de ceza hukuku sorumluluğunun olup olmadığının tartışılmamış olması, Mahkeme Kararı bakımından önemli bir eksikliktir.”

GÜNCELLEME İZAHI KÜRSÜLERDE HATALI HÜKÜM ÖRNEĞİ OLUR

Prof. Özgenç, mahkemenin güncellenen dijital verilerin neden çelişki ve yanlış bilgiler içerdiğine ilişkin gerekçesini resmen ti’ye alıp, şunları söyledi:

“Gerekçeli Hükümde, içeriklerinde çelişkiler bulunan bilgisayar kayıtlarının hukuken geçerli delil olma özelliği taşıyıp taşımadığı konusunda yapılan değerlendirmede,
bu çelişkilerin ‘yakalanmaları halinde kullanılmak üzere bizzat sanıklar tarafından
bilerek yapıldığı ihtimali’ne dayanılmış olması, hatalı hüküm bakımından önemli bir
kötü örneği oluşturmaktadır.”

Prof. İzzet Özgenç, Erdoğan’ın yalnızca hukuk danışmanı değil.
2008’de YÖK Başkanvekilliğine getirdiği, ancak Cumhurbaşkanı Gül’ün ekibiyle anlaşamadığı için bu görevinden istifa eden bir isim.

Erdoğan ve bakanları, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını adeta alkışladı.
Ancak Danışmanının verdiği mütaala ortada. Ve mütaalası Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce de dikkate alınmadı, yerel mahkemenin bu çelişkilerle dolu kararı,
yeni çelişkilerle onandı.

Bu durumda, “Ya bu dava bozulur ya Erdoğan Danışmanını kovar”
demekte haksız mıyız?

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e
kucak dolusu sevgiler

Müyesser Yıldız
Odatv.com

PROF. ÖZGENÇ’İN 46 SAYFALIK MÜTAALASININ TAM METNİ İÇİN TIKLAYINIZ

Prof_Ozgenc’in_Balyoz_Karari_mütalaasi