Demografik işgal

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen

Dünyadaki demografik değişimleri, dönüşümleri ve denetimsiz, plansız göç, göçmen, mülteci, sığınmacı sorununu kökten engellemenin tek yolu, dünyadaki sömürüyü ve adaletsizliği bir bütün olarak engellemektir.

Bunu engellemenin tek yolu da kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadele etmektir. Çünkü bugün yeryüzündeki ekonomik ve sosyal adaletsizlikler, sömürü düzeni, savaşlar ve çatışmalar, kapitalizmin ve emperyalizmin sonuçlarından başka bir şey değildir. Neden ve sonuç ilişkisini doğru bir biçimde kurmadan bu küresel sorunu çözmek olanaklı değildir.

Dünyadaki tüm ülkelerde sömürü, ekonomik ve sosyal adaletsizlik, savaş, iç savaş ve çatışma olmasa, insanlar başka ülkelere göç etmek zorunda kalmazdı.

Ancak kapitalizm ve emperyalizm sorununu çözmek uzun zaman alacağına göre, dünyada en çok göçmeni, sığınmacıyı ve mülteciyi barındıran ülkelerden biri olan Türkiye’de, bu soruna karşı kısa vadeli (erimli) çözümlerin getirilmesi gerekir.

Bunun üç nedeni vardır :

Birincisi; Türkiye, ekonomik açıdan daha gelişmiş olan ABD, Britanya ve Avrupa Birliği ülkeleriyle aynı kategoride değildir. Türkiye ekonomik açıdan bu ülkelerden çok daha zayıf olduğu gibi, büyük bir ekonomik krizin ortasındadır ve milyonlarca göçmeni, sığınmacıyı, mülteciyi kaldırabilecek ekonomik güce sahip değildir.

İkincisi; Türkiye, siyasal açıdan da ABD, Britanya, Avrupa Birliği ülkeleriyle aynı kategoride değildir. Demokrasi, laiklik, hukuk devleti, insan hakları, düşünceyi ifade, yayın ve örgütlenme özgürlüğü konularında Türkiye, özellikle AKP döneminde, dünyadaki en geri kalmış ülkelerden biri konumundadır. Böyle bir ülkede

  • Radikal demografik değişimler ve dönüşümler, ekonomik sorunların da tetiklemesiyle, din, mezhep, felsefi görüş, etnik kimlik üzerinden büyük çalkantılara, çatışmalara, bölünmelere, parçalanmalara, kutuplaşmalara ve büyük bir ulusal güvenlik sorununa yol açar.

Üçüncüsü;

Demokrasi ve laiklik karşıtı AKP hükümeti, çoğunluğu dinci, şeriatçı
ve laiklik karşıtı olan göçmenleri, sığınmacıları ve mültecileri,
Türkiye’de teokratik bir devleti kurmak için bir araç olarak kullanmaktadır.

Türkiye bu nedenle de din, mezhep, felsefi görüş ve yaşam biçimi üzerinden bölünme, parçalanma, kutuplaşma ve çatışma riskiyle ve büyük bir ulusal güvenlik sorunuyla karşı karşıyadır.
***
Türkiye’deki denetimsizlikten dolayı, göçmenlerin, sığınmacıların ve mültecilerin toplam sayısı konusunda sağlıklı bir veriye ulaşmak da olanaklı değildir. Resmi açıklamalara göre bu sayı yaklaşık 5 milyondur. Kimi resmi olmayan açıklamalara göre bu sayı yaklaşık 8 milyondur.

Bu sayılar, verili nüfusun yaklaşık %6’sına veya %9’una denk gelmektedir.
Böyle bir oranı, ekonomisi ve siyaseti sağlam olan bir ülke bile kaldıramaz!

Onlarca yıldır laik ve anti-laik, Sünni ve Alevi, Türk ve Kürt ayrımları üzerinden bölünme, parçalanma ve kutuplaşma yaşayan Türkiye; bu gidişle, laik ve anti-laik çatışmasını daha derin bir biçimde yaşayacağı gibi, Türk ve Arap ile Kürt ve Arap etnik kimlikleri üzerinden de yeni bölünmeleri, parçalanmaları ve kutuplaşmaları yaşayacaktır.
***

Bu sorunun kısa vadede (erimde) tek çözümü                         :

  • Türkiye’deki göçmenlerin, sığınmacıların, mültecilerin tamamının
    en geç iki yıl içinde ülkelerine gönderilmeleri;
  • Sınırlardaki denetimlerin ve gözetim noktalarının personel ve araç-gereç desteğiyle
    acil olarak en yüksek düzeye getirilmesi;
  • Ottawa Andlaşması’ndan çekilerek İran, Irak ve Suriye sınırlarındaki uygun yerlerin,
    en geç bir yıl içinde, uyarı levhalarıyla ve dikenli tellerle birlikte mayınlanmasıdır.
    (Biz de ekleyelim : AB
    Geri Kabul Anlaşması feshedilmelidir.)

Dünyadaki bütün ülkeler ulusal çıkarlarını korurken, Türkiye’nin bunun dışında kalması
hem aptallıktır hem de vatana ihanettir!


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Demografik işgal1 Temmuz 2024
Diamond Tema24 Haziran 2024

Demografik işgal” hakkında 2 yorum

  1. Ahmet ışık

    Önceki yıl Suriyelilerin yoğun olduğu Ankara Altındağda çıkan benzer olaylar
    Bu kez Kayseri’de yaşandı.
    Yaşananları bir kaç boyutu ile ele almak gerek

    1) Bugün CHP kayseri milletvekili nin de belirttiği gibi geçim sıkıntısında işleri iyi gitmeyen zaten bunalmış dar gelirlier, Suriyelilerin vergi vermeden hemde devletten yardımşarda alarak dükkanlar açmasına kızgın bir de Suriyelinin yine bir Suriye li bir çocuğa t tecavüz iddiası benzine sıçrayan kibrit gibi yağma yıkım ayaklanmayla çok tehlikeli bir hale dönüştü .
    Denebilir ki ; bu zamana dek Türk çocukları tarikat yurtlarında tecavüze uğrarken sesiz kalan milliyetçi muhafazakar Kayserililer,
    Surileli bir çocuk tecavüzü için mi patladı?
    Nedenlerini yukarda belirtmiştim.
    2) Olayın ilginç olan bir diğer yönü ise ;
    Bilinçli olarak 10 Ekim Gar patlaması davası ile Sinan Ateş davasının aynı güne getirilerek Toplumsal muhalefetin farklı duyarlılıklaron ikiye bölünmesi ile bana göre Sinan Ateş davasını gölgelemek için kurgulanmıştı.

    Komplo teorisi denebilir elbette
    Ancak iddamı destekleyen bir diğer kanıt da, tam da Sinan Ateş davası ile 10 Ekim Gar patlama sı davasının olduğu günde Kayseri olsylarının bir iddia yada söylentiler üzerine çıkartılması olmuştur

    Sinan Ateş davası MHP’nin kararganın tezgahlladığı bir cinayet olduğu nu herkes biliyor

    12 Eylül öncesi Sivas Çorum Maraş Katliamları da hep böyle söylentiler yayılarak, kollanan paramiliter ülkücü çeteler tezgahlamamış mıydı?

    Acaba MHP üzerime gelirseniz yanarım yakarım,Türkiye yi böyle karıştırım mesajını aba altından sopa gösterir gibi vermek mi
    istemiştir?

    3) 12 Eylül öncesi Cıa darbe ortamı yaratatmak için 1 Mayıs toplu katliamı dahil nice
    provakasyonlar tezgahlamış.

    Kenan Evren de ” Darbe koşullarının oluşması için bekledik ” demiştir çok sonradan

    Faşist Evren ve şurekası ABD nin ” Bizim oğlanları ” değil miydi?

    Şimdi Türkiye yi Tskyı Mehmetçiği, karıştıtmak istediği Ukrayna ve İran’da kullanmak istemez mi ABD?

    En kötü demokrasi olduğu sürece TBMM’den geçiremez, ama darbe olursa General Rogers’ın ricası ile Yunanistan ın NATO’nun Askeri kanadına alınması kararına onayı Evren tek başına vermişti .

    Darbenin dış koşulları da oluştu mu?
    Evet

    4) Türkiye 12 ay içinde 220 milyar dolar dış borç ödemesi yapacak ama neyle?
    Hazine (swap hariç) -64 milyar dolar eksik bakiye

    Cari açık 40 milyar dolar asgari

    Turizm gelirleri pahalılık nedeniyle düşecek

    Sıkıştık

    Vergiler camlarda yetmez

    Ne yapacağiz,

    Demirel : Dış borcumuz çok daha düşükken
    ” Dış borç yükümüz Dış politikamıza ipotek koyuyor ” dememiş miydi?

    Peki
    Soros ” En iyi ihraç kaleminiz mehmetçiğinizşn kanı” dememiş miydi?

    4 ) Pazılları birleştirince Darbe kaçınılmaz görülüyor.

    Birde üstüne sonbahar hele kışın artık çifter çifter yağılan zam ve vergilerle

    Sosyal siyasal ekonomik patlamalar yaşanması hiç de sürpriz olmayacak.

    12 Eylül’de böylesi bir ortamda 24 ocak karstlarını uygulatmak için yapılmadı mı ?

    5 ) içerde sürekli “yapısal dönüşüm ” dedikleri ve içeriğini özenle gizledikleri sözde reform özde ekonomik ve sosyal kazanımların emekçilerin elinden alınması değil mi?

    Bunları demokrasi de yapamazlar

    Neler mi?

    Kıdem Tazminatı nın kaldırılması
    Yada Emekli fonlarının çok uluslu sermayenin talanına açılması

    Böylelikle bugünkü asgari ücreti çok gören Şimşek, Darbe olursa Darbecilerin Başbakanı olsa Özal gibi neler neler yapmaz?

    6 ) Darbe ancak AKP’nin önümüzdeki yıl ERKEN SEÇİM Tarihini açıklaması ile engellenir.

    Darbeciler yıkılır. Pısar
    Halk iradesi, Sandık söz konusu olunca.

    Bunu da RTE ye en güzel Özgür Özel anlatır

    Tabi Özgür Özel uzağı görebiliyorsa.

    Çevresinde bir çok boyutu ile olayı ele alacak kimse var mı?

    Ben göremiyorum.

    O nedenle Sayın Örsan Öymen ın Özgür Özel ile birlikte olmasını kurultay öncesi istemiştim

    Yanılmayı çok isterim
    Ama maalesef çok büyük tehlike altındayız

    Tsk ve Mehmetçiği Ukrayna dan İran’a dek kullanınca ABD bu kez Tşk yı yıpratıp zayıflatıp daha büyük provokasyon larla Bop haritasını gerçekleştirmek bizi bölmek isteyecek.

    Tek çare Erken Adil Seçim

    Ahmet ışık
    THD önceki Gen Bşk yrd

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir