Haziran ortasında 500 vaka beklentisi tutmadı
Sağlık Bakanlığı bünyesinde koronavirüs COVID-19 salgınıyla mücadele amacıyla kurulan Bilim Danışma Kurulu’nun üyesi olan Prof. Azap, “Bizim Ankara’da takip ettiğimiz vakalarda ciddi bir artış söz konusu” diye konuşuyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi olan, aynı zamanda ‘Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’ başkanlığını da yürüten Prof. Azap’ın rahatsızlığının nedeni yalnızca vakalarda meydana gelen artışlar değil. Aynı zamanda yeni vakaların ortaya çıkış şeklinden de kaygılı.
Prof. Azap, bu konuda şunları söylüyor: “Artışlar belli odaklardan kaynaklanmıyor. Belli bir odakta kümelenme, yaygınlığa işaret etmediği için mücadele açısından daha tercih edilir bir durumdur. Oysa karşılaştığımız vakalar çok sayıda farklı odakta ortaya çıkıyor. Dolayısıyla vakalarda bir yaygınlıkla karşı karşıyayız. Bu, salgının yönetimi açısından daha sıkıntılı bir durum.”
‘PLATO’DAN ‘KONTROL’ EVRESİNE GEÇİLİYORDU Kİ…
Prof. Azap’ın Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nden istatistikçi Prof. Fatih Tank ile ortaklaşa hazırladıkları bir akademik makale için geçen ayın ortasında yaptıkları modellemedeki grafik, COVID-19 salgınının seyrine ilişkin –son artış öncesindeki- tahmini içeriyor.
Oysa bütün bu tahminler altüst olmuştur. Önceki akşam itibarıyla açıklanan yeni vaka sayısı 1.592’dir. Günlük vakalar ilk kez 20 Mayıs’ta 1.000 eşiğinin altına inmiş, ardından bir süre iniş-çıkış hareketleriyle bu eşikte kilitlenmiş, bir ara 786’ya (2 Haziran) kadar indikten sonra yükselmeye başlamış ve geçen cuma günü yeniden 1.000 eşiğinin üstüne sıçramıştır.
Bu sıçrama, salgınların genel seyrinde karşılaşılan 1) Hızlı tırmanma, 2) Tepeyi görme, 3) İniş, 4) Düz platoda seyir, 5) Kontrol altına alma ve 6) Sönümlenme şeklindeki döngüde beklenen akışı bozmuştur. Çünkü (4) Platoda seyir aşamasından (5) Kontrole alma evresine geçileceği çok kritik bir dönemeçte salgın yeniden yükselişe geçmiştir. Hesaplar boşlukta kalmıştır.
Prof. Okyay, geçen mayıs ayı başında AVM’lerin açılması kararı açıklandığında da bu adıma “şaşırdığını” belirtmiş, “Bir-iki hafta beklense daha iyi olurdu” diye konuşmuştu.
Prof. Okyay’ın başında bulunduğu derneğin açıklamasında “Salgın yönetiminde özellikle normalleşme süreci ile birlikte birçok kararın erken ve hızlı alındığı” yolundaki tespit, kendisinin daha önceki sözleriyle aynı dalga boyunda görünüyor. “Endişeliyiz” denilen açıklamada şu beklenti de ifade ediliyor:
“Salgın yönetiminde alınan idari kararlarda tam bir eşgüdüm sağlanmasını ve alınan kararların nedenleriyle ilan edilmesini bekliyoruz… Salgının geçmediğini bilmeliyiz. 1 Haziran ile başlayan açılmaların ilk dönemdeki etkileri bize normalleşme konusunda daha kontrollü olmamızı söylüyor. Verileri epidemiyolojik yöntemlerle çok yakından izlemeliyiz. Buna göre bazı geri adımların atılmasını gelecekte konuşmak gerekli olabilecektir…”
BİLİM ADAMLARININ BAKANLIKTAN BEKLENTİSİ
Bu derneğin açıklamasındaki en çarpıcı noktalardan biri, Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilerin uzman ve akademisyenlerin salgının epidemiyolojik analizini yapabilmeleri bakımından yeterli olmadığına dikkat çekilmesidir. Bunun nedeni, vaka ve ölümlere ilişkin yaş ve cinsiyet grupları ile hangi il, ilçe ya da mahallede meydana geldikleri gibi temel epidemiyolojik verilerin yalnızca Sağlık Bakanlığı tarafından bilinmesidir.
Halk Sağlığı uzmanlarının duyurusunda Bilimsel Danışma Kurulu’nda görevli bilim insanlarının da bu verilere ulaşamadıkları belirtilerek, Sağlık Bakanlığı’nın verileri bilim insanları ile “gerektiği şekilde analiz edip, yorumlayıp katkı sunabilecekleri bir detayda paylaşması” beklentisi vurgulanıyor.
Bakalım Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu beklentilere nasıl bir karşılık verecek?