Etiket arşivi: Mustafa Balbay : 8 Nisan’da Barikatları Baraj Yapalım!

Mustafa Balbay : 8 Nisan’da Barikatları Baraj Yapalım!

 

Cumhuriyet 06.04.2013

GÜNDEM
Mustafa Balbay


8 Nisan’da Barikatları Baraj Yapalım!

Toroslar’dan hemşerim bir avukat arkadaşım 15 günde bir ziyaretimize geliyor.
Mart ayındaki ilk gelişinde, Haftaya Polonyaya gidiyorum.

Oradan Almanyaya geçeceğim. Olağan görüşme günümüze kadar dönmüş olurum dedi.

Polonya deyince aklıma hemen İkinci Dünya Savaşı’nın ünlü Nazi toplama kampı Auschwitz geldi. Fırsat bulursa uğramasını söyledim. Yıllar önceki gezimden kesitler aktardım.

Gitmiş. Marttaki ikinci görüşmemizde daha, Vayy hemşerime sarılması bitmeden anlatmaya başladı:

Auschwitzi gördüm… Burası daha korkunç. Burada betonun soğukluğu,
tel örgülerin gözü tırmalayışı daha tedirgin edici. Orada gaz odalarını gördüm, insanların yakıldığı fırınların siyahlığı aynen duruyor. Ama bu betonların arasında sizin adım adım çürütülmek istenmeniz bana Nazi toplama kampından daha acı geldi…

***

Avukat arkadaşımı özellikle son aylarda etkileyen önemli bir unsur da Silivri Toplama Kampı’nın, affedersiniz cezaevinin en dış kapısından itibaren yerleştirilen bariyerler oldu.

Son günlerde ziyaretimize gelen herkes barikatlardan söz ediyor. Etrafı yüksek duvarlarla, tepesi tel örgülerle çevrili cezaevinin girişi de kat kat bariyerlerle örülü. Polisle jandarma ayrı ayrı çalışıyormuş. Bariyerler sabitlenmiş, beton asfalta yapışık hale getirilmiş.

Bütün bunlar 8 Nisan buluşması için. İktidar ve ona bağlı yargı kollarının talimatıyla
8 Nisan’da Silivri’ye geleceklere bariyerlerden kurulu, büyük bir karşılama ekibi
ev sahipliği yapacak.

8 Nisan’a doğru 13 Aralık’ta buluşan ruhun güçlenerek Silivri’ye akmaya hazırlandığını hissetmek, özgürlük tarlasının yeşerdiğini görmek demek.

Duruşmaya yoğun ilginin olduğu günlerde dış kapıdan, salona sığacak kadar izleyici alınıyor. Kalanlar dışarıda bekliyor. Aralarda değişim yapılıyor, birkaç saat salonda kalan çıkıyor, onların yerine dışarıdakiler giriyor.

8 Nisan için benim bir önerim var :

  • Yüz binlerce kişi Silivri önlerinde olalım.
  • O bariyerlerin önünde tek, grup, koşullara göre fotoğraf çektirelim.
  • Bunu sosyal medyadan,
  • adalet bu bariyerlerin arkasında”,
  • hukuk bu çelik kafeslerin ötesinde altyazılarıyla paylaşalım.

Bakarsınız, sosyal medya o bariyerleri yıkar atar.

Bakarsınız, Silivri’deki işkence kampının görüntüleri sınırlarımızın dışına çıkar,
dünya medyasında yer bulur.

Bakarsınız, çok yaratıcı fotoğraflar, görüntüler ortaya çıkar, yazılı ve görsel
medyada da ayrıca yer bulur.

Bakarsınız, Silivri’ye gelemeyenler de o görüntüleri kendi sosyal medya olanaklarıyla daha geniş kesimlere yayarlar.

Bakarsınız, gelenleri durdurmak, yıldırmak, korkutmak için kurulan o barikatlar Silivri gerçeğini anlatmak için kullanılır. Böylece gerçekten işe yaramış olurlar.

Bakarsınız, o barikatlar önümüzdeki engeller değil, baraj yükseltilerimiz olur.
Enerjimizi oradan bütün dünyaya yayarız.

***

8 Nisan’ın böyle bir buluşma olmasını yürekten diliyorum.

Toplum bu buluşmaya hazır. Bunu sadece medyada yer alan haberlerden değil, aldığım mektuplardan da hissediyorum.

Son günlerde gelen mektupların önemli bir dilimi 8 Nisan hedefliydi.

25 Mart’ta yazılmış bir mektup şöyle bitiyordu:

Çok heyecanlı, çok kararlıyım. İki hafta nasıl geçecek bilmiyorum.
Biz tazelendik, umut ve kararlılıkla dolduk. Umudumuzu kaybetmeyelim,
biz kazanacağız.

Ankara’dan aldığım mektupların birçoğunda 24 Mart’taki buluşmanın coşkusu vardı. Çok farklı kesimlerden aldığım 3 mektuptaki ortak cümlelerden biri şuydu:

Saat 13.30da başlayacak toplantıya, yer bulamam endişesiyle 10.30 sıralarında gittim…

Böylesi buluşmalar insanların kendini yalnız hissetmemesini de sağlıyor.

  • 8 Nisan Türkiye’nin genel gündemiyle de örtüşüyor.
  • Hızla ilerliyormuş gibi görünen ucu belirsiz bir sürecin içindeyiz.
  • 8 Nisan, hukuku halkla arama günüdür.
  • 8 Nisan, “Bu ülkede Atatürkçü – yurtsever milyonlarca insan var.
    deme günüdür.
  • 8 Nisan, pek çok değerimiz gibi hukukun da ayaklar altına alınamayacağını haykırma günüdür.