Suriye’ye ilgili son gelişmelerin akla getirdiği sorular


Suriye’ye ilgili son gelişmeler
in akla getirdiği sorular

Onur_Oymen_portresi_ofiste

Onur ÖYMEN

Suriye’nin elindeki kimyasal silahları Birleşmiş Milletlere teslim etmesi halinde ABD’nin askeri müdahaleden vazgeçebileceği anlaşılıyor. Başkan Obama’nın ve Dışişleri Bakanı Kerry‘nin demeçleri ABD’nin
geri adım atmaya niyetli olduğunu gösteriyor.

Avrupa ülkeleri de şimdi bu çözümü destekler yönde açıklamalar yapıyorlar.
Suriye Dışişleri Bakanı Muallim, Rusya’nın bu yoldaki önerisini kabul ettiklerini ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesi’ne katılmaya da hazır olduklarını söyledi. Beklenmedik bir gelişme olmazsa pek çok insanın yaşamına mal olacak bir ABD füze saldırısının engellenebilmesi önemli bir gelişme olacaktır.

Esasen İngiliz Avam Kamarası gibi ABD Kongresi’nin önemli bir bölümünün de Obama’ya destek vermeye arzulu olmadığı biliniyordu. Birkaç gün öncesine dek
kısa süreli bir askeri müdahalenin bile yeterli olmadığını, Esad’ın tasfiyesine dek
bu operasyonun sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Türk Hükümeti, şimdi kendini
zor bir duruma düşürmüş olmadı mı? BM karar verirse biz de müdahaleyi destekleriz diyenler de sıkıntıya düşmedi mi?

Varılan bu noktada akla gelen bazı sorular şunlar:

– Suriye’nin kimyasal silahlara sahip olduğu öteden beri bilinmesine karşın
Kimyasal Silahlar Sözleşmesine katılması için uluslararası toplum şimdiye dek
niçin etkili bir girişim yapmamıştır?

– Birleşmiş Milletler Suriye İnsan Hakları Komisyonu üyesi Carla del Ponte,
bu yılın Mayıs ayında Suriye’li muhaliflerin elinde de kimyasal silahlar bulunduğuna ilişkin güçlü kuşkular olduğunu söylemişti. Haziran ayında da Adana ve Mersin’de yakalanan bazı El Nusra örgütü mensuplarının evlerinde yapılan aramada Sarin gazına rastlandığı basında yer almıştı. Şimdi uluslarası toplum, karşıtların (muhaliflerin) elinde olduğu söylenen bu kimyasal silahların etkisiz kılınması için ne yapacaktır?

– Kimyasal silahlarla ilgili son uzlaşma (mutabakat), Suriye konusunun siyasal çözüme kavuşturulmasının yolunu açabilecek ve Cenevre görüşmelerinin başlamasını kolaylaştırabilecektir. Bu durumda Suriye’deki terör gruplarına destek veren ülkeler
bu desteklerini sürdürecekler midir? Türkiye bu konudaki politikasını gözden geçirecek midir? Suriye’ye diyalog kanallarını kapatan Türkiye, bu görüşmelerde etkili rol oynayabilecek midir?

– Suriye’nin Kuzeyinde devlet içinde bir devlet olmaya yönelen, bu amaçla, Kuzey Irak’ta olduğu gibi bölgesel bir yönetim kurmaya çalışan PYD‘ye karşı uluslararası toplumun ve Türkiye’nin tavrı ne olacaktır? PKK’yla müzakere yolunu seçen Türkiye‘nin
PKK’nın uzantısı konumundaki PYD‘ye karşı kararlı bir tutum sergilemesi
olanaklı olabilir mi? Suriye konusunda izlediği yanlış politikalarla ağırlığını büyük ölçüde yitiren Türkiye’nin bugünkü koşullarda Cenevre görüşmelerine etkili olması
beklenebilir mi?

– Bütün bu konuların kapsamlı biçimde tartışılacağı yer TBMM değil midir?
İlgili bütün ülkeler parlamentolarında Suriye konusunda görüşmeler yapıp
kararlar alırken, o ülkedeki gelişmelerden en çok etkilenecek durumda olan Türkiye’yede Meclisin hala toplantıya çağırılmamış olmasını anlamak mümkün müdür?

Saygılar, sevgiler

Onur Öymen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir