Gezi oldu da, ne oldu yani?
*
Sosyal medya, alternatif iletişim aracı oldu. İstediğin kadar baskı kur, havuz kur, havagazı… Twitter, Facebook, YouTube, hiçbir televizyonun göremediği reytinge,
hiçbir gazetenin hayal edemediği tiraja ulaştı. TİB’in RTÜK’ün geleneksel sansür kafası, RedHack’in yanında cilalı taş devri gibi kaldı.
*
Sözcü, Aydınlık, Yurt, HalkTV, Ulusal Kanal, OdaTV… Alternatif medya çıktı.
Koca koca haber kanallarında ana haber bülteni sunanların ismini kimse bilmiyor, HalkTV’den Makbule Cengiz dedin mi, herkes tanıyor. İki bin lira maaş alan Makbule’nin basındaki prestiji, iki milyar doları olan Ferit Şahenk’ten yüksek.
*
Leman, Penguen, Uykusuz, internette Zaytung, politik mizah patladı. Güya memleketin en korkutucu adamı Tayyip Erdoğan ama… Alay konusu haline geldi.
Tayyip Erdoğan konulu matrak videoların sayısı, Akbulut fıkralarını geçti.
Kendi payıma, Hürriyet’te en çok okuduğum yazar, Latif Demirci.
*
Tüm toplumsal sınıflar, yatay katmanlardan oluşur, enine hareket eder, herkes kendi seviyesinin çıkarlarında buluşur. Milli mücadeleden beri tarihte ilk kez, Türkiye’de
dikey sınıflar oluştu. Bir uçtaki DİSK başkanıyla, öbür uçtaki TÜSİAD başkanı…
Cem Boyner’le, kaynak işçisi Ethem Sarısülük… İhsan Eliaçık’la Fazıl Say…
Devrimciyle ülkücü… 100 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ’la, henüz 14 yaşındaki Berkin… Ortak noktada kesişti. Şerden hayır doğdu, ayrı dünyalar aynı duyguda buluştu.
*
Gezi’den beri… ABD’yi kaybetti. AB’yi kaybetti. Mısır’da kaybetti. Suriye’de kaybetti. Cemaat’i kaybetti. Anayasa Mahkemesi’ni kaybetti. Tapeleri dinledik, Fenerbahçe’ye kendi istediği başkanı seçtiremedi. Stadyumlara gidemiyor. Üniversitelere gidemiyor. Cuma’ya gidiyor, yedi bin polisle… Gazetecileri artık işten kovduramıyor.
Kazandım diyor ama, 30 Mart’ta 2.5 milyon oy kaybetti.

Dün, Yalova’yı kaybetti, Ağrı’yı kaybetti.
Anayasa Mahkemesi seçimi tekrarlatırsa, Ankara’yı kaybedecek.
*
Gezi’den beri… Yokuş aşağı.
*
Hâlâ diyor ki…
Gezi oldu da, ne oldu?
*
Kimvurduya götüreyim derken, Gezi’ntiye gittin, hepsi bu!