Onur Oymen
ooymen@hotmail.com
Terörle Mücadele için Akil Adamlar Komitesi kurulması
Başbakan, terör sorununun çözümü için “Akil Adamlar Komitesi” kurulması önerisini destekleyeceğini söylemiş. CHP de bu yolda bir öneride bulunmuştu.
Oysa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin 1373 sayılı kararında bütün ülkelerin terörizmle etkili mücadele bulunmaları istenmekte ve yapılacak kararlı mücadelenin yöntemleri belirtilmektedir. Gerek o kararda, gerek Birleşmiş Milletlerin başka kararlarında terörü sona erdirmek için bir “Akil Adamlar Komitesi” kurulmasının önerildiğini görmedim. Başka ülkelerin de bu yöntemle terörü önlemeye çalıştıklarını duymadım. Örneğin Amerika’nın bir akil adamlar komitesi kurarak el Kaide terör örgütünü etkisiz kılmaya çalıştığını hiç işitmedim.
Türkiye’de kurulması öngörülen Akil Adamlar Komitesi’nin ne yapacağını öngörmek
zor değildir. Örneğin her halde terör örgütüne, silahlı mücadeleden ön koşulsuz
vaz geçmesini önermeyecektir. Hükümete bazı siyasal, sosyal ve kültürel önlemler alarak terörü sona erdirmeye çalışmasını tavsiye edecektir. Benim tahminime göre, terör örgütünün beklentilerinin hiç değilse bir bölümü topluma demokrasinin icabı ve “Akil Adamların önerisi” gibi sunulacak. Bazı ülkeler ve medyanın büyük bir bölümü bu önerilerin kabulü için baskı yapacaklar, sonuçta Akil Adamlar süreci, Habur açılımı gibi, terörle dolaylı müzakereye dönüşecektir.
Hükümet de terör örgütünün istemlerini değil, Akil Adamların önerilerini kabul etmiş olacak. Sonuçta terör örgütü şimdiye dek silah zoruyla dayatmaya çalıştığı hedeflerinin hiç değilse bir bölümüne bu yolla ulaşmış olacak.
Bence yapılması gereken, sonuç alıcı mücadeleyle terörü koşulsuz olarak
silahlı mücadeleden vazgeçme zorunda bırakmaktır. Hedefleri belli olan terör örgütüne verilecek her ödün, ulusal egemenliğimizden bir parça eksiltecektir.
Kuşkusuz terör kesinlikle sona erdikten sonra, bölge halkının sorunlarını çözmek için,
her alanda çağdaş bir yaklaşımla atılacak adımlar düşünülür ve uygulamaya konulur.
Ama bunu silahlı terörün baskısı devam ederken yapmak bence doğru bir yaklaşım değildir.
Saygılar, sevgiler. 2.9.12
Onur Öymen
FRANCO FAŞİZMİ BİLE, “DEVLET ADAM ÖLDÜRMEZ ŞARTINI” İHLAL ETMEMİŞTİR.
İRA’nın başlattığı savaşta ölü sayısı yüzü bulduğunda, Birleşik Krallıkta referandumdan ve Genel Af’tan söz edilemeye başlandı. Ölü sayısı bini bulduğunda üst üste üç kez referandum yapıldı… Ama, kimse on binlerce insan öldürüp sorunu canavarlıkla çözmeyi düşünmedi.
İspanya’da ETA’nın başlattığı savaşta ölen sekiz yüz kişinin, en az yedi yüz ellisini ETA militanları öldürmüş; devletin öldürdükleri ise; işkencede ölenlerle, İdam Cezasının uygulanmasıyla sınırlı kalmıştı.
İspanya’da ve Birleşik Krallıkla, Ordu hiçbir şekilde teröristlerle muhattap edilmemiş; teröristlerle muhattap olursa; askeri sistemin çöküntüye uğrayacağı kabul edilmiştir. Elli altmış bin kişinin öleceği çözümlere düşünmek de kimsenin aklına gelmemiştir.
İspanya ve Birleşik Krallık’ta; “devlet adam öldürmez şartına” uyulduğu için; teröristlerle, görüşme, konuşma ya da anlaşma olmamıştır.
Fransa ise Cezayir’de binlerce, on binlerce kişi öldürmüş; ölü sayısı yüz bini geçtikten sont-ra fiili bölünme başlamıştır. Bu nedenle Onur Öymen’in on binlerce yüz binlerce insanın ölmesine yol açabilecek bir çözüm önermesi; Dersim Alevi Soykırımı gibi canavarcadır.
Kimsenin canavarca çözümler önermeye hakkı yoktur.