Dr. Mustafa Torun
İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
mtorun3@gmail.com
“Dünya tehlikeli bir yer. Bunun nedeni ise insanların kötü olması değil, kötülük konusunda bir şey yapmamalarıdır.” Albert Einstein
Daha önce de yazdığım gibi dünyayı tehdit eden en önemli etmenlerin başında infeksiyonlar gelecektir. Bu düşünce geniş kabul gören bir öngörüdür…
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gezegenimizi riske sokan, gerçekte belki de ilerde dünyamızı yok edip sağlığı tehdit eden 10 tehlikeyi bizlere aktardı. 2019’da kırmadan ve dökmeden, kimseyi üzmeden deyim yerindeyse bu tehlikeleri kibarca hepimize açıklamıştı…
Ülkemizin ve dünyanın sosyo-ekonomik gündeminden kaynaklanan siyasal tartışmalardan, emperyalizmin göz açtırmaz talanlarından, bu açıklamanın belki de yeterince ilgi çekmeyip, üzerinde yeterince durulmadığını düşünüyorum…
Benim de üyesi olduğum meslek derneğimiz “Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nin (KLİMİK)” daha önceki açıklamasında bu konuya olabildiğince açıklık getirilmişti…
Listede görülen 10 tehditten, “İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji” alanı ile ilgili tehditlerin çokluğunu bir kez daha sizlere anımsatayım. Buna son zamanlarda bir tehdit olarak görülen, ileride nasıl bir seyir izleyeceği bilinmeyen Maymun Çiçeği yani “MPOX” hastalığını da eklemekte yarar var…
Listeye göre milyarlarca kişi küresel influenza salgını, antibiyotik direnci, Ebola ve öbür yüksek riskli patojenler, aşı karşıtlığı, Dang ateşi ve HIV gibi infeksiyon hastalıklarına dayalı kimi zorluklarla yüzleşecek. Konuyu yine daha iyi anlaşılsın diye sorulu yanıtlı anlatmaya çalışalım…
*DSÖ’ne göre 2019’da sağlık açısından tehdit oluşturacak bu durumlar nasıl sıralanmıştı?
- Hava Kirliliği ve İklim Değişikliği; listenin başında gelmektedir. DSÖ ( Dünya Sağlık Örgütü) kirli havayı sağlık için en büyük tehditlerin başında görmüştür. Dünyada her 10 kişiden 9’u kirli hava solumaktadır. Hava kirliliğinin neden olduğu çeşitli hastalıklardan her yıl 7 milyon kişinin beklenenden önce yaşamını yitirdiğini belirtelim…
- Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar yani Diyabet, Kanser, Kalp Hastalıkları ve başkaları.. Tüm ölümlerin %70’inden (41 milyon/yıl) sorumlu olup, ölümlerin 15 milyonunun 30-69 yaş arasında görülen erken ölümler olacağı bildirilmiştir…
- İnfluenza.. yani Grip Pandemisi; Önemli sorunlardan biridir. Dünyanın ileride büyük bir grip salgınıyla karşılaşacağı kesin gibi durmaktadır. Bilinmeyen bunun ne zaman olacağı? Dünyanın ölümcül sonuçları olacak böyle bir salgına sürekli hazırlıklı olması gerektiğini yine yüksek sesle vurgulayalım. Bu hazırlıkların başarısını belirleyen, sağlık sistemi zayıf ülkelerin hazırlıklı olma düzeyi olacak. DSÖ halen 114 ülkede 153 kurum aracılığıyla olası pandemik suşları (tüm dünyadaki grip virüsü tipleri) küresel sürveyans dediğimiz verilerin işlenmesi ve yanıt sistemi içinde izlediğini anımsatalım…
- Sağlıklı ve Nitelikli Yaşam Koşullarından Yoksun Kalmak, önemli etmenlerden birisidir. Dünya nüfusunun %22’si (1,6 milyar insan) uzun süren krizler yani savaş, çatışmalar, kıtlık, kuraklık ve yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle en temel sağlık bakımından uzak yaşamaktadır
- Antibiyotik Direnci; akıldan çıkaramayacağımız bir etmendir. Antimikrobiyal direnç nedeniyle önceden kolayca sağaltılabilen (tedavi edilebilen) pnömoni, tüberküloz, gonore, tifo gibi infeksiyonlar sağaltılamaz (tedavi edilemez) duruma geldiği gibi; infeksiyon riski nedeniyle büyük ameliyatlar, kanser sağaltımları ve organ aktarımı gibi tıbbi girişimlerin bile yapılamaz duruma geldiğini unutmamak gerekir…
- Ebola ve Öbür Yüksek Riskli Patojenler; Halk sağlığı tehdidi oluşturan, etkili sağaltımı veya aşısı olmayan hastalıkların yani Ebola, Zika, kanamalı ateş hastalıkları, MERS-CoV, Sars-COV-2 (Kovit-19) ve henüz bilinmeyen yeni infeksiyonların yapabileceği salgınlara karşı hazırlıklı olmak DSÖ’nün öncelikleri arasında yer almaktadır… 2018 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyetinde bir milyondan çok kişiyi etkileyen iki ayrı Ebola salgını görüldüğünü anımsatalım…
- Yetersiz Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri; ciddi sorunlardan biri olmaya adaydır. Dünya üzerinde çok sayıda ülkede Birinci Basamak sağlık hizmetleri ciddi zaaflar içerdiği hepimizin bilgisi içinde olduğu bir gerçek. Ekim 2018’de DSÖ Kazakistan’ın Astana kentinde toplandı. Daha önce 1978’de yine Kazakistan’ın Alma-Ata kentindeki Temel Sağlık Hizmetleri Konferansında toplantıda belirlediği “Herkes İçin Sağlık” hedefini güncellemişti. Bu önemli buluşmada Prof. Dr. Nusret Fişek hocamızın katkılarını unutmayalım…
- Aşı Karşıtlığı; ne yazık ki giderek dozu artan ve ciddiye almadığımız, bana göre en önemli uğraşacağımız sorunlardan birisidir. Aşılar her yıl 2-3 milyon kişiyi ölümden korumaktadır. Eğer aşı kapsayıcılığı daha da geliştirilebilse bu sayıya 1,5 milyon kişi daha eklenebilir. Ancak aşılara karşı olumsuz yaklaşımların etkisiyle önemli bulaşıcı hastalıkların denetimden çıkma riski söz konusudur. Kızamık olgularının sayısında dünya genelinde %30 artış yaşanması bu riskin ciddiyeti konusunda uyarıcı kabul edilmeli…
- Dang Ateşi; en tehlikeli ve gözden kaçan etmenlerden birisi gibi. Sivrisinek ile bulaşan ve gribe benzer yakınmalarla giden ancak ağır seyrettiği durumlarda %20 olasılıkla ölümle sonuçlanan bir hastalık olan Dang Ateşi, on yıllardır bilinen bir infeksiyon olmasına karşın halen denetim altına alınamamıştır. Dünya nüfusunun %40’ı Dang riski olan bölgelerde yaşamaktadır. Hastalık taşıyıcı sivrisineklerin yaşam alanlarının genişlemesi ve etkin oldukları mevsimin uzaması nedeniyle hastalık tehdidi artmaktadır…
- HIV; son yıllarda geri bıraktırılmış ülkelerde önemli etmenlerden biri olmayı sürdürmektedir. HIV denetimi ve sağaltımında elde edilen başarılara karşın her yıl 1 milyon kişi HIV/AIDS nedeniyle yaşamını yitirmektedir. İnfeksiyondan en çok etkilenen kesim özellikle Afrika’da 15-24 yaş arasındaki çocuk ve genç kadınlardır. Sahra altı Afrika ülkelerinde nüfusun yalnızca %10’unu oluşturan bu kesim, HIV infekte kişilerin % 25’ ini oluşturmaktadır…
Yorum ve Önerilerimiz Nelerdir?
Şunu kafamıza iyice yerleştirelim ki, dünyada salt biz yokuz. Sayamayacağımız ölçüde canlı tür olduğunu bilip buna göre davranmaz ve DSÖ’nün yukarıda belirttiği sorunlara önem vermez isek, gerçekten durum son derece ciddi ve yaşamsal görünmektedir. Zamanımız giderek azalıyor. Elbirliği ile küresel anamalcı (kapitalist) sistemin dayatmalarına “Dur!” diyemeyip yıkımlara seyirci kalırsak, bu tehditlerin sayısının 10’u geçeceğini belirtmemiz önbilicilik (kehanet) değildir.
Hastalıklardan korunma yollarını bilip çevremizi uyarmak, bilinçlendirmek “Küresel Kapitalizme el ele dur demek” öncelikle hepimizin görevi olmalıdır. Yürüyoruz aynı zamanda; 2 kapılı bir handa…
Sözümüzü yine Aşık Veysel ile bitirelim…
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gGece
Sevgilerimle…