Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı,
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com facebook.com/profsaltik X: @profsaltik
Erdoğan, Diyanet Akademisi’nde konuşmuş…
“Türk demek, Müslüman demektir..” buyurmuş.
Ayrıca din ile şeriatı eş kılmış..
***
AKP = RTE rejiminin temel derdi “gündem”.
Ülkemize – halkımıza görülmemiş bir yoksulluğu – yoksullaşTIRmayı dayattılar.
Bu politika kurgulu ve beklentileri de belli : Kitlelere diz çöktürüp biat ettirmek, oy deposuna dönüştürmek. Sınıf bilincinin gelişmesini engellemek, dinle terbiye edip Allah ile aldatmak.
Bu oyuna gelmemeliyiz, gelmeyeceğiz. Egemenliğimizi mollalara asla kaptırmayacağız. Şeriat asla din değil, ilkelliktir, yobazlıktır, dinci diktatörlüktür! Köprülerin altından çoooookkkkkkkk sular akmıştır. Bu ülkede laikliği kaldırıp şeriat temelli dinci rejim kurulması olanağı artık yoktur.
Bu tarihsel gerçekliği AKP = RTE de bal gibi bilmektedir. Ancak, laiklik – şeriat dengesini ikincisi lehine ne denli bozarlarsa o ölçüde kârdadırlar :
- Din maskesiyle dar-ül harp ganimeti Türkiye!
Öte yandan, AKP=RTE bilerek kimi kavramları yanlış kullanmakta ve halkı kutuplaştırmayı sürdürmektedir. Bu siyaset değildir, doğrudan suçtur, Anayasayı çiğnemektir (Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu, TCK m.216, m.309 vd.).
Bir kez “Türk demek Müslüman demektir..” söylemi bütünüyle yanlıştır. İslam dini 1400 yıllıktır. Türklerin zorla İslamiyete sokulması MS 750’li yıllardadır. Dünyada ve ülkemizde on milyonlarca Türk, müslüman değildir. Öntürklerin (Proto-Türkler) tarihi MÖ 10 bin hatta 15 bin yıla dayanır. (Haluk Tarcan, Anadolu’nun Esas Sahipleri Öntürkler, 2021 ve Kazım Mirşan kaynakları..)
Bilimsel gerçek bu iken, bir devlet başkanının, -üstelik seçimi ve meşruluğu şaibeli!,- böylesine
açık çarpıtma yapması, en hafif deyimi ile çok ayıptır. Türkiye’nin uluslararası onurunu da yaralar.
RTE‘nin bu denli “cahil – bilgisiz” olamayacağını varsayarsak, o zaman “kasıtlı çarpıtma” ile halkı yanıltmaya din dayatmaya, gündem saptırmaya çabalamadır ki bu, ilkinden daha az “ayıp” değildir!
İnsan olmanın ilk koşulu “dürüstlük“tür ve başkalarına zarar vermemektir. “Primum non nocere!” uyarısı, Antik Yunan’dan bu yana 2500 yıldan eskidir. Evrensel etik kuralların başında gelir. Öte yandan İslamiyetin, özünde “iyi ahlak” erekli olduğu, Muhammet peygamberin sıklıkla söylediği sözlerdendir. Öyleyse, “Müslüman” olduğunu (!?) sıklıkla, gereksiz ve yersiz yineleyen ve bu yolla siyasete sürekli alet eden Erdoğan’ın, her 2 davranış seçeneği de tıkalıdır ve gerçekte din dışıdır.
Yakışmıyor Türkiye’ye ve 21. yüzyılın uygarlık birikimine.. Çağcıl (modern) dünyadan koparılıyoruz.
***
Teknik olarak ise : Dini – mezhebi ne olursa olun; Türk, Türk’tür. Etniste ve inanç ayrıdır. Anayasanın 66. maddesi de “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” der. Erdoğan’ın söylemi Anayasa’nın sözüne ve özüne de aykırıdır. “Ilımlı İslam”,
bir ABD projesidir!
Önceki günlerde (02 Şubat 2024) paylaştığımız tweet iletisinde şöyle yazmıştık :
- RTE gene gündem saptırmada.
Din = şeriat imiş.. Yok yahu?! Kitaplı dinlerin kutsal kitapları var.
Yorumları ise nedense türlü türlü!? İşte mezhepler, kanlı iç savaşların ana nedeni!
Hangisinin şeriatını / din yorumunu uygulayacaksınız? Tek bir şeriat yok ki!
Din Allah’ın kelamı ise neden olabildiğince net anlaşılamıyor, birbirinizi yiyorsunuz? (https://x.com/profsaltik/status/1753452056474530012?s=20) - AKP, bir tarikatlar koalisyonu.. Bunca tarikat, mezhep niyedir? Kur’an anlaşılmıyor mu?
Ayrıca, İslam Felsefesi uzmanı Prof. Dr. Şahin Filiz‘in makalesine (20 Eylül 2023) bakılması uygun olacaktır : Şahin Filiz yazdı: Şeriat, İslam mıdır? (veryansintv.com) ve Dinlerden önce de insandık, Türk’tük, 02 Mart 2023, https://www.veryansintv.com/yazar/sahin-filiz/kose-yazisi/dinlerden-once-de-insandik-turktuk/)
- “Din, şeriat değildir ve şeriat dinin, toplumlara, kültürlere, dönemin koşullarına ve çağlara göre değişen uygulamalarının bütünüdür. Değişmeyen din ile değişen şeriat aynı değildir. Aynı görülürse, o halde din de şeriat gibi her zaman değişmeye mahkum olur. Din bilimleri ve İslam Hukuk Tarihine bakmak yeterlidir. Taliban, Vahhabi, Işid, cihatçı Selefilik, Müslüman Kardeşler, Cemaat-i İslami gibi gruplar aynı dindendir ama ayrı ayrı şeriatları vardır. Din birleştirir, şeriatlar çatıştırır. Hangi İslam demeyiz, hangi şeriat deriz.” (https://x.com/proffiliz/status/1753046461967733031?s=20, tweet iletisi, 01 Şubat 2024)
Yine, dinbilgini İhsan Eliaçık‘ın tweet iletisi (@rihsaneliacik) yol göstericidir :
- “Şeriat Kur’an’da ‘doğal hukuk’ anlamındaydı. Tarih içinde saltanat yasası, günümüzde ise dini diktatörlük olarak anlaşılmaktadır. Kelimeler de insanlar gibi yozlaştırılır. Zamanla asli anlamlarını kaybeder. O zaman yeni tanımlar yapmak gerekir.”
Yerel seçimlere giderken, AKP=RTE iktidarının zerrece etik kaygı duymadan her şeyi ama her şeyi yapabileceğini görmek çok acı ve ülkemiz için kaygı verici. 2015 seçimi, kanlı olaylarını unutmadık.
Erdoğan’ın yakın – uzak çevresinde, bu gidişin çok ağır yakıcı – yıkıcı etkilerini anlatabilecek hiç kimse kalmadı mı gerçekten?? Yağmaya ortaklık, böylesine katı ve yaygın bir akıl felci mi yarattı!?
Yazık bu ülkeye ve halka.. Yıkım (tahribat) çok ağır, giderimi (telafisi) çok güç, ülke örtük iflasta!
Artık yeter, durmasını bilmek gerek. Halkın yoksulluktan beli bükülmüş, AKP=RTE ne peşinde??!!
Çare : 31 Mart 2024 yerel seçimleri, salt yerel yönetim seçimi olmaktan çıkmış, tarihsel ve kritik bir anlam ve önem kazanmıştır. Ulusumuz, bu çağdışı hatta ilkel dinci-yobaz dayatmayı oylarıyla engellemeli! Muhalefet partileri stratejilerini tümüyle gözden geçirmeli. 14-28 Mayıs 2023 seçiminde AKP=RTE halkın ulusal güvenlik kaygısını sömürdü, kullandı. Muhalefete karşı sahte videolar üretildi, Erdoğan bunu itiraf etti! Şimdi ölçüsüz ve acımasız, vahşi din sömürüsünde sıra; yapay zekayı bile kötüye kullanarak! Halkı uyarmalı ulusal bir seferberlikle. Ortak payda LAİKLİK olmalı. 3 Mart 1924 Devrim Yasalarının 100. Yılı tam da uygun fırsat. Elbirliği ile değerlendirilmeli, kitlesel-toplumsal bir uyanış-derleniş sağlanmalı; dinci-emperyal kuşatma 22. yılında mutlaka yarılmalı!
Sevgi, saygı ve kaygı ama UMUT ile.
06 Ocak 2024, Ankara
Sözün tam ve tüm anlamıyla DAHİYANE bir yazı.
KEMALİZM, TIP, SAĞLIK, HUKUK, MÜLKIYE, SİYASAL VE TOPLUMSAL BİLİMLER alanlarındaki derin ve cesur uzmanlığı ve yerel ve evrensel ünü tartışma götürmez bilgin sevgili hocamız Prof.SALTIK’in DAHİ yüreğine ve USTA eline sonsuz sağlık ve esenlik, mut ve kut, utku ve umut dilekleri ve özel tebrikler, selamlar, sevgiler, saygılar.