Rifat Serdaroğlu : KÖKSAL TOPTAN


KÖKSAL TOPTAN

portresi3

 

Rifat Serdaroğlu

Bayramın 2. günü yayınlanan gazetelerde
çok ilginç bir fotoğraf vardı.

 

Suçsuz yere 4 yıl 4 ay cezaevinde yatan Zonguldak Milletvekili
Prof. Dr. Mehmet Haberal, özgür kaldıktan sonra gittiği memleketinde,
Valilik ziyareti sırasında, çocukluk ve okul arkadaşı Köksal Toptan ile karşılaşıyor
ve Köksal Bey, çocukluk arkadaşını gülerek öpüyordu!
Evet, fotoğraf aynen böyle idi.

Haberal’ın boynuna sıkı-sıkı sarılmış ve O’nu özlemle öpen Köksal Bey!

Bu fotoğraf beni çok gerilere götürdü.

İkisi de Rize’de doğmuşlardı.
Eğitimlerinin önemli bir bölümünü Zonguldak’ta tamamlamışlar, okul sıralarında
yan yana oturmuşlar, harçlıklarını paylaşmışlardı.
Yıllar yılları izledi.
Biri siyasete girdi, Milletvekili-Grup Başkan Vekili-Bakan-TBMM Başkanı oldu.

Öbürü Tıp alanında dünyanın en saygın kişilerinden biri oldu, binlerce yaşam kurtardı, bunlarla yetinmedi ve on binlerce genci yaşama hazırlayacak üniversiteyi kurdu, çeşitli hastanelerle de destekledi.

Şifa dağıtmak ve yardım etmek için gece-gündüz çırpınmasının, önüne konulan bürokratik engelleri yıkmak çabasının, canlı tanıklarından biriyim.

1980 /12 Eylül darbesi ile parlamento dışında kalan, Köksal Bey
Avukatlığa başlayınca, okul arkadaşı O’na her türlü desteği vermişti.

AKP İktidarda, yıl 2009.

Köksal Bey TBMM Başkanı yani Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
“İkinci Adamı” konumunda idi.

Prof.Dr Haberal, “Ergenekon Terör Örgütüne üye olmak” iddiasıyla tutuklanıyordu!

9. Cumhurbaşkanı Demirel, Haberal’ı uğurlamak için uçağın kapısına kadar geliyor, Haberal’ın çocukluk arkadaşı Köksal Bey ise ortalarda görünmüyordu!
Görünmediği gibi, arkadaşına sahip çıkmıyor, “olmaz öyle şey, Haberal kim,
terör kim, bu tümüyle saçmalık” diyemiyor, “yargı bağımsızdır-suçsuzsa
gerçek ortaya çıkar”
 gibi yavan laflarla Haberal’dan kaçıyordu!

Herkesin saygı duyduğu Haberal’a tüm dünya sahip çıkıyor,
izin alabilenler Silivri zindanında ziyaret ediyorlardı.

4 yıl, 4 ay boyunca Köksal Bey bir kez olsun Haberal’ı aramadı, ziyaretine gitmedi, lehine tek kelime olsun etmedi.

Sanki Köksal Bey için Haberal diye biri hiç yaşamamıştı!…

Yıl 2013, Ağustos ayı, Haberal zindandan çıktı. Zonguldak’a gitti.

Anasının-Babasının kabirlerini ziyaret ettikten sonra, doğru annesinin arkadaşı, Köksal Beyin eşinin annesinin kabrini ziyaret etti.
Daha sonra Köksal Bey’in annesinin elini öpmek için yanına gitti.

Zonguldak Valiliğindeki “Bayramlaşma Töreninde” toplum içinde
Prof. Haberal’ı gören Köksal Bey, hiçbir şey olmamış gibi, hem de gülerek Haberal’ın boynuna sarılıyor ve O’nu öpüyordu.

Türk siyasetinin bugünkü hale gelmesine, böyle “vefasız”, “yüreksiz”, “tavşan b.ku” tipli adamcıklar neden olmuştur.

Bunlar yalnızca kendileri için yaşarlar, çıkarları neredeyse anında o partiye atlarlar, kendi görev dönemlerini yüzlerine karşı kötüleyen yeni Genel Başkanlarını da alkışlarlar.

Bayram tatilini Çeşme’de geçirmeye gelen siyaset büyüklerimden birine
Köksal Bey’i sordum;

Bu kişi nasıl bu denli uzun süre siyasette kalıp Bakan-TBMM Başkanı oldu?” dedim.

Bu makamlar elbette ki çok önemlidir ama önemli olan ‘adam’ olmaktır.
O, bunu hiçbir zaman beceremedi” diye yanıt verdi.

Dostunu, iyi ve kötü günde gururla taşıyabilen, adam gibi adamlara selam olsun.

Sağlık ve başarı dileklerimle.
10 Ağustos 2013

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir