Uzmanlardan tuz uyarısı
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Yağdı, 17 Mayıs Hipertansiyon Farkındalık Günü‘nde tuz tüketimine dikkat çekerek, “Sofralardan tuzluğu kaldırın” dedi.
17 Mayıs Hipertansiyon Farkındalık Günü’nde açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Yağdı, tansiyonun 14’ün üzerinde olmasına hipertansiyon dendiğini, halk arasında ise bunun ‘yüksek tansiyon‘ olarak dillendirildiğini belirtti. Prof. Dr. Tahir Yağdı tuz tüketimine dikkat çekerek şunları söyledi:
- “Çoğu insan yemeğin tadına bakmadan bile önce tuz ekliyor. 17 Mayıs’ta yapacağımız ilk şey sofralardan tuzlukları kaldırmak olsun. ‘Kontrolsüz hipertansiyon‘ dediğimiz bir tanım var. Hiç belirti göstermeden gizli bir şekilde de ortaya çıkabiliyor. Hipertansiyon fiziki ölçümlerde tespit edilebilir. Hasta baş ağrısı, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı, göğüste sıkışma yaşıyorsa hipertansiyon olabilir. Kalp hastalığı, kronik böbrek hastalığı, yaşa bağlı tansiyon, hormonsal etkiler, yaşam tarzı, aşırı tuzlu ve yağlı beslenme, sürekli stres ve ağır efor sarf etmek tansiyonu yükseltir. Tuzu kısıtlamak, obeziteden kaçınmak ve ağır egzersizler yerine yüzme, bisiklet, koşma gibi yavaş tempoda egzersizlerle vücuttaki kan basıncını belli düzeyde tutmak mümkün. Tedaviye başlamak için en büyük adım, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve yaşam tarzını değiştirmek. Benim için en önemlisi stresten uzak ve sakin yaşayabilmek. Bir şeylerin peşinden koşturmak insanı strese sokar.”
=========================================
Dostlar,
Sorun ciddidir..
DSÖ (Dünya Sağlık örgütü) sıklıkla bu sorunu gündemine taşımaktadır.
2013’te Dünya Sağlık Günü (7 Nisan) teması Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) seçilmişti.
Aşağıdaki erişkeden daha çok bilgi edinilebilir.
10 Aralık 2017 Dünya İnsan hakları Günü yapılan DSÖ açıklamasında Hipertansiyon gene öne çıkan sorunlardandı :
- 1 milyar insan denetimsiz hipertansiyonla yaşıyor!
Doğallıkla tıbbi sonuçlar çok ağır.. 4 önemli organ ciddi düzeyde zedeleniyor (hasar görüyor) :
– Gözler (körlük!)
– Kalp (yetmezlik)
– Böbrekler (yetmezlik)
– Beyin.. (inme, felç).
Korunmak zor değil. Yukarıda özetlenmiş.. yinelemeyelim.. Belli aralıklarla (yılda 3-4 kez) kan basıncımızı ölçelim – ölçtürelim; ilk olarak da günlük tuz tüketimini azaltalım (<5 gm / gün) .. Tuz tadı ciddi bağımlılık yapmış ise “NaCl içermeyen tuz” kullanalım.. Yapay tatlandırıcılar gibi..
Bebeklerin – çocukların damak tadı yanlış kodlanmasın diye tuz – yağ – şeker bakımından sınırlanmış diyet uygulayalım. İlk 6 ay salt anne sütü vermek için çabalayalım..
İngiltere’de yaklaşık 23 yıl önce sofradan tuzluk kaldırıldı. Toplumsal kampanya yapıldı ve Kraliçe, Başbakan, TV’ler.. katıldı. Çok başarılı oldu. Gençlerde de obesite ve yüksek kan basıncı artmaya başlamıştı. Şimdilerde 23 yaşlarına gelen bu kuşakta (kohort) hipertansiyon oranı çok düştü. Biz de o günlerde doğrudan tuz ve şeker kullanımını kıstık; soframıza tuzluk gelmiyor.. Yaşımız 60’ı geçti ve kan basıncı sorunumuz yok. Geleneksel alışkanlıkları sürdürseydik obes ve hipertansif… olabilirdik.
- Korunma çoğu sağlık sorununda olanaklıdır ve sağaltımdan (tedaviden) üstündür elimizdedir. Ekonomiktir, etiktir..
Sevgi ve saygı ile. 17 Mayıs 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com