Artık ‘Günaydın’ De Türkiye…
Bekir Coşkun
bcoskun@cumhuriyet.com.tr
Savaşıdır bu karanlık ile aydınlığın…
Sürecek…
*
Serçeler sabah şarkılarını karanlıktan kurtulduklarında söylerler…
Aydınlığa kavuşmanın sevincidir o şarkı…
Onların vatanı da dut ağacı…
*
Menekşeler ışığı bekler…
Papatya, büzülüp yumulur gün batışında…
Lalenin geceleri boynunu bükmesi…
Peki, neden yüzünü hep güneşe döner ayçiçekleri?..
*
Masallarda canavarlar hep gece çıkar…
Anneannemizin bizi daha çok korkutmak istemesindendi…
Akrep saklanır ışıktan…
Yarasa geceyi bekler…
Boşuna değildir yılanın karanlığı seçmesi…
*
Doğum aydınlıktır mesela…
Ölüm karanlık…
Acı ışığı sevmez…
Hani ağlarken gözlerini açamazsın ya…
*
Suç geceyi gözler…
Geceleri basar eşkıya…
Haydut geceye muhtaçtır…
Hırsızın işi zaten karanlıkta…
*
Her yerde karanlık ile aydınlık savaşıyor…
Okulda, camide, atölyede, kahvehanelerde, mahallede, yolda, sokakta, meydanda…
Bu çığlıklar…
Bu toz duman…
O ağlayan kız…
O vurulan yağız oğlan…
O elinde pala olan…
Vuruşmasıdır aydınlık ile karanlığın...
*
Yeter bence…
Her zaman aydınlık gelir, peşinden karanlığın…
Bak gün ağarıyor…
Aç gözünü…
Umutların uyansın…
Sevinç çığlıkları at…
“Günaydın” de Türkiye artık…
Günaydın…