Prof. Dr. Halil ÇİVİ
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Bir kapitalist için mal, servet sermaye, para ne ise; gerçek bir bilim insanı için de bilimsel bilgi birikimi aynı şeydir. İkisinin de doyum ya da yeterlilik noktası yoktur.
Ancak kapitalistin para ve sermayesi kendisi ve ailesi içindir. Halbuki bilim insanının bilgisi toplumu aydınlatma amacına hizmet eder.
Gelişmiş ülkeler aklı (usu) ve bilimi eğitimin merkezine yerleştiren ve bilimsel bilgi birikimleri en yüksek olan ülkelerdir.
Ulaştığı bilimsel bilgi düzeyi ne denli yüksek olursa olsun, eğer bir bilim insanı yeni şeyler öğrenmeyi bırakırsa önünde sonunda çağ dışı kalmış olur.
Akıl (us) ve bilim kaynaklı eğitimden uzaklaşan toplumlar da çağ dışı kalmaya mahkumdur.
- Sermayeleri cehalet olan toplumların yaşamları sefalet olur.
Bilgi ve kültür birikimleri yüksek olan toplumlar genelde demokrasi ile, buna karşın cehaletin baskın olduğu toplumlar ise genellikle diktatörlükle yönetilirler.
Ülkelerin siyasal rejimlerini ve yönetim biçimlerini genellikle toplumların kendileri belirler.
Her toplum layık (yaraşır) olduğu rejimle yönetilir.
***
ADİL DEVLET ve ZALİM DEVLET
Eğer bir ülkedeki devlet yöneticileri, ellerindeki fiziksel, siyasal, adli, yönetsel, ekonomik, sosyal, kültürel ve sanatsal.. .her türlü devlet yetkilerini ve devlet güçlerini, toplumdaki tüm yurttaşları yasalar karşısında eşit kabul ederek, adaleti gerçekleştirmek için kullanırlarsa ADİL;
Tersine, ellerindeki devlet ve iktidar olma güçlerini ve yetkilerini sistemli olarak adaleti bozma yönünde kullanırlarsa ZALİM olurlar. Çünkü,
- Adaletten uzaklaşan devlet mutlaka zulme bulaşır.