Coronavirus-19 salgını insanlığı hazırlıksız yakaladı. Hızla dünya çapında yayıldı ve halen beş milyona yakın insana bulaştı. Ölüm oranı %3-4 civarında gözüküyor. Dünyanın her yerinde bilim insanları söz konusu virüsü tanımaya, özelliklerini anlamaya ve neden olduğu covid-19 hastalığına karşı aşı ve ilaç geliştirmeye çalışıyor.
Ülkemizde ilk covid-19 tanısı, dünyada ilk göründüğü tarihten yaklaşık olarak iki ay sonra, 11 Mart 2020 tarihinde kondu. Aslında iki ayı bulan bu süre ülkemiz açısından pek çok tedbirin alınması açısından son derece önemli bir zaman dilimi idi. Yeterince yararlandığımız söylenemez. Milyon kişi başına covid-19 tanısı konulan kişi sayısı bakımından dünyada maalesef sekizinci sıradayız. Sağlık Bakanlığımız tarafından hemen bir Bilim Kurulu teşkil edilmiş olması ve kurulun sürekli toplantı halinde olması çok önemli olmakla birlikte siyasi erkin Bilim Kurulunu yeterince dikkate aldığı konusunda güçlü şüpheler bulunmaktadır.
Çeşitli nedenler ile sınav tarihlerinin öne çekilmesi veya 11 Mayıs itibariyle yeni normal konusunda ilk adımların atılması ve bu doğrultuda berber ve kuaförler ile AVM’lerin açılması erken atılmış adımlar olarak değerlendirilebilir. Son birkaç gündür günlük vaka sayısında gözlenen artışlar endişe yaratmaktadır. Bir yandan normalleşme adımları atılırken, diğer taraftan maske bile takmayan devlet yetkililerimizin halkımıza tedbiri elden bırakmayın şeklinde öğüt vermeleri coronavirus-19 ile mücadelede maalesef zafiyet doğurmaktadır.
Diğer yandan virüs ile mücadelede asıl görev bilim insanlarınındır. Hal böyle iken, Sağlık Bakanlığımız 28 Nisan tarihinde bir genelge yayınlamış ve Bakanlığa bağlı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde COVID-19 Bilimsel Araştırma Değerlendirme Komisyonu kurulduğunu ve bilim insanlarının bu konuda yapacakları bilimsel ve virüs geçmişine ilişkin çalışmaları öncelikle söz konusu bu komisyona bildirerek izin almaları gerektiğini duyurmuştur.
EGÖDER olarak bu konudaki görüşümüzü kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Şöyle ki;
1. Bilimsel inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçları yayınlamak izin alınarak yapılacak bir iş değildir.
2. İzin alınarak yapılacak bir araştırma güdümlüdür ve izin verenler tarafından denetlenme olasılığı her zaman söz konusu olabilir. Çalışmanın bilimsel tarafsızlığından şüphe duyulmasına ve şaibe doğmasına yol açar.
2. Bilimsel çalışmaların, her ne sebeple olursa olsun, izne bağlanması bilimin ilerlemesi ve gelişmesine aykırıdır. Özgür bilim anlayışı ile de uyuşmaz.
3. Bilimin vazgeçilmez karakteri; özgür, bağımsız ve tarafsız olmasıdır. Güdümlü ya da izne bağlı bilim söz konusu olamaz. Siyasi erkin bilime yapabileceği müdahale; vereceği destek ile ilgili olarak alan ve konu başlıklarını ve destek miktarlarını belirlemekle sınırlı olabilir.
Sonuç itibariyle EGÖDER olarak hangi konuda olursa olsun etik ilkelere uygun bilimsel çalışmaların yapılabilmesi ve ülkemizin bilimsel alanda dünya çapında çalışmalara imza atabilmesi doğrultusunda olası engellerin ortadan kaldırılmasını ve bilim insanlarının maddi ve manevi olarak desteklenmesi gerektiğini kamuoyu ile paylaşmayı görev biliriz.
Bu vesile ile halkımızı coronavirus-19 ile ilgili henüz bir zafer kazanılmadığı ve bu nedenle tedbiri elden bırakmamaları gerektiği konusunda uyarıyoruz.
Prof. Dr. Ömer Lütfi Değirmenci
EGÖDER Yönetim Kurulu Adına