Örsan ÖYMEN
Felsefe Profesörü
Cumhuriyet, 17.6.24
- AKP iktidarında var olan en temel sorun,
laiklik ilkesinin uygulanmamasıdır.
Çoğu siyasetçinin ve yorumcunun sandığının aksine, en temel sorun ekonomik kriz de değildir, adaletten yoksunluk da değildir. Çünkü bugünkü ekonomik krizin de, adaletsizliğin de temelinde, AKP’nin laiklik karşıtlığı ve teokratik bir düzen kurma hedefi yatmaktadır.
Laiklik, dinin devlet, siyaset, hukuk, eğitim işlerine karışmaması; devletin de bu koşulla, dindar vatandaşın dinsel inanç ve ibadet (tapınç) özgürlüğünü, dinsiz vatandaşın felsefi görüşünü ve yaşam biçimini güvence altına almasıdır.
AKP iktidarı ise aksine, devlette kadrolaşmanın, siyasetin, ekonominin, hukukun, eğitimin ve yaşam tarzının (biçiminin) dincileşmesi doğrultusunda bir mücadele (savaşım) vermektedir.
Anayasanın 2. maddesi Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu; 14. maddesi, anayasada belirlenen hak ve özgürlüklerin, laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağını; anayasanın 24. maddesi, devletin sosyal, ekonomik, siyasal, hukuksal temel düzeninin kısmen bile olsa din kurallarına dayandırılamayacağını ifade eder (emreder!).
AKP bu anayasa maddelerini yıllardır ihlal ettiği (çiğnediği) halde, muhalefet siyasetçileri ve AKP iktidarına karşı olduğunu iddia eden yorumcular, bu konuyu ısrarla gündeme getirmemektedir!
***
Ekonomik krizin (bunalımın) ekonomik nedenlerinin başında sanayi, teknoloji, tarım sektörlerinde etkili ve nitelikli bir üretim ekonomisinin var olmaması yer almaktadır.
Ancak Türkiye’de ekonominin bugünkü duruma gelmesinin ilk siyasal nedeni, AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan’ın “nas” söylemi ve uygulamasıdır. Erdoğan anayasanın 24. maddesini çiğneyerek faiz stratejisini din kuralları ve “Kuran’ın zorunlu kıldığı buyruklar” üzerinden belirlediği ve faizleri düşürdüğü için, Türk Lirası radikal (kökten) bir değer yitimine uğradı ve buna bağlı olarak yüksek enflasyon ortaya çıktı.
- “Nas” devalüasyona, devalüasyon enflasyona neden oldu!
Başka bir deyişle, laiklik ilkesinin çiğnenmesi ekonomik bunalıma yol açtı!
Eğer Türkiye’de sağlam bir üretim ekonomisi var olsaydı, “nas” böylesine büyük bir ekonomik bunalıma yol açmazdı. Ancak Türkiye’de ekonomi kırılgan bir zeminde varlığını sürdürdüğü için, “nas” çöküşe neden oldu.
Bunun da ötesinde, Türkiye’de ekonominin lokomotifi olan, ekonominin yükünü taşıyan ve buna bağlı olarak en çok vergi ödeyen paydaşlar, kesimler ve iller, Türkiye’de bir din devleti ve teokratik düzen hedefine sahip değildir. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Eskişehir, Bursa, Aydın, Muğla, Antalya, Manisa, Denizli, Balıkesir gibi sanayi, teknoloji, finans ve hizmet sektörünün öncü illeri bir din devleti sevdası içinde değildir.
Türkiye’de siyaseti Erzurum, Sivas, Kayseri, Çorum, Yozgat, Şanlıurfa, Rize ve/veya laiklik karşıtı tarikatlar ve cemaatler belirlemeye kalkarsa, ekonomik kalkınmanın sağlanması da kategorik olarak olanaksızdır.
Erdoğan’ın göremediği şey budur ve Erdoğan gerçekte kendi bindiği dalı kesmektedir.
***
Aynı durum, adalet ve hukuk alanındaki sorunlar için de geçerlidir. Petrol ve doğalgaz gibi doğal kaynakların olmadığı bir ülkede, hukuk devleti ve adalet de yoksa, o ülkede ekonomik kalkınmanın neredeyse olanaksız olduğu doğrudur. Ancak,
- Türkiye’de neden adalet, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı yoktur ve masum insanlar hapislerde yatmaktadır?
- Çünkü AKP teokratik bir düzen kurmayı amaçlamaktadır!
Kamuoyunda sık sık karşılaştığımız “patrimonyal sultanlık”, siyaset bilimsel açıdan AKP düzenini tanımlamak için uygun bir kavram değildir. Bu kavram AKP’nin laiklik karşıtı siyasetini yok saymaktadır.
- AKP teokratik bir monarşi kurmak peşindedir!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Bize söylenene bakmayalım
Bize RTE’nin her söylediğini gerçek sanmayalım.
Nas derken RTE’nin gerçek düşüncesi bu değildi.
Ancak hazinemizi boşaltmak için yandaşları nın çaldıklarını Merkez Bankası döviz rezervlerimizi buharlaştırarak yurt dışına rahatlıkla ve yüksek değerden uçurabilmesi için
” Nas ” Söylemi ile kutsallaştırıp dolar kurunu düşük değerde tutarak
Hazinemiz boşaltılıtken, tartışılmaz, hesap sorulamaz kılınması için
“Nas varken sana bana ne oluyor ❓” dedi
Yolsuzluklarla soyulup kimini bavullarla
kimini ayakkabı kutuları ile gördüğümüz
milyonlarca milyarlarca dolarımız düşük kurdan change ( değişimi) ile yurt dışına değerinden iki kat fazla akıtılabildı.
Bizler o sıralarda
128 Miyar Dolarımız nerde?
Ardından
67 Milyar Dolarımız nerde?
diye CHP’nin parti binalarına dev pankartlar asarken , Boğaz köprüsü nden aşağı dev pankartı asarken bunlar yalnız saptayabildiklerimizdi .
Akp nin 22 yılda 2,5 trilyon dolarımızı sömürgecilerle el ele yurt dışına akıttıkları yüksek faizlerle hazinemizi ve bizi soyduğu ve yoksullaştırdığını biliyoruz .
Elbette Akp Şeriat istiyor.
Soyduklarının Sorgulanmaması için.
Sıra AKP’yi iktidardan Nasıl indirir?
Anti laik gidişi nasıl durdururuza
yani
CHP’yi Nasıl iktidar yaparız? a gelince
Yapay tartışmalarla ve halkı AKP’nin kutuplaştırmasından kurtarıp, siyasetin normalleşmesi , dilin yumuşaması ,
ancak haklı olanların yani soyulanların uyandırılması için zorunlu
Kutuplaştırma ile AKP-MHP nin çekim alanında olan geniş kitleler bizi hiç dinlemiyordu.
Şimdi Rize meydanı’nda Çay taban fiyatı ve, Çay kur işçileri kadro verilmeds sözkonusu olunca onlardan veresiye borçlarını almak derdinde olan Rize esnaf ı bile kulak kesiliyor dinliyor
Ahmet ışık
Önceki dönem THD Gen Bşk yrd