Dr. Cihangir Dumanlı
Em. Tuğgeneral, hukukçu, uluslararası ilişkiler uzmanı
11 yıl önce Suriye’de iç savaş çıktığında
- “Bu savaşın sonunda Türkiye için en tehlikeli senaryo nedir?”
diye bir soru sorulsaydı, bu gün gelinen durum tanımlanırdı.
Yani parçalanmış, zayıflamış ve istikrarsız bir Suriye, güneyimizde Kürtlere egemenlik alanı, daha güneyde dinci terörist bir örgütün egemenliği, ülkemizde milyonlarca göçmen..
Ulusal çıkarlarımıza aykırı olan bugünkü durumda “Neden böyle oldu?” sorusunu sormak ve ders çıkarmak gerekmektedir.
Bağımsız dış politika izlenmedi
Savaşın başlangıcında dış etki altında kalmadan
– “Ulusal çıkarlarımız nedir?” ve
– “Arzu edilen stratejik son durum (hedef) ne olmalıdır?” sorularına yanıt aramak gerekirdi.
Böyle yapılsaydı ABD’nin çıkarları ile bizim ulusal çıkarlarımızın çeliştiği görülür ve ABD çıkarlarına hizmet edilmezdi.
- Suriye’nin bugünkü durumu ABD ve İsrail’in çıkarlarına uygun ve
onların planlayarak Türkiye’nin katkısı ile oluşturdukları bir durumdur. - Bizim ulusal çıkarlarımıza bütünüyle aykırıdır.
Bizim çıkarımız Suriye’nin bütünlüğünde olduğuna göre, başlangıçtan itibaren (bu yana) ülkeyi bölmek isteyen ABD güdümlü muhalifleri (karşıtları) değil, Rejimi desteklememiz gerekirdi.
Kurumsal değil, kişisel dış politika
İcracı cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra, öbür alanlarda olduğu gibi dış politika ve güvenlik politikasında da bilgi ve deneyim birikimine sahip kurumlar çalıştırılmamış, devlet aklı yerine “tek bir karar verici“nin aklı kullanılmıştır. Devletler arasındaki ilişki devlet başkanları arasındaki kişisel ilişkiye indirgenmiştir.
Dinci bakış açısı
“Tek karar verici” Suriye politikasını ulusal çıkar odaklı değil, din odaklı ideolojik bir bakış açısıyla saptamış ve çıkarlarımıza aykırı olarak ABD güdümündeki dinci terör örgütlerini desteklemiştir. Ulusal hedef olarak yanlış biçimde “Emevi camisinde namaz kılmayı” tanımlamıştır.
Sonuç ortadadır..
Dış politikada ulusal çıkarlar ideolojiden çok daha önemlidir.
Sonuç :
Yukarıda başlıcaları sayılan yanlışlıkların sonunda, Suriye’de ulusal çıkarlarımıza ciddi olarak aykırı bir durum oluşmuştur.
ABD’nin Ortadoğu politikası Suriye ile sınırlı değildir, BOP ile
Türkiye dahil 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesini öngörmektedir!
Cumhuriyetçi Başkan Trump’ın yeni döneminde bu politikaya ağırlık ve hız verilmesi olasıdır.
Türkiye yanlışlardan ders çıkartmak ve düzeltmek için yeterli birikime ve kurumsal yapıya sahiptir.
Yanlışlar yinelenmemeli ve ders çıkartılmalıdır.