Erdoğan’ın umudu Kılıçdaroğlu!

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen
03 Haziran 2024, Cumhuriyet

Dünyada, partisi seçimde birinci olduğu halde, seçimlerin üzerinden iki ay geçmeden, genel başkanlık tartışmasını gündeme getiren, kaç siyasetçi vardır? Muhtemelen yoktur.

Bunun tek istisnası eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur!

CHP, 31 Mart belediye seçimlerinde %38 oy alarak birinci parti oldu ve büyük bir seçim zaferi kazandı. Böylece CHP 1977 seçimlerinden sonra ilk kez birinci parti oldu; SHP’nin 1989 yılındaki belediye seçimi zaferi de o zamandan beri ilk kez yinelenmiş oldu.

Bu oyların önemli bir bölümünün ekonomik krizden dolayı tepki oyları olarak CHP’ye kaydığı söylenebilir. Ancak sonuçta bu oylar muhalefette olan başka bir partiye değil, CHP’ye kaymıştır. O nedenle CHP yönetiminin de bu seçim zaferinde bir payının olduğu kesindir.

Ayrıca geçtiğimiz yıl parti yönetiminde bir değişiklik gerçekleşmeseydi, 31 Mart belediye seçimleri kazanılmayacaktı. Çünkü 13 yıl boyunca girdiği tüm seçimleri yitiren Kılıçdaroğlu’na yönelik hem parti tabanında hem de genel olarak seçmen tabanında büyük bir tepki oluşmuştu. CHP tabanının ve genel olarak seçmen tabanının büyük bir kesimi, Kılıçdaroğlu’nun görevden ayrılması için, 31 Mart seçimlerini boykot etmek ve sandığa gitmemek eğilimine girmişti.

Durum böyleyken, Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon yayınında, kurultay delegelerinin aday göstermesi durumunda CHP Genel Başkanlığı’na yeniden aday olacağını ifade etti!
***
Kılıçdaroğlu, “Kurultay delegelerinin aday göstermesi durumunda, siz öyle bir durumda, ‘varım’ der misiniz” sorusuna yanıt olarak, “O kurultay delegelerine bağlı, bana bağlı değil. Kurultay delegesi isterse, tabii. ‘Ben olmayacağım’ olmaz. Onlar önerirlerse, olursa, bir sorun yok” dedi.

Oysa CHP’de 2025 yılının kasım ayına dek seçimli bir kurultay gündemi yok. Ayrıca CHP’nin daha iki ay önce gerçekleşen bir seçim zaferi söz konusu. Kılıçdaroğlu’nun, söz konusu soruya, “Şu anda seçimli kurultay gündemde değil; ayrıca CHP’nin bir seçim başarısı söz konusu iken bir genel başkanlık tartışmasını doğru bulmuyorum” biçiminde bir yanıt vereceğine, böyle bir sorunun üzerine balıklama atlayarak aday olabileceğini ifade etmesi, nasıl bir amaca hizmet edebilir?!

Bu tür bir yanıtın ve tutumun, AKP’ye hizmet edeceği açıktır. Ekonomik krizi aşamayacağını kendisi de anlayan AKP’nin şu andaki tek umudu, CHP’nin kendi içinde bölünmesi ve parçalanmasıdır.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasında bir bölünmeye ve tartışmaya umut bağlayan AKP, bunun gerçekleşmeyeceğini gördükten sonra, Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışından dolayı çok mutlu oldu!
***
Partinin ilkelerinden uzaklaşılması ve parti içi demokrasinin uygulanmaması durumunda, örneğin bu yıl gerçekleşecek tüzük kurultayında, demokratik bir tüzüğün kabul edilmemesi ve CHP’nin seçim zaferinin sürdürülebilir olması engellendiği takdirde, CHP yönetimi, seçim zaferine karşın eleştirilebilir.

Ancak bu eleştiriyi, daha önceki yıllarda partinin ilkelerine sahip çıkmayan ve parti içi demokrasiyi uygulamayan Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyması durumunda, bunun hiçbir içtenliği ve inandırıcılığı olmaz.

2025 yılında, genel başkanlık ve parti meclisi üyeliği yarışının gerçekleşeceği seçimli kurultayda da, Kılıçdaroğlu’nun yeniden aday olmasının hiçbir siyasal gerekçesi olamaz.

CHP’yi temel ilkelerinden ve Mustafa Kemal Atatürk’ten koparttığı gibi, 13 yılda girdiği tüm seçimleri yitiren Kılıçdaroğlu’nun yeniden aday olması, salt AKP’ye ve onun genel başkanı
Recep Tayyip Erdoğan’a yarar sağlar.
=================================
Yazarın Son YazılarıTüm Yazıları

İnsan ve hayvan27 Mayıs 2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir