Necati Doğru
Allah’ım sen de gör artık!
Allah’ım bugün de bu köşeyi sana mektup yazmaya ayırdım. Çok inanmış, iyi bir kulun sayılmam.
Oruç da tutmam.
Camiye de gitmem.
Hacca gidip o kadar para harcamak yerine yoksul çocuklarına eğitim yardımı yapmayı, daha hayırlı sayarım. Çocuk okutmayı hacca gitmeye tercih ederim.
Sana seslenecek halim yok.
Ama sen de gör artık.
Adını kullanıyorlar.
Peygamberini alet ediyorlar.
İnsanları aldatıyorlar.
Bu yapılan riyakarlık.
Hilei Şeri’ye.
Din adına utanç verici.
Xxx
Mutlaka görüyorsundur.
Türkiye’de “senin adını kullanarak” başbakan oldular, cumhurbaşkanı oldular, milletvekili oldular. 1 milyon 160 bin 157 kişi “Allah bana da nasip etse de hacca gitsem” diye tam 5 yıldır-6 yıldır sıra beklerken şimdi senin adını kullanarak onlar, bir gün önce karar verip bir gün sonra “VİP Hacı” oluyorlar.
Onlar Başbakan yakını.
Cumhurbaşkanı eşi.
İktidar partisi milletvekili.
Muhalefet milletvekili.
İktidar zenginleri.
Başbakan yakını Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı eşi Hayrünisa Gül, hacca normal yollardan başvurup 5-6 yıl sıra bekleyen insanlar gibi değil, Suudi Kralı’nın kontenjanından ve hac turizmi yapan şirketler kontenjanından “VİP Hacı” olarak hiç beklemeden gidiyorlar.
Xxx
Allah’ım görüyorsun.
Her yıl aynısını yaşıyoruz.
Bu yıl da Suudi Kralı, hacca gidecekler için ek kontenjan verdi. Ankara’da yayılan habere göre, “1milyon 160 bin 157 kişi 6 yıldır hacca gitmek için sırada beklerken; bu yılki ek hacı kontenjanının tamamı iktidar partisi yakınlarına” verdiler. Bu kontenjandan nasiplenen 60 milletvekili de (35 AKP’den, 10 MHP’den, 5 CHP’den) Ankara Esenboğa Hava Meydanı’nda beyaz ehramlara sarılmış olarak ve “ağızlarından Allah adını düşürmeyerek” uçaklara binip hacca uğurlandılar.
Allah’ım bu nedir!
Saltanat Müslümanlığı!
Müslüman yaftalı ayrımcılık.
Maskeli müşriklik!
Xxx
Allah’ım!
Senin adını kullanarak iktidara gelenler; başbakan, cumhurbaşkanı, bakan, milletvekili olanlar kendi zenginlerini yarattılar. Onlara devleti soydurdular. Şimdi de yine senin adını kullanarak “Vekil ile Zengin birlikte VİP Hacılık” yolunu açtılar.
İmtiyazlı dindarlık doğdu!
Önce Türkiye’de imtiyazlı milletvekilliği yarattılar:
İşçinin memurun, emeklinin maaşını % 4 artırırken milletvekili maaşlarını % 100 artırdılar.
Milletvekiline;
– çifte gelir hakkı,
– çok yüksek sosyal ödemeler hakkı,
– 2 yılda emeklilik hakkı,
– emekli olunca ömür boyu çok yüksek emekli maaş hakkı getirdiler.
– Ayda emekli maaşlarıyla birlikte 19 bin 700 TL alıyorlar.
– Yılda 2 maaş tutarındaki özel telefon paralarını Meclis ödüyor.
– Otomobillerine İstanbul ile Kars arasında 23 tur atacak kadar benzini devlet
parasıyla koyuyorlar.
– Son bir yılda (12 haziran 2011 ile 12 haziran 2012 arası) milletvekillerine
94.9 milyon TL ek ödenek ödendi.
– Kendileri yakınları (kaynanaları dahil) 5 yıldızlı sağlık hizmeti alıp,
parasını devlete ödetiyorlar.
– Meclisin yıllık sağlık harcamaları 80 milyon TL’ye çıktı.
– Polis milletvekilini sıradan vatandaş sanıp çevirmesin diye otomobillerine
“MV (milletvekili)” yazılı plaka takmaya izin verecek yasa tasarısı bile
hazırladılar.
Ve bu ayrıcalıklara “imtiyazlı VİP hacılığını” da eklediler.
Allah’ım!
Bunun hangi kitapta yeri var?
Sen de gör artık!
KUTU (uyan borusu)
Vagon fabrikası cezaevi oldu!
Türkiye Bursa’da yeni başlatılan bir deneme üretimi (Belediye ile Durmazlar ortaklığı) dışında metro vagonu bile yapamıyor. 1 metro vagonunu 8 milyon TL ödeyerek ithal edilirken, 1989’da tamamlanan Malatya Vagon fabrikasının cezaevi yapılmasına karar verildi. Adalet Bakanlığı, Malatya Vagon fabrikasını cezaevi haline getirecek.
(Sözcü, 18.10.12)