Siyanür, sülfürik asit, ağır metaller bir araya geldi; yağmur yağdı, altın cevheri ile siyanür bulamacı olmuş yapma 10 milyon metreküp dağ kaydı, kamyonları, konteynerini altına aldı. 9 işçi hayatını kaybetti. Devleti ele geçirmiş rüşvet yiyici ile rüşvet yedirici altın arayıcı şirket arasında “el ele- iç içe- dip dibe geçmiş” ahlaksız bir yapı olduğu tabak gibi ortaya çıktı.
Allahsız altıncı!
Allahsız yiyiciye!
Dolar yedirdi.
Gözler görmedi.
Kulaklar duymadı.
Vicdanlar satıldı.
Erzincan’daki felaket bu yüzden oldu. Bana “rüşvetin belgesini” mi soruyorsun?
★★★
Belge mi arıyorsun?
İşte sana belge:
Amerikalı Kanadalı çok uluslu şirket kendine yerli Türk ortak buldu. Ona yüzde 20 pay verdiler. Yerli ortağın CEO’su Cumhurbaşkanının damadıydı. Bu yerli ortaklı yabancı şirkete Erzincan’da birinci derece deprem fay hattında hazine arazisi üzerinde “altın çıkartma izni” verildi. Siyanür ile altın madenciliği Avrupa Birliği ülkelerinde yasaklandı. Türkiye’de ise bile bile fay hattı üzerinde siyanür, sülfürik asit, silika gibi 21 kalem ağır kimyasal kullanarak çıkarmasına devlet destekli, devlet korumalı, devlet kolaylaştırmalı izin verildi.Belge mi arıyorsun? İşte sana belge: Gözüne girsin.
★★★
Çok uluslu yabancı şirketin, Erzincan toprağındaki altını “vahşi madencilik ya da sömürge madenciliği” denilen yöntemle çıkaracağı ÇED raporunda, ruhsatlarda, madenci odaları uyarılarında yazıyordu. Atatürk, Keban ve Karakaya barajlarının sularını besleyen Fırat Nehri’ne akan Karasu’ya 350 metre yakınında deprem hattı üzerinde hazine arazisi bu şirkete 25 yıllığına kiralandı.
Belge mi arıyorsun? İşte belge. Gözüne girsin.
★★★
Cumhurbaşkanına yakın küçük pay sahibi yerli ortağı yanına alan çok uluslu şirket, “rüşvet dağıtma- rüşvetle susturma- rüşvetle satın alma” yöntemlerini Erzincan’da uygulamaya başladı. Bölgede her eve 130 bin TL bağış verildi. Toplam 12 milyon TL dağıtıldı. Bölge halkından ömürleri boyunca “altın madeni işleten şirkete dava açmayacakları” sözü alındı. Erzincan Spor’a 21 milyon TL, Erzincan Üniversitesi’ne 14 milyon bağışlandı. Bunlar Ankara’da Cumhurbaşkanlığı’nın, tüm bakanların, bölgedeki valililerin, Cumhuriyet Savcılarının, polis karakol komiserlerinin gözleri önünde yapıldı. Şüphelenen çıkmadı.
İşte belge. Gözüne girsin
★★★
Bu altın madenin kurulduğu Erzincan’daki hazine arazisinin bulunduğu bölgede 21 kalem ağır kimyasal metalin havada- suda- toprakta yarattığı zehirleyici etki sonunda küçükbaş hayvanlıkta yüzde 67 gerileme oldu. Ünlü Erzincan tulum peyniri üretimi düştü. Tarım ülkesi Türkiye kendi ürettiği yerli mercimeğe muhtaç hale geldi. Kanada’dan ithal mercimek almaya mahkum oldu. Bölgede 5 çocuktan 2’si sakat doğmaya başladı. Kanser hastalığı patladı. Hâlâ! Belge mi soruyorsun? Gözüne girsin.
★★★
Bütün bunlar olurken rüşvet dağıtıcı şirket kapasite artırıp daha çok altın üretmek istedi. Aynı büyüklükte ikinci atık barajı kurmasına izin verilmesi için hazırlanan 1780 sayfalık ÇED raporunda; 21 kalem ağır kimyasal atığı; “evsel atıktır” diye yazıldı. Böylesine rüşvet kokan ÇED raporu bile tarihe geçti. Buna karşı bölgenin tek tük duyarlı insanlarınca açılmak istenen davalarda mahkemeler, keşfe gelmeden davayı reddetmeyi seçiler.
Belge mi bekliyorsun? Gözüne girsin.
★★★
Kim rüşveti ne kadar yedi? Nasıl yedi? Hangi yol ve yöntemlerle yedi. Yedi yedi semirdi. Erzincan’da “çevrenin kasten kirletilmesi- görevi kötüye kullanma- bilinçli taksirle adam öldürme -olası kastla adam öldürme- genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçları işlendi. Erzincan’da siyanürlü yapma dağ sadece yağmur yüzünden değil utancından da ayağa kalktı 10 milyon metreküp toprak, sanayide 10 metre hızla aşağı vadiye doğru aktı. Bölgenin insanı ve vahşi madenciliğe karşı yiğitçe hukuk mücadelesi veren ve halkı birlik olup direnmeye çağıran emekli makinist Sedat Cezayiroğlu gözaltına alındı.
Belge mi bekliyorsun? Gözüne girsin.Kurum, kurum!
Maden Yasası 21 kez değişti. Bu değişiklikler hep altın aramaya gelen şirketlerin lehine oldu. 1923 yılından 2002’ye kadar 1.186 maden arama ve işletme ruhsatı verilmişken son 21 yıl içinde bu sayı 400 bini geçti. Çevre; Şehircilik ve İklim Bakanlığı sırasında maden sahalarında kapasite artırma kararları sırasında birincil görev olarak çevreyi gözetme görevi olan
- Murat Kurum, Erzincan’daki felaket sonrası İstanbul Belediye Başkanı adaylığından çekilmedi. Çekildiğini ilan etmeliydi.
Çok üzücü bir durum.
Olağanüstü GÜNCEL VE BELGESEL, tümüyle SOMUT ve NESNEL, gerçek VATANSEVER, derin BİLİMSEL, her sözcüğü HAKLI VE TEMELİ, ulusal ÖNEMLİ VE DEĞERLİ, baştan sona MUHTEŞEM VE MÜKEMMEL teşhisler, saptamalar, irdelemeler, yorumlar, genellemeler, kınamalar, teşhirler, sonuçlar, öngörüler. Çok değerli yazarı ünlü ve duayyen gazeteci – yazar sevgili Necati DOĞRU’nun derin bilge ve cesur kalbine, öpülesi usta ve nasırlı ellerine, asla yılmaz ve yorulmaz kalemine sağlık.