4 Haziran 2014
Tarih: 17 Şubat 2014.
Polis Başmüfettişi Erhan Akkaya Manisa Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.
Tarih: 2 Haziran 2014.
Manisa Emniyet Müdürü Erhan Akkaya Manisa Emniyet Müdürlüğü’nden alındı.
Sebep; 301 işçinin katledildiği Soma katliamı imiş!
Hadi oradan; emniyet müdürü mü sorumlu katliamdan?!..
Başbakan Erdoğan’ı Soma’da iyi koruyamadığı için görevden alındı.
AKP’nin katliamı için kimseyi görevden almaya niyeti yok. Yazayım…
Tarih: 6 Ocak 2001.
DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetini derinden sarsacak Beyaz Enerji Operasyonu başladı.
Türkiye’yi sarsan operasyona neden olan bir teyp kasetiydi. Kasetin üzerinde,
14 Eylül 2000 tarihi yazılıydı. Kasette; TEAŞ yönetim kurulu üyesi (eski Devlet Bakanı ANAP’lı) Birsel Sönmez ile Kayserili Cıngıllıoğlu Ailesi’nden Ali Cıngıllıoğlu arasında geçen rüşvet pazarlığı vardı.
Konu: Kayseri’ye kurulmak istenen Yamula Barajı ve Hidroelektrik Santral Projesi’ydi.
Soma katliamıyla ne ilgisi var demeyin? Karşınıza kimler çıkacak…
“Elektrik” alamıyorum
Önce bir şirketi tanıyalım:
Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Ş, Kayseri’ye elektrik dağıtan bir şirket.
Hissedarları arasında; TEAŞ, Kayseri Belediyesi; Demirbank; Cıngıllıoğlu Holding; TES-İş Sendikası; TEK-BİR Koop ve gerçek kişiler var.
Gerçek kişiler konusunda çok spekülasyon var; Devletin yüksek mertebelerinde oturan Kayserili politikacıların olduğu söyleniyor. Neyse.
1926’da imtiyaz almış tek özel şirket olan Kayseri Elektrik TAŞ, sözleşmesi 11.10.1976 tarihinde bitti. Fakat, 19.12.1984 tarih 3096 sayılı “Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun” yalnızca Kayseri Elektrik T.A.Ş.’nin yararlanabileceği özel bir madde konularak (Geçici 3. madde) imtiyaz hakkı yeniden verildi. 12.1.1989’da Bakanlar Kurulu kararıyla Kayseri’ye ek olarak Sivas’ın bir bölümü de kapsama alındı. İmtiyazı 70 yıl uzatıldı; 2059’te bitecek. (Bünyan ve Sızır santrallerinin işletmesi kapsam dahilinde olduğu halde üretim imtiyazı kaldırıldı ama biz buna girmeyelim! Keza ilgili şirkete yönelik, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Meclis KİT Komisyonu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma raporları detaylarına da girmeyelim. Kafanız karışır.)
Biz rüşvet kasetine bakalım…
İşte bu şirket…
Kayseri Elektrik T.A.Ş, 200 MW kurulu gücünde Yamula Baraj ve HES Projesini gerçekleştirmek amacıyla 14.4.1986 tarihinde tesis kurma ve işletme izni verilmesi istemiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na başvurdu. Güzel…
Ancak bir yıl sonra, üretim kapasitesi 200 MW’tan 100 MW’a düşürdü;
işletme süresini 15 yıldan 20 yıla çıkardı. Öte yandan…
İlk aşamada 4.79 cent olarak belirlenen elektrik satış fiyatını, (sanki daha önce 5.65 cent imiş gibi göstererek, güya indirim yapılıyormuş gibi bir işlemle) 5.25 cent olarak değiştirdi.
En küçük bir santral sözleşmesi devlete yıllık 200 milyon dolarlık zarar getirdiği düşünülürse zararın büyüklüğü anlaşılır. Kamu zararına olan bu mutabakat sözleşmesini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kabul etti. (26.6.1998 tarihli sözleşme
Bakan Cumhur Ersümer’i Yüce Divan’a götürdü.)
Daha “Bismillah” demeden 83 milyon 613 bin 281 dolar zarar vardı. DSİ fiyatlarına göre yatırım maliyet 66 daha yüksekti! Üstelik Türkiye’nin öncelikle projelerinden değildi.
DPT projeyi pahalı bulduğu için onay vermiyordu. İtibarıyla, kamu elektrik üretim şirketi TEAŞ da, bu şirketten elektrik alış anlaşmasına imza koyamıyordu.
Rüşvet bu nedenle devreye sokulmuştu.
Durun bitmedi…
Tanıdık isimler
Kayseri ve Civarı Elektrik TAŞ şirketini tanıdık. Gelelim bir diğer şirkete:
Yamula Barajı elektrik üretimi için; Kayseri Elektrik T.A.Ş. katılımıyla; Kayseri Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. (KEST A.Ş.) kuruldu. Biraz önce okuduğunuz o karmaşık rakamları hesaplayan şirket!
Şirket yönetim kurulunda tanıdık bir isim vardı:
Bugünün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner YILDIZ.
Ayrıca Taner Yıldız, Kayseri ve Civarı Elektrik TAŞ Genel Müdürü idi.
Bir koltukta iki karpuz! Demek o kadar başarılıydı!
2002’de Kayseri Milletvekili oldu. Sonra da Bakan!
Soma’daki madenden sorumlu bakan!..
Yamula Barajı Projesi’nde özel sektör temsilcisi milletvekili olur da kamu temsilcisi
olmaz mı; dönemin TEAŞ Özelleştirme Dairesi’nin bağlı olduğu Genel Müdür
Yardımcısı Öner Gülyeşil de Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte (Karslı olmasına
karşın) AKP listesinden Siirt Milletvekili seçildi. Dokunulmazlık zırhını kuşandı. Yargılanamadı.
AKP’de enerji işini iyi bilen; TEAŞ Eski Genel Müdürü Afif Demirkıran gibi üç dönemdir milletvekili olan eski bürokratlar var.
Açın Beyaz Enerji Operasyonu’na bakın…
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonu, değiştirilen hukuki mevzuatlarla (DGM kapsamından çıkarılarak) nasıl sonuçlandırıldı? Soruşturma Mavi Akım
Projesi’ne nasıl ulaşamadı?
Kimse bana, “Soma’da 301 madenci şehit oldu; neden sorumlular istifa etmiyor?”
diye sormasın.
- Bu ülkede “organik yapı” var; parti adları değişse de
koltuklarda aslında hep aynı isimler oturuyor!
Ve diğer yanda…
Beyaz Enerji Operasyonu’nu yürütenlerin başına ne geldi?
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur’un başına gelenleri
biliyorsunuz.
Jandarma Tümgeneral Osman Özbek’i sürdüler; istifa etti.
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan koltuğundan oldu.
Emniyet Müdürü Emin Arslan’ı tezgahla cezaevine attılar.
Jandarma Albay Aziz Ergen’i Şırnak’a sürdüler.
Savcı Talat Şalk’a, HSYK’da ‘kınama’ cezası verildi.
Soruşturma açılmasına neden olan rüşvet kasetini ilk dinleyen ve sorgulamaları yapan (Taner Yıldız’ın telefonlarını dinleyen) Jandarma Albay Cemal Temizöz hâlâ hapiste…
Ben daha ne yazayım?..