5 ARALIK 1934 YASASI ve KADIN MİLLETVEKİLLERİMİZ


5 ARALIK 1934 YASASI ve KADIN MİLLETVEKİLLERİMİZ

E. Alb. Şahap Osman ARAS (*)

Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) kabul edilen bir yasa ile 1930 yılındaki
yerel seçimlere katılma hakkına kavuşan kadınlarımız, 5 Aralık 1934’te kabul edilen yasa ile de Milletvekili seçme/seçilme hakkını kazanmışlardır. Bunun ardından düzenlenen 1935 yılındaki  seçimde 17 Kadın Milletvekili TBMM’nin 5. Dönemine girmiştir. Bu sayı, 1936 ara seçiminde 1 artarak, 18’e yükselmiştir. Böylece, TBMM’nin o tarihteki 395 genel mevcuduna göre, kadınlarımız % 5 temsil oranına kavuşmuştur. Ne yazık ki, bu oran 2007 yılına dek aşılamamıştır. 2007’deki seçimi kazanan 48 Kadın Milletvekili ile kadınlarımızın 550 sandalyeli TBMM’deki temsil oranı % 7’ye ulaşmış;
22 Haziran 2011 seçiminde bu oran ikiye katlanarak, % 14’e yükselmiştir.

22 Haziran 2011’de TBMM’nin 24. Dönemine seçilen 78 Kadın Milletvekilimizin
Siyasal Partilere göre dağılımı şu şekildedir :

AKP’den 45,
CHP’den 19,
MHP’den 3,
DTP’den 11…

Bu sayı yeterli midir? Elbette ki, değildir. 75 milyonluk Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarımız, TBMM’deki temsil oranının niçin % 50’nin altında kaldığını, sormalı ve sorgulamalıdırlar. Çağdaş ülkelerin kadınları bunu sorgulayarak ve de haklarını savunarak, bugün bizim önümüze geçmişlerdir. Oysa kadınlara parlamenter olma hakkını kazandıran yasalar, onlarda bizden daha sonra (Fransa’da 1944, İtalya’da 1945, Yunanistan’da 1952, İsviçre’de ise 1971’de) kabul edilmiştir.

5 ARALIK 1934 YASASINA GÖRE SEÇİLEN İLK KADIN MİLLETVEKİLLERİMİZ     

Kadınlarımızın ilk kez oy kullandığı 8 Şubat 1935 seçimi kazanarak,
TBMM’nin 5. Dönemine giren Kadın Milletvekillerimizin listesi aşağıya çıkarılmıştır:

  1. Satı ÇIRPAN (Satı Kadın)-Ankara,
  2. Mebrure Gönenç-Afyon,
  3. Türkan Örs Baştuğ-Antalya,
  4. Sabiha Gökçül Erbay-Balıkesir,
  5. Şekibe İnsel-Bursa,
  6. Huriye Öniz Baha-Diyarbakır,
  7. Dr.Fatma Memik-Edirne,
  8. Nakiye Elgün-Erzurum,
  9. Fakihe Öymen-İstanbul,
  10. Benal Nevzat Arıman-İzmir,
  11. Ferruh Güpgüp-Kayseri,
  12. Bahire Bediş Morova-Konya,
  13. Mihri Pektaş-Malatya,
  14. Meliha Ulaş-Samsun,
  15. Fatma Esma Nayman-Seyhan (Adana),
  16. Sabiha Görkey-Sivas,
  17. Seniha Hızal-Trabzon ve1936’yılındaki ara seçimi kazanan
  18. Hatice Özgener-Çankırı.

İzmir’den Milletvekili seçilen merhum Benal Nevzat Arıman (1903-90) şair ve gazeteci Tevfik Nevzat Bey’in kızıdır. TBMM’nin 5, 6, 7 ve 8. Dönemlerinde kesintisiz olarak
yer almıştır. Ankara’dan seçilen Satı Çırpan Hanım ise (1890-1956),
siyasette Anadolu Kadınının simgesi olmuştur. Satı Kadın diye anılan merhum
Satı Çırpan, Milletvekili seçilmeden önce (şimdilerde Başkent Ankara’nın bir İlçesi olan) Kazan Köyünün Muhtarı idi.

İSTİKLAL SAVAŞINDAN GÜNÜMÜZE 

İstiklal (Bağımsızlık) Savaşımız, Mehmetçiğin iman gücüne dayanarak,
cephede kılıç ve süngüyle, cephe gerisinde kadınlarımızın yönettiği kağnıların lojistik desteğiyle kazanılmıştır. Fakat, kadınlarımız bununla yetinmemişlerdir.
Milis Güçleri oluşturarak, silaha sarılmışlar ve Mehmetçikle omuz-omuza düşmanla savaşmışlardır. Bu bağlamda, Batı Anadolu’da milli mücadeleye katılan kadın kahramanlarımızın ünlüleri; Gördes’li Şehit Makbule, Aydın’dan İmamköylü Çete Emir Ayşe ile Çiftlikköylü Kübra ve Umurbeyli Fatma Efeler, İzmir’den Gazi Ayşe Altıntaş Hanımefendidir. Çoğunun adı Ayşe ve Fatma olan bu kahramanlarımızın adları saymakla bitmez. Fakat, en ünlüleri (Erzurum’lu Kara Fatma diye anılan) Milis Subayı Fatma Seher Erden hanımefendidir (1880-1955). Dahası da var: İstanbul’lu
Asker Saime Hanım, Kastamonu’lu Şehit Şerife Bacı, Toros’lu Adile Onbaşı,
Adana Cephesinden Şehit Tayyar Rahmiye Hanım ve diğerleri…
Onları rahmetle, saygıyla anıyoruz.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK;

  • “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha çok çalıştım… milletimi kurtuluşa ve zafere kavuşturmak için,
    Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez !”
    diyor.

Onları, layık oldukları düzeye yüceltiyor. Ne var ki, emperyalizme karşı, erleriyle omuz-omuza savaşan kadınlarımız, bugün Çağdaş Cumhuriyetimizin kendilerine sağladığı hak ve özgürlüklerden yeterince yararlanamamaktadır. Daha acısı; onlara yöneltilen şiddet, Ulusumuzun onurunu ve aydınlığını karartmaktadır. Hak verilmez, alınır…
Ve de kullanılır. Kadınları öteleyen (erkeklerin egemen olduğu) toplumda,
yasa çıkarmak yetmez. Yasaları uygulayacak, çağdaş hukuk düzeninin sağlanması gerekir. Eli öpülesi kadınlarımız bunu gerçekleştirmek için, bilinç ve inançla,
hiç yılmaksızın mücadele etmelidirler.

(*) Şahap Osman ARAS, “Çağın İçinden” (3 Aralık 2012 – ULUS GAZETESİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir