Türkiye’nin ortaçağ karanlığına sürüklendiği dönemde, Kurtuluş Savaşı’nın lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim konusundaki düşüncelerini hatırlamakta büyük yarar var.
Atatürk eğitim konusunda şu ifadeleri kullanmıştı:
- “En önemli ve verimli görevimiz milli eğitim işleridir.
Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır.
Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur.” - “Milletimizin siyasi, toplumsal hayatında, milletimizin düşünsel eğitiminde, rehberimiz,
bilim ve teknik olacaktır.
Okul sayesinde, okulun vereceği bilim ve teknik sayesindedir ki Türk milleti,
Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir.” - “En gerçek kılavuz bilimdir.”
- “En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.”
- “Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir.”
- “Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.”
- “Bir millet savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin,
o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi, ancak bilgi, bilim, kültür ordusuyla mümkündür.” - “Bizim yolumuz, akıl, mantık ve zekâ ile hareket etmektir.
Bütün hayatımızı dolduran olaylar bu gerçeğin kanıtlarıdır.” - “Eğitim, kültür ve bilgi, aydınlığa açılan en geniş penceredir.”
- “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır
ya da esaret ve sefalete terk eder.” - “Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur.
Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir,
yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.” - “Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet özelliğini almak yeteneğini keşfetmemiştir.”
- “Deneysel, pozitif bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, düşünce eğitiminde olduğu kadar beden eğitiminde de yeteneği artmış ve yükselmiş olan erdemli,
kudretli bir nesil yetiştirmek, ana siyasetimizin açık dileğidir.” - “Toplumu gerçek amacına, gerçek mutluluğuna ulaştırmak için iki orduya gerek vardır.
Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran bilim, kültür ordusudur.
Bu ordulardan her ikisi de aynı derece gerekli, kıymetlidir, her ikisi de yaşamsaldır.
Ancak bilim, kültür ordusunun kıymet ve kutsallığını anlatmak için şunu söyleyeyim ki;
bilim, kültür ordusu, ölen ve öldüren birinci orduya, niçin ölüp, niçin öldürdüğünü öğreten ordudur.” - “Ordularımızın kazandığı zafer, sizin (öğretmenlerin) ve sizin ordularınızın zaferi için
yalnızca zemin hazırladı.
Gerçek zaferi siz kazanacak ve sürdüreceksiniz ve kesinlikle başaracaksınız.
Ben ve bütün arkadaşlarım sizi izleyeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız.” - “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.
Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak,
düşünmek, anlama yeteneğini eğitmektir.”
***
Anayasanın 42. maddesinde, “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkilapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.” ifadesi yer alır.
Zorunlu din dersi; “4+4+4” adlı “eğitim” modeli; imam hatip okullarının, niceliğiyle ve niteliğiyle, imam, müftü yetiştirmek amaçlı meslek okulları olmaktan çıkıp Öğretim Birliği Yasasını delen “eğitim” kurumlarına dönüşmesi; ilahiyat fakültelerinin sayısının dünya rekoru kırması;
Kuran kursu enflasyonunun alternatif “eğitime” dönüşmesi; “Milli Eğitim” Bakanlığı’nın dernek, vakıf olarak örgütlenen laiklik karşıtı tarikatlar, cemaatler ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği protokolleri yapması; ÇEDES projesi bağlamında imamların okulları kuşatması;
Atatürk’e ve vatana ihanetin göstergeleridir!
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda ne yapmaktadır ve ne yapacaktır?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Evet üzüntüyle belirtmek gerekirse, yobazlığın, gericiliğin dolu dizgin ilerlemesinde Başta ana muhalefet olmak üzere tüm muhalefet partilerinin pasifliğinin önemli payı olduğu yadsınamayacak bir gerçekliktir. Ne yazık ki ülkemiz ortaçağa doğru göz göre göre yuvarlanmaktadır.
Olağanüstü GÜNCEL, her tümcesi SOMUT VE NESNEL, gerçek ATATÜRK’CÜ YURTSEVER VE DEMOKRAT, derin BİLİMSEL, baştan sona MÜKEMMEL bir yazı. Çok değerli yazarı ünlü bilgin sevgili hocamız Prof.ÖYMEN’e özel tebrikler, teşekkürler, saygılar, en iyi dilekler ve konuyla ilgili bir adak :
ATATÜRK’E DÜŞMANLIK VE SALDIRGANLIK
Dahiler dahisi insan,
Ebedi baş komutan,
Ulusal kurtarıcı ve toplumsal kurucu
Gerçek devrimci ve büyük reformcu
Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK’e düşmanlık
Ve her türlü açık,gizli,yazılı,sözlü,görsel saldırganlık,
Çok derin ve en azılı bir hıyanetin alameti farikasıdır
Ve yerel, bölgesel ve küresel melanetin daniskasıdır.
Bu hıyanet ve melanet asla affedilmez ve affedilmeyecektir,
Yüce hesabı yediden yetmişe tüm meleklerce ve erkeklerce
Günü ve saatı gelince ve hatta ve hatta gelmezden de önce
Sorgulanarak, yargılanarak ve cezalandırılarak istenecektir.
Tüm açık ve gizli, iç ve dış, özel ve tüzel suçluların hepsi ise,
Çoktandır layık oldukları hücrelere hatta çıktıkları deliklere
Tek tek kapatılarak tüm bir ömür boyu kitlenecektir.
İşte o zaman bütün yurda ve ulusa huzur gelecektir.
Gönül Pınar Atacı, 28.Eylül.2024