Dr. Cihangir Dumanlı
Em. Tuğgeneral, Hukukçu
Kara Harp Okulu’nun diploma töreninde bir grup teğmenin laik demokratik cumhuriyete bağlılık andı içerek “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demeleri, geleceğimiz için umut verici.
AKP iktidarının TSK’ya vurduğu darbelerle kendi ordusunu oluşturma çabalarına ve askeri okullarda cemaat yapılanmalarına karşın bu oyuna gelmeyeceklerini göstermiş olmaları sevindirici. Olay, karşı devrimcilerin tüm çabalarına karşın TSK’daki “Atatürkçü özün” kaybolmadığını (yitmediğini), kaybolmayacağını (yitmeyeceğini) göstermektedir.
Öncelikle bu teğmenleri iki bakımdan kutuluyorum:
- Atatürk’e sahip çıktıkları için,
- Bunu korkmadan açıkça gösterdikleri için
Böyle kahraman teğmenleri yetiştiren Harbiye’nin komutan ve öğretmenleri de kutlanmayı hak ediyor.
Neden Oldu?
- Bu olay AKP’nin kendi ordusunu oluşturma cabalarına haklı bir tepki ve isyandır. ,
AKP, iktidarının ilk yıllarında “askeri vesayeti ortadan kaldırmak” bahanesi ile TSK’nın gücünü ve saygınlığını azaltıcı önlemler almış, 15 Temmuz (2016) hain darbe girişimi fırsata çevrilerek TSK’ya vurulan darbelerin şiddeti ve yoğunluğu artırılmıştır. Bu kapsamda:
- FETÖ’nün düzmece davalarında pek çok birikimli, deneyimli Atatürkçü subay ve general/amiraller Ordu’dan çıkartılmış, yerlerine cemaat üyeleri yerleştirilmiştir.
- Cumhurbaşkanı (AS: RTE!) bu tuzak (kumpas) davaların savcısı olduğunu söylemiştir!
- Üst düzey emir-komuta ilişkisi anayasaya aykırı olarak değiştirilmiş, Genelkurmay Başkanlığı işlevsiz duruma getirilmiştir.
- Yüksek Askeri Şura (YAŞ) sivilleştirilerek liyakata (yaraşırlığa) dayalı yükselme sisteminden sadakata dayalı yükseltme sistemine geçilmiş, Orduya siyaset sokulmuştur,
- İç Hizmet Yasası değiştirilerek,
TSK’nın “Cumhuriyeti koruma ve kollama” görevi kaldırılmıştır. - Askeri sağlık sistemi bozulmuştur (AS: dağıtılmıştır!).
- Askeri adalet sistemi bozulmuştur (AS: Çok büyük ölçüde kaldırılmıştır..)
- Askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapatılmıştır.
- Harp Okulları Kuvvetlerinden (AS: İlgili Kuvvet Komutanlığından) alınmış, Milli Savunma Üniversitesine bağlanmıştır.
- Harp Akademilerinin statüleri değiştirilmiş, kurmay subay olmanın önemi azaltılmıştır.
- Jandarma TSK’dan ayrılmıştır. (AS: Kır polisi diye İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır.)
- Askerlik süresi kısaltılarak ve bedelli askerlik getirilerek eğitim zafiyeti yaratılmıştır.
- 26. Genelkurmay Başkanı (İlker Başbuğ) terör örgütü başı olmakla suçlanmış, hapsedilmiştir!
- Yaşamlarını TSK’ya adamış generallere 28 şubat düzmece davası ile çok büyük haksızlık yapılmış, Onların kişiliğinde TSK’nın saygınlığı azaltılmıştır.
- Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Sekreterliğinin işlevleri azaltılmış, Millî Güvenlik Akademisi kapatılmıştır.
- Ulusal bayramlardaki görkemli törenler iptal edilmiştir.
- Harp Okulları giriş yönetmeliği değiştirilerek cemaat üyelerinin girişi kolaylaştırılmıştır. Üniversite ara sınıflarından mülakatla (görüşmeyle) öğrenci alınarak bu Okullarda cemaat yapılanması oluşturulmuştur. Bunun bir yansıması geçen yıl Tuzla Piyade Okulunda 10 Kasım töreninde Atatürk rozeti takmayan teğmenler de görülmüştür.
Bu liste uzatılabilir.
Bütün bunların amacı, AKP’nin kendi ordusunu oluşturarak ulusal güvenliği zayıflatmaktır.
TSK partinin değil, devletin ordusudur!
TSK üst komuta kademesi bu yapılanlara tepki göstermemiş, iktidarla uyumlu davranmıştır.
İşte “bu kahraman teğmenler”, bir bölümü sıralanan çok olumsuz gelişmelere tepki göstermiş ve Atatürk’ün okulundan mezun olmanın gururu ile O’na bağlı kalacaklarını haykırmışlardır.
Mustafa Kemal’in askeri olmak..
Bu bir siyasal söylem değil, TSK’nın varlık nedenidir.
Mustafa Kemal’in yolundan gitmek demek:
Anayasada belertilen laik-demokratik cumhuriyete sahip çıkmak;
Bilimin öncülüğünde Atatürk devrimlerini yaygınlaştırmak ve geliştirmek;
tam bağımsızlığa ve ülke bütünlüğüne duyarlı olmak demektir.
Teğmenler tam da bunları vurgulamışlardır.
Tepkiler
Teğmenlerin bu davranışına tepki gösterenler, yukarıdaki ilkeleri benimsemeyen karşı devrimcilerdir.
Olay, devrim-karşı devrim savaşımının bir parçasıdır.
Bu savaşım tarihin durdurulmaz akışıdır ve sürecektir.
“Mustafa Kemal’in askerleri” bu tepkilerden etkilenmez, onlarla savaşımı sürdürür.
Yolları açık olsun!
Tek sözle : MUHTEŞEM.
Kalbinize ve kaleminize sağlık sayın DUMANLI.