ANAYASA ve VESAYET…

Dr. Necmi Akyalçın

ÖZDEN SÖZE : Çanakkale Olay Gazetesi, 11 Nisan 2025

(AS: Bizim kısa katkımız yazının altındadır)

Mehmet Metiner‘in 2015’te söylediği “Anayasayı paramparça edeceğiz” sözleri, son günlerde yeniden gündem oldu. Anayasamızın paramparça edilme gerekçesi ise; “vesayetin son kalesi” olmasıymış. Güzel ülkemizin, son günlerde gerek iç politikada gerekse dış politikada yaşadığı bu yoğun günlerde, bir de Sayın Metiner’in bu sözleri bomba etkisi yapmış olsa gerek. Çünkü hemen herkes bu sözleri konuşuyor, TV kanalları bu sözleri yorumluyor. Arapçadan dilimize girmiş olan, Vesayet, Vasilik, Vasi sözcükleri ne anlamı içermektedir acaba? TDK Türkçe Sözlük: Vesayet yazınca, bizi vasilik sözcüğüne yönlendiriyor. Vasilik: Vasi olma durumu; vesayet. Vasinin yaptığı iş; vesayet. Vasi: Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse. Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse. Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, bir kimsenin, başka kimse adına yükümlülükleri, yapılması gerekenleri yerine getirmeyi üstlenmesi işidir vesayet.

Aynı Sözlüğe göre Anayasa nedir? Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa; kanun-u esasi, temel yasa.

Türk hukuk tarihine bakıldığında, karşımıza beş anayasa çıkmaktadır. Bunlar 1876, 1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarıdır. Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakıldığında ise durumu şöyle değerlendirebiliriz :

Cumhuriyetimizin ilan edildiği 29 Ekim 1923’te yürürlükte olan 1921 Anayasası, Ulusal Bağımsızlık Savaşı yıllarında işgale karşı verilen savaşın gölgesinde hazırlanmış 23 madde ve bir ayrık maddeden oluşan, bir başka adı da Teşkilat-ı Esasiye Kanunu olan, bir çerçeve anayasa niteliğindeki belgedir. 105 madde ve bir geçici maddeden içeriyordu ve 1924 Anayasası ile yürürlükten kaldırılmıştı. 1924 Anayasası, Cumhuriyetle birlikte ülkemizde başlatılan çağdaşlaşma ve aydınlanma sürecinin de -eksikliklerine karşın- yasal çerçevesi niteliğindeydi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 37 yıl (27 Mayıs 1960’ta TSK’nin yönetime el koymasıyla her ne denli
yürürlük dışı bırakılsa da, 20 Temmuz 1961’e dek bu Anayasayla yönetilmiştir.

27 Mayıs 1960’ta TSK’nin yönetime el koymasıyla ülkemizde yeni bir sayfa açılmıştır. Dolayısıyla yeni Anayasa çalışmaları başlatılmıştır. 27 Mayıs 1961’de Kurucu Meclisçe kabul edilen yeni Anayasa, 9 Temmuz 1961’de halkoyuna sunulmuştur. %61.7 evet oyuyla kabul edilen, 157 asıl,
11 geçici maddeden oluşan ve 1961 Anayasası olarak anılan Anayasa, 20 Temmuz 1961’de yürürlüğe girmiştir. Her ne denli Askerlerin yönetime el koyması ile hazırlanmış olsa da,
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, insan hak ve özgürlüklerine en geniş yer veren Anayasa olduğu
yaygın kabul edilen 1961 Anayasası, 12 Eylül 1980 askeri darbesine dek yürürlükte kalmıştır.

12 Eylül 1980’de gerçekleştirilen askeri darbe ile Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetimine el koyan generaller, yürürlükten kaldırdıkları 1961 Anayasası yerine yeni Anayasa çalışması başlattılar.

1982 Anayasası olarak anılan son Anayasa, 7 Kasım 1982 halkoylamasında %91.37 evet oyuyla kabul edilerek 2709 sayılı yasayla ve 177 asıl maddesiyle 9 Kasım 1982’de yürürlüğe girdi.
Çeşitli tarihlerde çok sayıda maddesi değiştirilen bu Anayasa, yazımızın yayınlandığı 11 Nisan 2025’e dek, 43 yıldır yürürlüktedir. İşte Mehmet Metiner’in, “vesayet Anayasası olarak değerlendirdiği ve paramparça edeceğiz dediği Anayasa, bu Anayasadır. Kabul edilişinden
günümüze dek neredeyse ¾’ü değiştirilen veya güncellenen bu Anayasanın neresinden rahatsızdır acaba bu Metiner?

Mehmet Metiner’in TV’lerde yaptığı benzer konuşmalara girmeyeceğim. Bugün yürürlükte olan ve Mehmet Metiner’in “vesayet Anayasasıdır, paramparça edeceğiz” dediği;

  • T.C. Anayasası’nın değiştirilmesi önerisi bile yapılamayacak ilk 4 maddesi şöyledir        :

1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde,
insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
​3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
4- Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile
2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve
değiştirilmesi teklif edilemez.

Şimdi hepimizin sorması gereken sorular şunlar olmalıdır:

  • Bu maddelerle kimin, ne sıkıntısı olabilir?
  • Bu maddelerle sıkıntısı olanların gerçek niyeti nedir?
  • Bu maddelerle sıkıntısı olanlar, gerçekten bu toprakların insanı mıdır?

Öyle ya, Graham Fuller (CIA elemanı) vb. de bu Anayasadan, özellikle ilk 4 maddeden rahatsızlar.

Güzel ülkemizde milletvekili de olabilen ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ile Anayasaya sadakat yemini edenlerin, bugün çıkıp, sadık kalacağına namus ve şerefi üzerine yemin etmiş olmasına karşın, “o Anayasayı paramparça edeceğiz” demesinin anlamını, siz değerli okurlarımıza bırakıyorum. Herkese iyi bir hafta sonu diliyorum…
=========================================
Dostlar,

Dilbilimci dostumuz Sn. Dr. Necmi Akyalçın, Çanakkale’de uzun yıllar ADD Şube başkanlığı yaptı. ADD Genel Merkez Yönetiminde de üst düzey sorumluluklar üstlendi.
Üniversite’de Türkçe’mize çok değerli bilimsel katkılarının yanı sıra, Çanakkale yerel Olay gazetesinde de aydın sorumluluğunu sürdürüyor. Üstteki uyarıcı yazısını paylaşmak istiyoruz.
Biz ayrıntılı teknik bilgi ekleyelim :
***
ANAYASADA DEĞİŞİKLİKLER..

​1982 Anayasası, 9 Kasım 1982’de yürürlüğe girmesinden bu yana birçok kez değişikliğe uğradı.

Toplam Anayasa değişikliği sayısı : 21 kez
Anayasada değişiklik gören madde sayısı : 177 maddenin 113’ü değişikliğe uğramıştır. ​
Yinelenen (tekrarlanan) değişiklik gören madde sayısı da hiç az değildir.

 Anayasa Değişikliği İçin Yapılan Halkoylamaları

1982 Anayasası’nda yapılan değişiklikler kapsamında 4 kez halkoylaması (referandum) düzenlenmiştir:

  1. 7 Kasım 1982: Anayasa’nın kabulü için yapılan halkoylaması.
  2. 6 Eylül 1987: Geçici 4. maddenin kaldırılması ve siyasal yasakların sona erdirilmesi.
  3. 12 Eylül 2010: Yargı reformu ve AYM’ye bireysel başvuru hakkı gibi değişiklikleri içeren halkoylaması.​

16 Nisan 2017… Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişi öngören anayasa değişikliği halkoylaması.
Ki bu oylama HUKUK DÜNYASINA DOĞMAMIŞ, YOK HÜKMÜNDEDİR!
AKP iktidarı meşruluğunu bütünüyle yitirmiştir ve bu durum
neredeyse 8 yıldır Türkiye’ye eylemli (de facto) dayatılmaktadır.

Türkiye, hukuk dünyasında yitik / sanal bir ülkeye indirgenmiştir.
Bu durum asla kabul edilemez ve daha çok sürdürülemez!

Geriye ne kaldı??
Hala askeri vesayet ya da darbe anayasası mı?
21 kez anayasa değişikliği ile 113 / 177 madde yeniden düzenlendi.
Hala başaramadınız mı vesayet / darbe anayasasından (!) kurtulmayı?
22. değişiklikle nasıl başaracaksınız bu amacınızı? Hangi maddeler hedefte?
Derdiniz, AKP’li Mehmet Metiner‘in 2015’te söylediği “Anayasayı paramparça edeceğiz” mi?
Zaten ülkede halen Anayasa askıda! AYM ve AİHM kararlarını tanımayan hukuk devleti olur mu?

Anayasayı paramparça edeceğiz” hedefi, ilk 4 maddeye biçimsel olarak dokunmasa bile,
içini boşaltarak etkisizleştirme ve RTE’ye ölene dek halife-sultanlık hedeflidir; hepsi bu!

Takke düşmüş, kel görünmüştür epeydir.

  • Ulusumuz bu dinci-gerici ve Atatürk düşmanı karşıdevrime geçit vermeyecektir!

Sevgi ve saygı ile. 12 Nisan 2025, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com 
facebook.com/profsaltik     X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir