Yasama koalisyonu Anayasa’ya aykırı ve ülkeye zararlı

Siyaset 20.06.2024, BİRGÜN

(AS: Bizim kısa notumuz yazının altındadır..)

“Hukuka çağrı veya saygı” girişimi olarak CHP-AKP görüşmeleri ardından yapılan açıklamalar, 2017 kurgusunun Anayasa ve anayasacılık kavramlarına ne denli uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bunda, değişiklik metni kadar, yasama koalisyonu gibi fiili durumların payı kayda değer.

REJİMİ İLGA

“Koalisyonlara hayır”, 2017 kurgusunun parlamenter rejimi ve hükümet sistemini kaldırma gerekçelerinin başında geliyordu.

Böylece TBMM, Yasama faaliyetlerini (çalışmalarını) yasa yapımı üzerinde yoğunlaştıracaktı. -Bütçe dışında- yasa teklifi (önerisi) tekeli de, TBMM’nin özerk Yasama hedefi olarak yorumlanabilirdi. Böylece, milletin temsilcileri “Anayasa andı” doğrultusunda Yasama görev ve sorumluluklarını Hükümetin gölgesi olmaksızın yerine getirebileceklerdi. Zaten, Yürütme yetkisi tekeli ile donatılan Cumhurbaşkanı (CB), Kararname (CBK) yoluyla norm da koyabilecekti.

YURTTAŞI İNFAZ

Hükümeti – Rejimi ilga önündeki engelleri temizlemek için KHK yoluyla yargısız infaz yapılarak onbinlerce kişi “sivil ölü” durumuna getirildi ama “evet” oyu veren milyonlarca yurttaş da
iğfal edildi (aldatıldı).

SEÇMENİ İĞFAL (Aldatma)

Nasıl?
2017 kurgusu” uygulamaya konulmadan kurulan Cumhur İttifakı, TBMM’yi, “Anayasa’ya uygun yasa yapımı” sürecinden daha baştan alıkoydu. Kaçınılması gereken yapıldı, yapılması gerekenden ise kaçınıldı. Bunun güncel örneği, AYM kararı ile gündeme gelen KHK-703’tür.
AKP-MHP ikilisi, kendilerinin koyduğu kural gereği uyum yasaları ile değil, İttifak için 298 sayılı Seçim Yasasında değişiklikle uğraştı.

27. Yasama döneminde nitelikli yasa yapımı bir yana, “Anayasa’ya aykırı yasa da yapabiliriz”  anlayışı ile yürütülen Yasama çalışması, kamu yararı için de zararlı bir ‘yasa enkazı’ yarattı
(Bkz. Cumhur İttifakı: Meclis’e takılan ters kelepçe!, BirGün, 12.12.19).

TARİHE İHANET

Hükümet’in ilgası (kaldırılması) ile tasfiye edilen (dışlanan) kurum ve düzenekler, Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı Devleti anayasal ve siyasal tarihine ihanetti.

SÜREKLİ İHLAL (Çiğnem)

2017 kurgusu aktör ve antrenörü, koydukları anayasal kuralları sürekli ihlal etti (çiğnedi) :

-Cumhur İttifakı (Cİ) adı altında yasama koalisyonu,
-CB’nin parti başkanlığı,
-CB yardımcısı ve Bakanların AKP üyesi, yöneticisi ve milletvekili gibi açıklama ve
siyasal davranışları,
-Bütçe yapma çalışmasına TBMM’de CB’nin katılmaması, bu yetkiyi yardımcısına kullandırması.
-Yasama koalisyonunun (Cİ), Meclis dışında hazırlanan yasa önerilerinin noktası ve virgülüne dokundurtmamak için kullanılması…(…)

DİZGİNSİZ İSRAFLAR

Koalisyon, maliyeti bile bilinmeyen Saray ve DİB eksenindeki denetimsiz harcamaları kamuflaj (perdeleme) işlevi de görüyor.

ÜLKESEL İMHA

Tarih, kültür ve doğal varlıkları yok etme iştahının sınır tanımamasında da, Koalisyon yasaları belirleyici.

KÜLLİYEN İFLAS

Emeklileri ve milyonları Bayram harçlığına muhtaç duruma düşüren toplumsal yoksulluk;
rejim ve sistemi ilga,
– yurttaşı infaz,
– seçmeni iğfal,
– tarihe ihanet,
– Anayasayı sürekli çiğneme,
– israf ve imha hareketinin sonucu.

Parlamenter rejimde koalisyon, koşulları var ise, gerekli ve yararlı; yakın tarihimizde görüldü bu. Ne var ki, 2015’te gerektiği halde engelledi; 2017’de artık gerekmediği halde kuruldu.

Zararlı olması, TBMM için “kelepçe işlevi” görmesi ile sınırlı değil; CBK İzleme Komisyonu kurulmasını engelleyerek, Yasama yetkisini Yürütme’nin kullanmasına da seyirci kalmasından.

Özetle : Andı doğrultusunda milletvekillerinin görev yapmasına engel olan Koalisyon (Cİ),
ülkenin bugünü ve geleceği için çok sakıncalı.

KURULUŞ İRADESİ

Cİ’den kurtuluş için güçlü bir kuruluş iradesine gereksinim var. Bunun için,

Anayasal BİRİKİM ve YIKIM farkındalığı sürekli kılınmalı…

Sözde yeni Anayasa söylemine karşı “önce yürürlükteki Anayasa’ya saygı” yanıtı, değinilen aykırılıkları da kapsamına almalı: Anayasanın bütününe ve 2017 kurgusu gereklerine saygı.

-Bu çifte saygı yükümlülüğü yerine getirilse de, 2017 kurgusu demokratik hukuk devletinin asgari gerekleri ile bağdaşmadığı için, TBMM önünde sorumlu hükümet sistemine giden yolu döşeme kararlılığı, kuruluş istenci ile özdeşleşmelidir.
***
Yazarın Son Yazıları

Dostlar,

Prof. Kaboğlu, birkaç gün önce beklenmeyen biçimde kardeşini yitirdi.
Artvin’de toprağa verdi, kendi deyimi ile “vedalaştı” ve üzerinden 1-2 gün geçmeden
bu makalesini yazdı!

Yazıdaki saptama ve uyarılar çok değerli ve çok yerinde.

Yasama koalisyonu” deyimi ustaca bir kavramsallaştırma siyaset bilimine ve
anayasa hukukuna. Türkiye’mize dayatılan ucube (anomalili!) “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” nin siyaset bilimi yazınında yeri yok. Dolayısıyla bu “özgün” (!) durum, Kaboğlu hoca gibi alanın uzman ve yazarlarını “yaratıcı” (!) da kılıyor bir “yan ürün” (!) olarak..

Görünüm (tablo) acıklı – gülünç (traji – komik) ama ülkemizin 200 yıllık Anayasacılık ve  Aydınlanma birikimi ve Kemalist Devrim deneyimi, bu kuşatmayı yaracak,
Türk Devrimi sürecek Anadolu’da.

Kendisine hem şükran borçluyuz hem de alkışlamalıyız bu derin Aydın sorumluluğu ve
bilge insan tutumu nedeniyle.

Acısını paylaşır, kendisine ve ailesine dayanç dileriz. Merhumu toprak incitmesin..

Sn. Kaboğlu’na sağlıklı – onurlu – üretken uzun yaşam yılları diliyoruz “Gök Tengri” den…

Türkiye, O’nu özenle izlemeli ve yol gösterilerinden mutlaka, çok kapsamlı yararlanmalı.

Sevgi ve saygı ile. 21.6.24

Dr. Ahmet SALTIK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir