Öğretmen ve doktor kıyımı

Dr. Niyazi ALTUNYA

Cumhuriyet, 19.08.2022

 

Son yıllarda doktor ve öbür sağlık çalışanlarımıza saldırılar giderek arttı. Konya’da Dr. Ekrem Karakaya’nın öldürülmesi ve bir imamın, doktor ve sağlık çalışanlarını hedef göstermesi bardağı taşırdı.

SALDIRILAR

Saldırılar beni, mesleğim gereği geçmişteki öğretmen kıyımına aldı götürdü. Bunlardan ilki, 1925 başlarında doğuda Şeyh Sait ayaklanmasını hükümete haber veren öğretmen Zeki Dündar’ın, isyancı çapulcularca bir atın kuyruğuna bağlanarak sürütülüp parçalanmasıdır. İkincisi de 1930 sonlarında, Menemen’de yedek subay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın “Şeriat isteriz” diyen esrarkeş bir güruh tarafından bağ bıçağı ile başının kesilip bir sırığa asılmasıdır. Genç Cumhuriyet yönetimi bunların hesabını görmüştür.

1961 yılında “silahlı beş canavarın” bir kadın öğretmeni kaçırıp tecavüz ettikleri haberi yayıldı. Dönemin İçişleri ve Milli Eğitim Bakanları bu tür olayların “pek nadir ve münferit” olduğunu belirtip geçiştirdiler.

TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt, 12 Mart 1971 darbesinden sonra tutuklu iken kaleme aldığı savunmasında, iki ayda öğretmenlere yönelik 29 saldırı olayını sıralamıştır. Bunlar arasında birçok yaralama, sarkıntılık, bir öğretmenin başına katran dökülüp yular takılarak sürüklenmesi, bir öğretmenin kulağının, bir başkasının cinsel organının kesilmesi de var.

TÖS’ün, 7-9 Temmuz 1969 tarihlerinde Kayseri’de topladığı genel kurula katılan 800 öğretmen, toplantının yapıldığı sinema salonunda çapulcuların saldırısına uğradı. Saldırganlarca gece toplantının yapılacağı Alemdar Sineması’na benzin bidonları ve gazlı paçavralar yerleştirilip ertesi gün ateşe verildi. Her zaman vızır vızır dolaşan güvenlik görevlileri olay sırasında toz olmuştu. Vali, Emniyet müdürü, jandarma komutanı da yerinde yoktu.

Genel Başkan Fakir Baykurt’un, bir biçimde askeri birliğe ulaşması sonucunda komutan, öğretmenleri garnizona aldırmış, askeri araçlarla Ankara’ya götürülmek üzere Kırşehir’e göndermiştir.

BARBARLIĞI YENECEĞİZ

Fakir Baykurt’un, İçişleri bakanına 8 Ağustos1969 tarihinde gönderdiği ayrıntılı raporda, sorumlu tutulan 22 kişinin adı verilmektedir. Bunlar arasında iki milletvekili, vali, jandarma komutanı, Emniyetçiler, imamlar da vardır. Olayın kışkırtıcılarından bir milletvekili, TÖS’lü öğretmenlere öfkesini, “Türk milleti (…) şahlanacak (…) Moskof uşaklarını [TÖS’lü öğretmenleri] köpekler gibi gebertip yok edecektir” diye kusmuştur.

1976-77’de TÖB-DER’in basına verdiği bilgilere göre, Şubat-Haziran 1975 arasında 200 öğretmene saldırılıp bunların 20’si komalık edilmiş, 5 bin öğretmen görev yerlerinden başka yerlere sürülmüş, 50 öğretmenin görevine son verilmiştir. Temmuz 1976 – Temmuz 1978 arasında da öğretmenlere 144 saldırı olmuş, 37 öğretmen öldürülmüştür. Öğretmenlere saldırılar durmamış, 1984’ten sonra PKK’li katiller Güneydoğu’da 500’den fazla öğretmeni katletmiştir.

Doktor ve sağlıkçı kıyımına dönersek… Sahne aynı, katiller ve destekçileri de aynıdır. Caniler neredeyse her gün doktorları, hemşireleri, özellikle kadınları öldürüyor. Tarihsel süreçte biz öğretmenler, sağlıkçı kardeşlerle hep aynı yazgıyı paylaştık. Ama

  • Barbarlığı bilimin ve eğitimin gücüyle, birlikte yeneceğiz!…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir