Atatürk, Anadolu ve felsefe

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen

Felsefe, Anadolu’da doğmuştur.

MÖ 7. ve 6. yüzyılda Miletos antik kentinde yaşayan Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes ilk filozoflar olarak bilinirler.

Onların filozof olarak nitelendirilmelerinin iki temel nedeni vardır:

Birincisi, evrenin temel ilkesi, özü, kaynağı anlamına gelen “arkhe” kavramını ortaya atmaları ve “Arkhe nedir” sorusunun yanıtını araştırmış olmalarıdır.

İkincisi, doğayı ve evreni doğaüstü güçlerle değil, doğanın sınırları içerisinde kalarak ve akıl yürüterek açıklamalarıdır.

Bu, Aydınlanma ve insanlık tarihinde, devrimci bir gelişmedir. Çünkü bu aynı zamanda mitos’tan logos’a, yani söylenceden akıl yürütmeye geçişin ilk adımları arasında yer alır.
***
MÖ 6. yüzyılda yaşayan Herakleitos Efesos’ludur; MÖ 6. ve 5. yüzyılda yaşayan Anaksagoras Klazomenae’lidir.

Herakleitos, evrende her şeyin bir akış, hareket, değişim ve dönüşüm içinde olduğunu; Anaksagoras da evrende her şeyin iç içe geçmiş olduğunu, her şeyde başka bir şeyden bir parça olduğunu söylemiştir.

Anaksagoras, Atina antik kentinde felsefi çalışmaları ilk başlatan kişi olmuştur. Böylece Anaksagoras, MÖ 5. ve 4. yüzyılda Atina’da yaşayan ve felsefenin gelişmesine büyük katkılar sağlayan Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi filozofların yolunu açmıştır.
***
Miletos’lular antik çağda Karadeniz’de iki kent kurmuşlardır: Sinope ve Trapezos. MÖ 5. ve 4. yüzyılda yaşayan Diogenes, Sinope’lidir.

Diogenes, doğa, akıl ve bilgelik arasında bir bağlantı kuran ilk filozoflardan birisidir ve bu açıdan Stoacı filozofları da etkilemiştir.

Diogenes geleneğe, töreye, paraya, otoriteye karşı çıkmıştır ve bu yöndeki bazı davranışlarından ötürü, Platon’un bir eserinde kendisi için, “Sokrates’in delirmiş hali” nitelendirmesi yapılır.

Bazı kaynaklara göre Diogenes, gündüz vakti kalabalık meydanlarda elinde bir fenerle dolaştığında, kendisine ne yaptığını soranlara, “Bir insan arıyorum” yanıtını vermiştir.

Yine bazı kaynaklara göre, ünlü komutan Büyük İskender kendisini ziyaret edip, “Sizin için ne yapabilirim?” diye sorduğunda, “Önümden çekilip güneşimi engellememeni, gölge etmemeni isterim!” demiştir. Büyük İskender, “İskender olmasam, Diogenes olmak isterdim” dediğinde, Diogenes, “Diogenes olmasam, yine Diogenes olmak isterdim” diye yanıt vermiş.

Doğaya uygun yaşamın akla uygun yaşam olduğunu savunan Stoacı akımın üç öncüsünden ikisi Anadolu’da yaşamıştır. MÖ 4. ve 3. yüzyılda yaşayan Kleanthes, Assos’ludur; MÖ 3. yüzyılda yaşayan Krisipos, Soli’lidir.

Felsefe tarihinin en önemli filozoflarından birisi olan, Epistemoloji, Ontoloji, Mantık, Etik ve siyaset felsefesi alanındaki çalışmalarıyla çığır açan Aristoteles, Anadolulu olmasa da, yaşamının bir döneminde Assos’ta yaşamıştır. Deneyimci akımın öncülerinden olan Epikuros da bir dönem Lampsakos’ta yaşamıştır.
***
Ortaçağ ile birlikte, Bizans İmparatorluğu döneminde, tektanrıcı dinler, Anadolu’da teokratik bir düzen kurmuştur ve felsefe gerileme dönemine girmiştir. Bu durum Osmanlı İmparatorluğu döneminde de sürmüştür.

Mustafa Kemal Atatürkün Cumhuriyet devrimleriyle, Cumhuriyetin özünde olan laiklik ilkesiyle ve eğitim alanındaki reformlarla birlikte, Anadolu’da felsefenin yolu, binlerce yıl sonra, yeniden açılmıştır.

Atatürk’ün felsefeyle bağlantısı bundan da ibaret değildir.

Atatürk’ün Aydınlanma devrimlerinin kaynağı, başta 18. yüzyıl filozoflarından Jean-Jacques Rousseau ve O’nun “Halk Egemenliği Kuramı” olmak üzere, filozoflardır, felsefedir.

Cumhuriyetin 100. yılında bilinmesi gereken gerçeklerden birisi de budur.
______________________________________
Yazarın Son Yazıları
Atatürk, Anadolu ve felsefe16 Ekim 2023
‘Gezi’ ve anayasa 9 Ekim 2023
21. yüzyılda siyaset 2 Ekim 2023
Tüm Yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir