Hamas gerçeği

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen

1928 yılında Mısır’da kurulan köktendinci örgüt Müslüman Kardeşler, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün yönettiği Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık yaptığı gibi, 1950’li ve 1960’lı yıllarda Mısır’daki Cemal Abdülnasır yönetimine karşı da mücadele verdi.

Atatürk ve İnönü, Osmanlı topraklarını işgal eden Britanya’ya, Fransa’ya, İtalya’ya ve Yunanistan’a karşı bağımsızlık savaşı verirken, Teal-i İslam Cemiyeti kurucularından Mustafa Sabri adlı vatan haini, bağımsızlık savaşına karşı çıktı, işgal ordusuyla işbirliği yaptı. Mustafa Sabri, Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra bir İngiliz gemisiyle Mısır’a kaçtı ve daha sonraki yıllarda “Müslüman Kardeşler” örgütüne üye oldu.

Cemal Abdülnasır, Mısır’daki Süveyş Kanalı’nı Britanya’nın kontrolünden (denetiminden) çıkartıp ulusallaştıran ve kamulaştıran kişiydi. Bu süreçte Mısır ile Britanya ve Fransa arasında çatışmalar çıktı; İsrail, Britanya’nın ve Fransa’nın yanında, Mısır’a karşı savaştı.
***
Hamas adlı köktendinci terör örgütü, 1987 yılında “Müslüman Kardeşler” üyesi Ahmet Yasin tarafından Gazze’de örgütlenmek üzere kuruldu.

1993 yılında Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat ve İsrail Başbakanı İzak Rabin arasında barış antlaşması imzalandı. Aynı yıl Hamas, İsrailli sivil vatandaşları hedef alan terör eylemlerine başladı.

1993 yılından bugüne kadar Hamas’ın gerçekleştirdiği onlarca terör eyleminin sonucunda 1600’ü aşkın sivil İsrail vatandaşı yaşamını yitirdi, binlercesi de yaralandı.

Rabin 1995 yılında, hâlâ tam olarak aydınlatılamamış olan bir suikast sonucu, sağ görüşlü bir İsrail vatandaşı tarafından öldürüldü.

ABD ve Rabin sonrası İsrail yönetimleri, Hamas örgütlenmesini engellemedikleri gibi;

  • Filistin davasının öncüsü olan FKÖ’nün bölünmesi ve bir Filistin devletinin kurulmasının önlenmesi için, FKÖ’ye rakip olan Hamas’ı fırsat olarak kullandılar.

Bu süreçte ABD’nin Ortadoğu’daki uyduları olan Suudi Arabistan ve Katar üzerinden Hamas’a büyük çapta parasal destek aktarıldı.

İsrail 2005 yılında Gazze’deki askeri varlığına ve işgaline son verdi; 2007 yılından itibaren (başlayarak) Gazze’yi Hamas yönetmeye başladı, FKÖ’yü temsil eden Al-Fatah örgütü, Gazze’deki iktidarını kaybetti (yitirdi).
***
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te, aralarında kadınların, çocukların, gençlerin ve yaşlıların da olduğu 1200 sivil İsrail vatandaşını katletmesinden sonra, İsrail’deki Benjamin Netanyahu hükümeti Hamas’ın kontrol ettiği (denetlediği) Gazze bölgesine büyük bir saldırı başlattı ve on binlerce Filistinli sivil yaşamını yitirdi, büyük bir katliam yaşandı.

Hamas, salt İsrail’in tarihindeki değil, dünya tarihindeki en büyük terör eylemlerinden birisini gerçekleştirirken, İsrail’in buna böyle bir tepki vereceğini bilmiyor muydu?

Elbette biliyordu! Bu nedenle

  • Gazze’de yaşanan katliamların birinci derece sorumlusu Netanyahu hükümeti olsa da, Hamas da Gazze’deki büyük trajediden dolayı sorumludur!

Hamas’ın, Filistin halkının çıkarına olan bir eylemde bulunmadığı açıktır. Filistin davası Hamas’ın tekelinde olmadığı gibi;

  • Hamas, kurulduğu tarihten itibaren (bu yana), Filistin davasına en büyük zararı veren örgüt olmuştur!

***
Türkiye’de Hamas ile ilk ilişkileri kuran siyasetçilerden birisi Abdullah Gül’dür. Gül, Refah Partisi’nde dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı iken, partisinin genel başkanı Necmettin Erbakan’ın da onayıyla bu ilişkilerin temelini attı. AKP döneminde bu ilişkiler derinleşerek ve gelişerek devam etti, Gül ile birlikte, Recep Tayyip Erdoğan ve Gül’ün yetiştirdiği Ahmet Davutoğlu, Hamasçı geleneği sürdürdü.

Hamas için “milli” yas ilan edenlerin mi, yoksa buna karşı çıkanların mı cibiliyetsiz olduklarına, tarih karar verecektir!


Yazarın Son YazılarıTüm Yazıları

Hamas gerçeği12 Ağustos 2024
AKP ve Hamas5 Ağustos 2024
ABD gerçeği29 Temmuz 2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir