Dostlar,
Bilindiği gibi Yargıtay 3. Ceza Dairesi (CD) 2. kez AYM’nin ihlal kararını tanımayarak Anayasa’nın 153. maddesini açıkça çiğnedi.
Bu eylem, en azından TCK m. 309’da tanımlanan “Anayasayı ihlal” ve m.257’de tanımlanan görevi kötüye kullanma suçları bakımı dan tipik. (Bkz. ceza hukukçusu Prof. Doğan Soyaslan, http://ahmetsaltik.net/2023/01/18/anayasayi-ihlal-sucu/ )
BİRGÜN gazetesi, kıdemli Anayasa hukukçusu Sayı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ile bir söyleşi yaptı. Kaboğlu, 3. CD’nin kararını bir “yargısal karar” olarak değil, “bir metin” olarak niteledi. Hukuka aykırı, çelişkilerle dolu, tutarsız ve niyet okumaya dayalı, somut suç kanıtlarına dayanmayan bir politik bildiri (manifesto) olarak değerlendirdi.
Sorunun Can Atalay boyutunu aştığını ve ülkemizin bir Anayasal beka sorununa tırmandığını belirtti. 3. kez AYM’ye başvurulmasını ve bu kez AYM’nin çok daha net, kararlı, HSK ve TBMM’ye dönük yapılması gerekenleri de vurgulayan daha cesur bir karar alması gerekeceğini söyledi. Bir yandan da AİHS’nin de çiğnenmesi (ihlali) gerekçesi ile AİHM’ne başvuru hazırlığı istedi.
Anayasa ve Ceza Hukuku uzmanlarının Yargıtay 3. CD kararını, Kaboğlu’na göre “metnini” hukuksal bakımdan irdeleyen ve geçersizliğini ortaya koyan bir rapor hazırlanmasının gerekeceğini de belirtti.
19 dakika süreli video kaydını izlemek için tıklayınız.
https://www.youtube.com/watch?v=Dm5q79D_9es
Sayın Kaboğlu’na biz de bir kamu hukukçusu ve siyaset bilimci olarak bütünüyle katılıyoruz.
AKP/RTE iktidarının bu açık sivil darbesi mutlaka boşa çıkartılmalıdır.
AYM, kendi hukukunu da korumalıdır.
Anamuhalefet CHP’nin TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırması ve tüm ulusa dönük miting çağrısı son derece yerindedir ve önemsiz ayrıntılar bir yana bırakılıp desteklenmelidir.
AKP=RTE iktidarı, 3 Kasım 2002’de iktidar olduğundan bu yana tek başına ülkeyi yönetiyor. Ekonomist olduğunu savlayan RTE’nin hala diploması ortada yok ama enflasyon, 21 yılın rekorunu kırıyor. Üstelik TÜİK’in gerçeğin yarısı oranında enflasyon ilanına karşın.
On milyonlarca insanımız “KASITLI OLARAK”, bilerek ve isteyerek, “nass” aldatmacasıyla açlık sınırının altına itildi. Böylelikle biat ettirilerek AKP’ye oy vermeye zorlanmaktalar. Ekonomi, örtük bir iflas içinde. Bunların konuşulmasını istemiyor, gündem dışına itmek istiyorlar. O yüzden de habire yapay sorunlar yaratarak kamuoyu dikkatini dağıtmak, yormak ve gerçek sorunların gündemden düşürülmesini hedefliyorlar.
Yakın hedef 31 Mart yerel seçimleri.. Arından ekonomik çöküntü halkın belini daha da bükecek. Hele bu yerel seçimlerden AKP=RTE güçlenerek çıkarsa, frenlemek daha da zorlaşacak. Sıra Anayasa değişikliğine gelecek ve RTE’ye yeniden aday olma yolu açmak, laikliği iyice sulandırmak, vatandaşlıkla ilgili maddeyi (66) yozlaştırmak… başlıca hedefler.
Tüm yurtseverlerin politik görüş ayrılıklarını erteleyerek,
bir ulusal direniş hattı örmesi gerek.
- Anamuhalefetin halkı örgütlemesi, gerek.
- Halka, olup – bitenlerin içyüzünü anlamalarında sürekli, destek gerek : Aydın sorumluluğu!
Türkiye’miz, ülkemizi – halkımızı bölücü ve dinci, dış destekli AKP/RTE iktidarından demokratik meşru direniş hakkını kullanarak kurtulmasını bilecektir. Sonra sıra bağımsız- yansız yargıda hesap sormaya gelecektir. Tarihin yerleşik pratiği budur, hiç kimse aklından çıkarmasın..
Sevgi ve saygı ile. 04 Ocak 2024, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimci (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik