Prof. Dr. Türkan SAYLAN…
Merhum Prof. Saylan’ın 7. ölüm yıldönümü dün idi. (18.05.2009)
Bu vesile ile biz de hocamız ile ilgili arşivimizi karıştırdık..
O’nunla yakın çalışma olanağımız oldu.. Paylaşmak istediklerimiz var..
*****
Saylan hocayı İstanbul Tıp Fakültesi 5. sınıfında tanıdım (1975-76). Sanırım o zaman Dermatoloji doçenti idi. 1 aylık stajımızda derslerini dinledik. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesi içinde bir küçük bölümde Lepra / Cüzzam kliniği açılmıştı ve Anadolu’dan gelen hastalara hizmet veriliyordu. Hoca bu konuda ünlenmişti, her ay Elazığ’daki asıl Cüzzam Hastanesi’ne uçuyor, birkaç gün oradaki hastalara da bakıyordu. Tıp öğrencileri arasında saygı uyandıran bir çabaydı. Bizler de bu hastaları görme olanağı bulmuştuk İstanbul’da.
Bir de Ankara Üniv. Tıp Fak. Cebeci Hastanesi içinde yataklı Lepra (Cüzzam) Bölümü vardı. Merhum Prof. Atıf Taşpınar hoca soruna el atmıştı Sayan hocadan çoook yıllar önce. Bu hastaneyi de Hacettepe Tıp Fak. Toplum Hekimliği Bölümünde ihtisas yaparken görmüştük.
*****
Temmuz 1981’de Halk Sağlığı Uzmanı olduk zorunlu hizmet çıkmadan hemen önce. İş arıyorduk. Türkan hoca bize “Elazığ Cüzzam Hastanesi Başhekimliği” görevini önerdi. Kabul ettik. Bakırköy’deki Cüzzam kliniğinde bir süre Lepra eğitimi aldık ve bu arada Sağlık Bakanlığı atamamızı yaptı. Kasım 1981 gibi bu hastanenin asıl Başhekimi olarak 28 yaşında göreve başladık. Hastane önceki yüzyıldan (?) kalma ve çoook köhne idi. Oysa Elazığ’da bir dernek kurulmuştu bu amaçla ve Saylan hoca durumu epey toparlamıştı (?)..
Planımıza göre biz Doğu Anadolu’da aynı zamanda Cüzzam saha çalışması ile sorunun Epidemiyolojisini inceleyecek ve üniversite dışından Doçentlik tezi yapacaktık.
Elazığ Cüzzam Hastanesi Başhekimi olduğumuz 1980 başlarında, Sayın Prof. Gülendame Saygı ile kendileri Sivas’ta hoca iken yürüttüğümüz ortak bir bilimsel çalışma ile merhum Prof. Türkan Saylan‘ın “ilginç-dramatik” öyküsünü de artık yazmalıyız.. Aradan 32 yıl geçti.. bizimle mezara gitmesin, ayrıca insanların gerçeği bilme hakkına saygı borcumuz da var… Bizim bilimsel çalışma verilerimizi, Prof. Saylan ve ekibi Marmaris’te 9. Cildiye Kongresinde, kendilerininmiş gibi sunmuşlardı! Bu “aşırmayı” (intihali, bilim hırsızlığını!) görünce Gülendame hoca ve biz verilerimize dayalı bilimsel makalemizi Türkiye Parazitoloji Dergisinde yayımlamış ve bir dip notu düşerek;
- “Bu çalışma, daha önce gerçek sahipleri olmayan kişilerce Marmaris’te 9. Cildiye Kongresinde sunulmuştur..”
diye hazin durumu saptamak zorunda kalmıştık..
Bu Derginin künyesi aşağıda :* Saygı G, Saltık A. Lepralı Hastalarda Bağırsak Asalakları. Türkiye Parazitoloji Dergisi
7: (1-2); 53-57, 1984Sayın Prof. Dr. Gülendame Saygı hanımefendiyi, bir meslek büyüğümüz olarak saygı ile anıyoruz..
Sevgi ve saygı ile. 19 Mayıs 2016, Ankara
(http://ahmetsaltik.net/2016/04/09/ataturk-siroza-alkol-nedeniyle-yakalanmadi/)
=======================
- 80. Yılında Cumhuriyet ve Karşıtları (DTCF, panel) Ankara, 25.10.03 (Ortada biz, solumuzda merhum Prof. Türkan Saylan ve Mustafa Balbay solda merhum Prof. Alpaslan Işıklı ve Prof. Çağrı Erhan..) ile birlikte aynı masada konuşmacı idik.
Dostlar,
Ocak ayının son haftası Dünya Cüzzamla Savaş Haftası..
1981-82’de, Türkiye’nin en büyük ve ilk Cüzzam Hastanesi’nin başhekimi idik.
İstanbul’da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi yerleşkesinde küçük bir Cüzzam (Lepra) hastanesi daha açılmıştı. Bir de, Ankara Tıp Fakültesi Cebeci yerleşkesinde Lepra Araştırma ve Uygulama Birimi vardı. Bu son 2 birim halen en alt düzeyde etkinlikteler. Ülkenin en büyük Cüzzam hastanesi ise, Elazığ’da, o da gerilemekte. Hastalığın kökü kazındıkça (eradikasyon) kurumsal kapasite de doğallıkla daralıyor. Eradikasyon ise, gerek tıbbi-sosyal savaşımla gerekse toplumsal yaşam koşullarında iyileşme ile birlikte gidiyor.
- Ülkemiz Cüzzam savaşının en yakın tanıklarından biriyiz.
Umarız günü gelince biz de söyleyeceklerimizi aktarma olanağı buluruz. Yine de, vefa dışına düşmeyi kesin redle, içten emeği geçen herkesi şükranla anmak isteriz.
Sevgi ve saygı ile. 26.01.13, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
Elazığ Cüzzam Hastanesi Eski Başhekimi
www.ahmetsaltik.net
http://ahmetsaltik.net/wp-admin/post-new.php
===================================
Ben de ADD’ye çok emek veriyorum. Edirne’de ÇYDD ile de işbirliği içindeyiz. ÇYDD Genel Kurul temsilcisiyim. Ancak Aralık 2000’deki kongreye… (07 / 02 / 2001, Edirne’den mektubumuz..)
===================================
Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nce düzenlenen, Sn. Prof. Dr. Türkan SAYLAN ve Sn. Prof. Dr. Hüseyin BATUHAN’ın konuşmacı olacağı;
Çağdaşlaşma Yolunda Bilim, Uygarlık ve Türkiye
konulu paneli onurlandırmanızı saygıyla dileriz
- Prof.Dr.Ahmet SALTIK İnci YURDAKUL
ADD Edirne Şubesi Başkanı ÇYDD Edirne Şubesi Başkanı
Yer : Türkan Sabancı Kültür Mrk.
Gün : 29 Mayıs 1997 Perşembe, saat 15.00
Not : Çiçek getirilmemesi, dileyenlerin Derneğe bağış yapması rica olunur.
=====================================….İstanbul’da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucu heyeti ile yapılan bir toplantıda bu kuruluşu temsilen konuşan Prof. Dr. Türkan Saylan, Atatürkçülüğün bittiğini ve Atatürk ilkelerinin geçerliliğini yitirdiğini hiç çekinmeden açıkça söyleyebilmiştir. Bunun üzerine, iki ayrı grubun bir araya gelerek ortak bir dernek kurmaları mümkün olamamış ve Atatürk ilkelerinin geçersiz kaldığını öne süren bir heyetin öncülüğünde İstanbul merkezli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği adı altında ayrı bir örgütlenmeye gidilmiştir. Muammer Aksoy’un inançlı Atatürkçü çizgisi doğrultusunda ADD Ankara merkezli örgütlenirken, yeni Bizans sürecine doğru sürüklenen İstanbul’da, Atatürk ilkelerinin geride kaldığını öne süren bir kurucu kadronun öncülüğünde farklı bir dernek örgütlenmesine gidilmiştir. İstanbul kamuoyu yeni dönemde Atatürksüz bir geleceğe yönelirken ADD oluşumuna uzak durmuş ve bu doğrultuda İstanbul basınında ADD’nin kuruluşuna olumsuz tepkiler gösteren yayınlar çıkmıştır. (SORULARLA ADD, Prof. Dr. ANIL ÇEÇEN 08.09.2013, Ankara)
===================================
* ÇYDD, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği – Genel Başkan: Prof. Dr. Türkan Saylan – Projenin Adı: Demokrasi ve İnsan Hakları Hareketinin Başlatılması. – Tarih: 02.03.2004 – AB`den Aldığı Para: 49.955,75 Avro
AB`den milyarlarca euro hibe alan sivil toplum kuruluşları…
Yılmaz Dikbaş (Araştırmacı-Yazar) Yayınlanma tarihi : 2009-10-15 12:39:26
=====================================
Protestan Misyonerleri SEV-ÇEV-ÇYDD
Yılmaz DİKBAŞ, Araştırmacı-Yazar
http://www.asahaber.com/modules.php?name=Kose_Yazilari&file=yazi_oku&sid=49, 29.12.06Şu üç Sivil Toplum Örgütü, Avrupa Birliği’nden ‘Hibe’ almışlardır:
Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV), (Protestan misyonerliği yapmaktadır..)
Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD). (ÇYDD, SEV ile birlikte çalışmaktadır.)
=====================================
Prof. Dr. Türkan Saylan (AB’den 200.000 Avro hibe alan ÇYDD, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı). 12 Mayıs 2001 tarihinde İstanbul’da yapılan bir toplantıda, ARI Hareketi Başkanı Kemal Köprülü salondaki gençlere şöyle diyordu:“Siz gençler, Ankara’yı tamamen unutun. Bu sistem iflas etti”[1]
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde düzenin iflas ettiğinin ilan edildiği bu toplantıda, toplantıya katılan ÇYDD Başkanı Prof. Türkan saylan da bir konuşma yapmıştı. T.C. Başbakanlığı bünyesinde ‘İnsan Hakları Komisyonu’ oluşturuldu. Bu komisyon; LOZAN Antlaşmasında Müslüman olmayan azınlıklara haklar tanındığına, her türlü dilde eğitimin serbest bırakılarak dayatmacı ‘KEMALİST’ rejimden vazgeçilmesine hükmetti. İnsan Hakları Komisyonu’nda yer alan kuruluş ve kişiler ABD hazinesinden, NED (National Endowment for Democracy)
kanalıyla paralar almışlardır. 73 üyesi bulunan İnsan Hakları Komisyonu’nda şu kişi, dernek ve vakıflar bulunmaktadır:[2]
Prof. Dr. Türkan Saylan (ÇYDD),
[1] Mustafa Yıldırım, “Sivil Örümceğin Ağında”, sf. 176
[2] A.g.e. Sayfa:569
Kaynak : MANDACI PROFESÖRLER Yılmaz Dikbaş, yilmaz108@hotmail.co.uk Araştırmacı-Yazar 14 Şubat 2007, Antalya
=========================================