Çatışma ortamı ağırlaşıyor!

Yakup Kepenek

Yakup Kepenek

Siyaset 26.05.2024, BİRGÜN

Toplum,  giderek ağırlaşan bir iç çatışma ortamına yuvarlanıyor. 

Yıllardır, toplumsal barış ayaklar altındadır. Sokak çatışmaları hızla yayılıyor;  kiracı-ev sahibi savaşları yaşanıyor; kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri hızla artıyor; işyerleri açıkça kurşunlanıyor. Yolsuzluklar, yoksulluklar ve kamuda insan kayırmacılıkları sıradanlaşıyor.

Kobani, Kavala ve Can Atalay bağlamında yaşanan ağır hukuksuzluklar,  hukuk üst kurumları arasındaki savaş ve Sinan Ateş cinayeti sonrasında siyaset-hukuk-güvenlik üçlüsünde görülen çöküş, derin toplumsal yaralar açıyor. Futbol maçları bile birlikte izlenemiyor.

GÜVENLİK DE ÇETELEŞİRSE… 

Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla ülkemizde suç örgütlerinin kamu yönetiminin içinde cirit attığı ve cirit atmanın son yıllarda ağır hızla arttığı biliniyor.

Ancak geçen günlerde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün üst düzey görevlilerinin katıldığı “silahlı sokak çatışması, “başlı başına” bir “toplumsal yıkımdır”.  Başkent Ankara’nın göbeğinde, açıkça sokak çatışması ile siyaset- mafya-ticaret ve bu kez “cemaatler” dörtlüsünün iç içe geçtiği bir süreç yaşanıyor.  Yaşanan çatışmanın önceki ve şimdiki İçişleri bakanları arasındaki güç kavgasından kaynaklandığı; iktidar ortağı MHP’nin tam da bu olayların içinde olduğu yorumları yapılıyor ve dahası askeriyede “insan kaçakçılığı” yapıldığı anlaşılıyor.

Can güvenliğinin kurumsal yapısının en tepesinde iç savaş yaşanırken sorulan şu soru, gerçekte, güvenlikteki yıkımın kanıtıdır:

  • “Tuzak polislere mi kuruldu; yoksa tuzağı polisler mi kurdu?”

Bu sorulara Saray’ın sözcüleri de yanıt arıyor; halk ne yapsın?

Sivillerin sınırsız silahlanmasıyla birlikte hukuktan sonra iç ve dış güvenlik güçlerinin de içine sürüklendiği çürümüşlük, bir bütün olarak, “bireyleri”  yargı kararı olmadan haklarını alma, “toplumu” da iç çatışma noktasına taşıyor.

FUTBOL DA SAVAŞ ALANI OLMUŞSA! 

İç güvenlikte büyük deprem yaşayan Türkiye, “hiç olmaması gereken” alanda, sporun en çok “toplumsallaşmış” olduğu futbolda da hızla bir iç çatışma ortamına sürükleniyor. Bu nedenle futbolun ayrıca ele alınması gerekiyor.

Yönetimine Saray’ın ne denli karıştığı tartışmaları bir yana, bu ortamın baş sorumlusu Türkiye Futbol Federasyonu -TFF’dur. Burada birkaç noktanın altı çizilmelidir.

Birincisi, TFF ülkenin gençlerinin futbolcu olarak yetişmesi için çalışmıyor; her üç profesyonel futbol liginde, üstelik çok para ödenerek getirilen ve pek çoğu niteliksel olarak da yetersiz olan yabancı oyuncu oynatılıyor.

İkincisi, yine yıllardır, özellikle önde gelen takımların aralarındaki maçlara karşı takımın taraftarları ya hiç alınmıyor ya da çok sınırlı sayıda seyirci alınıyor. Bu nedenle de, “bölünen” halk birlikte, güle-oynaya futbol maçı da seyredemiyor.

Üçüncüsü Türkiye Kupası gibi önemli bir futbol etkinliğini Cumhuriyet’in 100. Yılında Riyad’a taşımaya çalışan ancak bundaki başarısızlığının suçunu Fenerbahçe’ye yükleyen TFF,  Süper ve I. Lig maçlarının yayın hakkını “çok tartışmalı bir ihale” ile gelecek üç yıl boyunca “yine ucuza ve yine Katar sermayesi Bein Sports’a” verebiliyor.

Dördüncüsü, yerli futbolcu yetiştirmeyen TFF, yerli hakem de yetiştirmiyor; dışarıdan VAR hakemi (video yardımcı hakem) getiriyor. Yine de maçların yönetiminde haksızlık yapıldığı çığlıkları ve “şike” yapıldığı savları bir türlü dinmiyor. Taraftarlarda takımlarına “haksızlık yapıldığı” kanısı tam anlamıyla yerleşmiş bulunuyor.

Geçen pazar günü üstelik 19 Mayıs günü yapılan Galatasaray-Fenerbahçe maçı sırasında ve sonrasında yaşananlar, tüm bu olumsuzlukların doğrudan sonucudur ve yalnız ülke futbolunun getirildiği çöküşü göstermekle kalmıyor, toplumsal çatışma ortamının ayrı bir boyutu oluyor

Bu çerçevede değinmek gerekiyor: Sonu gelmeyen saldırılar, verilen çok ağır cezalar, gerçekte,  FB’nin Cumhuriyet’in değerlerini sahiplenmesinden kaynaklanıyor. Ülke futbolunun sağlıklı bir kurumsal yapıya kavuşması için gösterdiği çabalarla birlikte bu nedenle de FB’de Ali Koç yönetiminin sürmesi gerekiyor.

BÖYLE GİTMEMELİ

AKP-MHP iktidarının, ülkenin bir iç çatışma ortamına sürüklenmekte olduğu
gerçeğini görmesi için “her çabanın” harcanması gerekiyor!

Bu gelişmeler karşısında AKP-MHP iktidarının, Etki Ajanlığı yetki düzenlemesi ile gerçekte çok kısıtlanmış olan basın-yayın özgürlüğünü daha da sınırlamaya çalışması ve Başkan Erdoğan’ın, Seferberlik ilan etme yetkisini “yine kendi kararı ile kendisinin üstlenmesi”,  eğitimde “Müfredat dayatması” ve 1 Mayıs’ta gösteri ve yürüyüş hakkını kullananların tutuklanması vb. gerçekte “ateşe benzin dökülmesine” benziyor.

Bu nedenle her uyarı olanağı kullanılarak, iktidarı ve muhalefetiyle, siyasetin öncelikle ve hiç zaman yitirmeden toplumun çatışma ortamından kurtulması için çaba harcaması gerektiği uyarısının toplumsal barışa duyarlı tüm toplum kesimlerince yapılması “yaşamsal”  bir zorunluluk oluyor.
=============================
Yazarın Son Yazıları

Çatışma ortamı ağırlaşıyor!” hakkında 3 yorum

  1. Gönül Pınar Atacı

    Eski ve yeni mandacılar ve himayeciler

    Her sözcüğü GÜNCEL,MUHTEŞEM VE MÜKEMMEL bir yazı. Çok değerli yazarı ünlü ve duayyen bilgin sevgili hocamız Prof.Yakup KEPENEK’e en yürekten tebrikler, derin saygılar,en iyi dilekler ve konuya ilişkin ozel bir adak :
    MALUM VE MEŞHUR DÖRTLÜYÜ VE EMPERYAL ÖRTÜYÜ
    Açık ve gizli mafyacılar ve takiyyeciler,
    Haram kar,haksız rant,tefeci faiz,kara para üreticileri ve tecimcileri,
    Seyhlik,şahlık,hilafet,şeriyad,Arap,Fars,Taliban,cihad,Sevr seviciileri
    Denen malum ve meşhur dörtlüyü

    Ve hepisini örten emperyal örtüyü
    Teşhis,teşhir,tel’in mahküm ederek yenip Turkiye’den def’etmek icin
    Tek ve en geniş bir Hak, Vatan Ve Halk Cephesi kurarak elele verelim.
    Gönül Pınar Atacı, 28.5.2024

    Cevapla
    1. Gönül Pınar Atacı

      Teknik ve teknolojik bilgisizliğim ve zayıflığım nedeniyle yapmış olduğum eksikler ve hatalar nedeniyle aynı dizeyi yeniden ve bütünüyle yayınlamak zorunda kaldım. Sevgili hocalarım Prof.KEPENEK ve Prof.SALTIK’tan ve çalışma arkadaşlarından özür diliyor, peşin teşekkürlerimi sunuyor, en iyi dileklerimi yineliyorum.

      Cevapla
  2. Gönül Pınar Atacı

    Her tümcesi GÜNCEL,MUHTEŞEM VE MÜKEMMEL bir yazı. Çok değerli yazarı ünlü ve duayyen bilgin sevgili hocamız Prof.Yakup KEPENEK’e en yürekten tebrikler, derin saygılar,en iyi dilekler ve konuya ilişkin özel bir adak :

    MALUM DÖRTLÜYÜ VE BUNUN EMPERYAL ÖRTÜSÜNÜ

    Türk ve Atatürk yurdunu ve ulusunu Tarih’ten silmek isteyen
    Ve bu emeli için iç ve dış savaş da dahil her yöntemi deneyen

    Eski ve yeni mandacılar ve himayeciler,
    Açık ve gizli mafyacılar ve takiyyeciler,
    Haram kar,haksız rant,tefeci faiz, kara para üreticileri ve tecimcileri,
    Seyhlik,şahlık,hilafet,şeriyad,Arap,Fars,Taliban,cihad,Sevr seviciileri
    Denen malum,meşhur ve meş’um dörtlüyü
    Ve bunun uzak ve yakın emperyal örtüsünü

    Teşhis,teşhir,tel’in mahküm ederek yenip Türkiye’den def’etmek için
    Tek ve en geniş bir Hak,Vatan Ve Halk Cephesi kurarak elele verelim.

    Gönül Pınar Atacı, 28.5.2024

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir