Parmak…
Bekir Coşkun
bcoskun@cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet, 29.8.13
Siyasette parmağın yeri diyordum…
Mesela işaret parmağın ile başparmağını birleştiriyorsun… Delik oluyor…
Dört bir yana delikten bakar gibi gösteriyorsun… Meydandakiler anlıyorlar…
“Ne dedi?..”
“Sıfır sorun…”
Diyelim ki “Demokrasi için kolları sıvadık” işareti… Sağ kol, ileri doğru uzatılır…
Sol el, sağ bileği kavrar… Aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı dört bir yana sallanır…
Meydandaki anlar: “Ne dedi, ne dedi?..”
“Demokrasi getiriyor…”
Tansu Çiller’in “Haydi Türkiyem ileri” işareti vardı misal…
Aniden işareti meydandakilere uzatıp “Haydi Türkiyem ileri” diye bağırınca,
biliyorsunuz hükümeti düştü…
Turgut Özal’ın “dört eğilim” işareti…
Eller başın üzerinde kenetleniyor… Rahmetli kilo alıp eller kavuşmayınca vazgeçti…
Erbakan’ın, dört parmağını kapatıp, başparmağı havaya kaldırma işareti
“Geceleri uçuyor” gibi birçok anlama yorumlanırdı…
Dördünü kapat birini aç ya da dördünü aç birini kapat…
Fark etmiyor… Çok anlamlı buluyorlar ki, oy veriyorlar…
- Müslüman dünyasındaki savaşlarda ölenlerin sayısı 4 milyon…
- Kayıp sayısı 200 bin…
- Ölen çocuk ve kadın sayısı 1.5 milyon…
- Tecavüz edilen kadın sayısı 500 bin…
Şimdi… Sıra Mısır ve Suriye’de…
- 63 Müslüman ülkenin bir tekinde insan hakları, çağdaş yaşam, modern hukuk, adam gibi demokrasi var mı?..
Yok… Birbirlerini kestikleri yetmiyormuş gibi egemenleri çağırıyorlar yardıma…
“Siyasi İslam” adı…
Geldik… Başparmağını avucunun içine yapışmış gibi yap…
Dört parmak havada… Salla…Demokrasi gelsin…