MEB’in BİLİME ve LAİKLİĞE AYKIRI EĞİTİM PROGRAMI (MÜFREDAT) HAZIRLAMA ÇABALARI!

Prof. Dr. F. Dilek Gözütok
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fak. Emekli Öğretim Üyesi
ADD Bilim Kurulu Üyesi

Dostlar,

Dilek hoca 45 yıllık Eğitimbilimci. Aşağıda, kapsamlı bir raporunun giriş ve sonuç bölümünü bulacaksınız.
Tümü 10 A4 sayfası PDF olarak eklenmiştir:

MEB’İN BİLİME ve LAİKLİĞE AYKIRI EĞİTİM PROGRAMI (MÜFREDAT) HAZIRLAMA ÇABALARI!

Özenle okunması ve bu ilkel – dinci saldırının geri püskürtülmesi gerek.
Kendisine teşekkür ederken, herkesi göreve çağırıyoruz. 12 Mayıs 2024

Dr. Ahmet SALTIK

=================================================
T.C. MEB’de NELER OLUYOR?

  1. Birkaç hafta önce MEB’in sitesine “Temel Yaşam Becerileri”, “Adabı Muaşeret” (görgü kuralları) vb. adlarında din öğretmeyi amaçlayan (Aşağıda kimi örnekleri verilen) ve adına “Program” dedikleri kimi metinler düştü.

2) Bu hafta “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatı” başlığı ile 10 yıllık çalışmanın ürünü olduğu belirtilen bir metin yayınlandı. Bir hafta içinde kurumlardan ve kişilerden görüş bildirmeleri istendi. İsmet Yılmaz bakan iken 2017’de benzer bir program yapılmış, Eğitim Sendikaları, üniversiteler, öğretmenler görüş bildirmişti. Hiçbir görüş dikkate alınmadan “binlerce görüşe dayalı” diye ilk yazılan metin uygulanmıştı. İsmet Yılmaz’dan sonra bakan Ziya Selçuk da “2023 Vizyonu” adıyla  “Harezmi Modeli” ve daha birçok adlar altında program değişiklikleri yaptı. Dersleri birleştirdi, ders saatlerini azaltıp arttırdı. Ardından (AHİM kararlarına karşın) dersler, “Zorunlu”, “Seçimlik” ve “Zorunlu Seçimlik” gibi gruplara ayrıldı. Öğrenciler zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi dışında bir din dersini daha zorunlu olarak seçmeye mecbur edildi. Yani bu hafta yayınlanan metnin 10 yıllık bir çalışma olma olasılığı yoktur. Deneyimlerimiz gösteriyor ki yine bildirilen görüşler dikkate alınmayacak ve bu bilim dışı, akıl dışı metnin uygulanması istenecektir.

3) Eğitimde Program Geliştirme bilimsel bir çalışmadır. Ardalanlarının, deneyimlerinin ne olduğu
net olmayan, bilim dışı söylemlerinin internette yer aldığı bilinen kişilerle otel salonlarında yazılacak metinler değildir.

4) Mayıs ayında görüşe sunulan program taslağına gelen görüşler metne yansıtılacak mı?
Ne zaman? Program TTK’dan (Talim Terbiye Kurulu’ndan) geçecek mi? Ne Zaman?
Bu metne uygun kitaplar ne zaman ve kimler, hangi kuruluşlar tarafından yazılacak? Ne zaman? Program konusunda öğretmenlere hizmet içi eğitim verilecek mi? Ne zaman?
Bütün bunların 4 ay sonra başlayacak 2024-2025 öğretim yılına yetiştirileceği savlanıyor.

l.” EĞİTİM PROGRAMI GELİŞTİRME” BİLİMSEL BİR UĞRAŞTIR..

“Eğitimde Program Geliştirme” dünyada yüzyıllardır gelişmekte olan “Eğitim Bilimleri”nin
alt bilim alanıdır. Program geliştirme, eğitim programının kapsadığı amaçların kapsamlı ve etkin bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için yararlanılan temelleri, ilkeleri, kuramları, modelleri ve etkinlikleri uygulamalı olarak ele alan bilimsel araştırma, raporlama uygulama ve değerlendirme sürecidir.

Dünyada toplumların sorunları, değerleri, var olan meslekler ve iş alanları, bilim, teknoloji, çevre, doğa, yaşam koşulları, üretim süreçleri, bireylerin beklentileri, ilgileri, fiziksel ve sosyal özellikleri, gereksinimleri, bireysel farklılıkları, yaşam biçimleri hızla değişmektedir. Eğitim programlarının bu değişmelere paralel olarak, geleceğe kılavuzluk edecek biçimde sürekli geliştirilmesi gerekir. Eğitim programlarını, bu programların uygulandığı eğitim kurumlarını geliştiremeyen ülkeler bilimde, teknolojide, sanatta, sporda ve daha birçok alanda yapılan uluslararası değerlendirmelerde son sıralarda yer alır.

Ülkemizde, 1924’ten başlayarak hazırlanan ve uygulanan bütün eğitim programlarında milli, manevî, ahlâkî, kültürel ve sosyal değerler yer almış, programlar aracılığı ile bireyin, toplumun
ve ülkenin gereksinimlerinin karşılanması amaçlanmış, toplumu oluşturan bireylerin ümmetten vatandaşa dönüştürülmesi için çaba gösterilmiştir. Bilimsel yöntemlerle geliştirilen, bilimi temel alan 1926, 1936, 1948, 1968 örgün eğitim programları, öğretmen yetiştiren kurumlar ve yaygın eğitim programları ile yurttaşlara Cumhuriyet değerleri kazandırılması hedeflenmiştir.
………………….
……………………………
………………………..

VII: MEB’İN HAZIRLADIĞI PROGRAMA İLİŞKİN Özet (Kimi Örnekler)

  1. 2017’den beri tek adam yönetiminde nasıl her eylem Cumhurbaşkanı talimatı ile yapılıyorsa Eğitim Programı da Milli Eğitim Bakanının talimatıyla yapılmıştır. Eğitimde Program Geliştirmeye bakan talimatıyla değil ihtiyaç analizi ile başlanmalıdır. Demokratik, laik ve çağdaş ülkelerde eğitim programları bilimsel ilkelerle, eğitim bilimleri, konu alanı uzmanları, psikologlar, eğitim felsefesi uzmanlarının ekip çalışmasıyla hazırlanır. Taslak program denenir, değerlendirilir, iyileştirilir ve sürekli olarak geliştirilir.
  2. Adına “Müfredat” denen bu metin bilimsel ilkelere ve 21.yy’da dünyadaki gelişmelere uygun değildir.
  3. Metnin adı bile “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” Türkçe değildir ve akıl dışıdır.
  4. Metinde “Adalet, hikmet, merhamet, iyilik, doğruluk, çalışkanlık, yararlı olmak ve güzellik gibi değerler üzerinde yükselen bir medeniyet mirasına sahip olan milletimiz, Türkiye Yüzyılı’nda eğitim için kararlı adımlarla geleceğe hazırlanmaktadır.” denmektedir. 20 yıldan uzundur ülkenin okullarında hazırladığı programların uygulanmasını sağlayan AKP iktidarı 2002’den beri neredeyse her Bakanın hazırlattığı programlarla bu değerleri halâ geliştirememiş mi?
  5. Hukukun çiğnendiği, Anayasanın ve yasaların yok sayıldığı, kadın ve erkeğin eşit olmadığı çığlıklarının atıldığı, önlenmeyen kadın cinayetleriyle adeta kadın kırımı yaşandığı, çocukların en temel hakkı olan eğitim hakkının istismar edildiği, cemaatlerin STK olarak algılanıp çocukların protokol imzalanan cemaatlere teslim edildiği, ekonomik nedenlerle çocukların sağlıklı beslenemediği bir ülkede adına Maarif Modeli Müfredatı denen metinlerle toplum çökertilmeye mahkûmdur.
  6. “Müfredat” metninden bir ifade: “İnsan madde ve manadan oluşur. İnsanın varoluşunu olgunlaştırması, kemale erdirmesi esas itibarıyla eğitim ile gerçekleştirilebilir. İnsanın hayatında iyi, doğru, faydalı ve güzel; hep bu çerçevede farklı şekillerde ortaya çıkar. Bu bağlamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, sahip olduğu mefkûre ile toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak ele alır. Bu çerçevede değerler, geniş bir perspektifle sistemi bütünleyen anlamlı bir olgu olarak ele alınır; programların ruhunda tabii bir şekilde
    yer alır.”

Bilim ürünü bir metin olması gereken eğitim programında yer alan bu ifade üzerinde düşünmek gerekir.

  1. Ortak metinde 417 kez ‘değer’ sözcüğü geçerken ‘bilim-bilimsel’ sözcüğü 54 kez geçiyor.
    Bunun 33’ü Fen Bilimleri dersinin açıklamaları içinde. ‘laik’ ya da ‘laiklik’ sözcüğü hiç geçmiyor.
  2. Ortak metinde ‘akıl’ ya da ‘akılcılık’ ile ilgili sözcük sayısı da pek az (43) bunların bir bölümü sözcük içindeki akıl (bakıldığında vs. gibi). Özetle bu metin aklı ve bilimi kullanmıyor.
  3. İnsan hakları, vatandaşlık ve demokrasi dersi (4. Sınıf) programında eşitlik ve fırsat eşitliği başlıkları varr, ancak cinsiyet eşitsizliği, sınıfsal eşitsizlik ve öbür eşitsizliklerin ne olduğu konusunda bir öğrenme çıktısına yer verilmemiştir.
  4. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde bile Anayasanın değiştirilmesi önerilemez maddesi (laiklik sözcüğü yalnızca bir kez geçiyor) bolca Osmanlı seviciliği dikkat çekiyor. Cumhuriyet devriminin devrimci özellikleri kıyıda bırakılıp, Osmanlı’da da bunlar önerilmişti bakış açısıyla devamlılık gibi tezlerle devrimler sadeleştirilmeye çalışılıyor. Kadın sözcüğü yalnızca bir kez geçiyor o da Osmanlı’nın son dönemlerinde aydınların tartıştığı modernleşme atılımları içinde.
  5. Din ve Ahlak Bilgisi (4-8. Sınıf) dersinde öne çıkan en önemli özellik ahlakın dinden kaynaklandığının öğretilmesi ve bu dinin ise yalnızca İslam dini olacağının benimsetilmesidir.
    Şükür ve sabır konuları oldukça çok yer kaplamaktadır. Haklar ve sorumluluklar ünitesi (birimi) bile dinci kaynaklarla biçimlenmektedir. Aşağıdaki metinde görülebileceği gibi; “Bu ünitede hak ve sorumluluklar konusu ele alınmaktadır. Öğrencilerin; toplumdaki herkesin temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunu açıklamaları, kişisel hakları sentezleyerek bunlara saygı duymaları, temel bir hak olarak mahremiyeti sorgulamaları ve bu hakkın korunması gerektiğine dair farkındalık kazandırmaları amaçlanmaktadır. Allah’a (cc) karşı sorumluluklarını inanç ve ibadet açısından çözümlemeleri ve diğer insanlara karşı sorumluluklarını özetlemeleri amaçlanmaktadır. Rabbena dualarını ve bu duaların anlamlarını okuyarak yorumlamaları amaçlanmaktadır” “Evrendeki mükemmel düzen” kavramı ile çocukların doğanın düzenini Allah’tan gelen mükemmellik sanmaları sağlanmaktadır.
  6. 12. Sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde ‘Laiklik’ salt 1 kez geçmektedir. Medeni Yasa konusunda çocuklara sorulması önerilen soru: “Cumhuriyet Dönemi’ndeki inkılaplar, Osmanlı Devleti’ndeki hangi gelişmelerden esinlenilerek yapılmış olabilir?”
  7. 10 ve 11. Sınıflarda okutulacak felsefe dersinde her ünitede mutlaka en az bir İslam felsefecisinin (biri Nakşibendi Nurettin Topçu) metinlerinden örnekler dağıtılması öneriliyor..
  8. Biyoloji Dersi programının daha önce açıklanan metinde dil çok dinci idi. ‘Tartışmalı Evrim Kuramı yerine ‘Yaratılış’ konusunun verileceği belirtilmişti. Son metinde ise “Biyoloji Dersi Öğretim Programı’nda genelde bilimin, özelde biyolojinin insan yaşamındaki rolüne ve gerek Türk-İslam bilim insanlarının ve öbür ulusların bilim insanlarının bilime sağladığı katkılara yer verilmiştir”. Denmektedir. Gelişim ve evrim demekten kaçınmış, “tekâmül” demeyi, “bilim” yerine “ilim” demeyi, sık sık “belagat,” “kâmil insan” demeyi seçmiştir.
  • Bilimsel bir metinden çok bir mürit rehberi görüntüsü veriyor.

Bu anlatım metni hazırlayanların donanımı hakkında ipuçları sağlıyor.

  1. 2005 programları ile başlatılan harften hem de Arapçada olduğu gibi E harfiyle okuma-yazma öğretiminden vazgeçmemişler.
  2. Bir Eğitim Bilimleri hocamızın bu metinde yer alan konuların kaçar sayfa olduğu konusundaki veriler:

-Hayat Bilgisi: 84
-İlkokul Türkçe: 228
-Fen Bilimleri: 234
-İnsan Hakları ve Vatandaşlık: 30
-İnk. Tarihi ve Atatürkçülük: 37+40+77
-Biyoloji: 88
-Fizik: 114
-Kimya: 113
-Felsefe: 67
-Tarih: 76
*Din Öğretimi Toplam: 572
-Din Kültürü:120+98= 218
-Peygamberimizin Hayatı: 78+76=154
-Kur’anı Kerim: 87+82=154
-Temel Dini Bilgiler: 31

AKP İktidarının yaptığı gerici ve bilim dışı Eğitim Programlarına bakarak:
Bu iktidarının Eğitim Programı yapmaması gerektiği vurgulanmalı ve müfredat diye yazılan metinlerin uygulanmaları yasal yollarla engellenmelidir.

Henüz Kurtuluş Savaşı sürerken 1921’de Mustafa Kemal’in cepheden gelerek başkanlık yaptığı Maarif Kongresinden başlayarak Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı bilimsel yöntemlerle çağın değerlerini, vatandaşlık değerlerini çocuklara ve gençlere kazandıran eğitim programları yapmış ve geliştirmiştir. 1990’dan başlayarak 2002’ye dek Dünya Bankası Fonları ile desteklenen ve bilimsel bir modelle çok değerli Eğitim Programları hazırlanmış, denenmiş ve değerlendirme çalışmaları tamamlanmadan 2005’te bu programları yok sayan AKP’nin çeviri programı uygulamaya konmuştur. Bu konuda Üniversitelerin Eğitimde Program Geliştirme Bilim alanında yapılan yüksek lisans, doktora, doçentlik ve profesörlük çalışmalarından Türk Eğitim Sisteminde yapılan “Program Değerlendirme” araştırmalarından yararlanılabilir.

Türk Eğitim Kurumlarında denenmiş olan eğitim programlarının güncellenerek pilot uygulamalarının yapılması önerilir.
====================================================

MEB’in BİLİME ve LAİKLİĞE AYKIRI EĞİTİM PROGRAMI (MÜFREDAT) HAZIRLAMA ÇABALARI!” hakkında 2 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir