TARİKATLARA YÖNELİK KAYNAK BİLGİ ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN GELDİĞİ NOKTA

Celal TOPKAN*
Araştırmacı-Yazar
20. Dönem CHP Adıyaman milletvekili
2003-2011 Sosyal Demokrasi Derneği Genel Sekreteri
2012-2013 CHP Ankara İl Sekreteri

Kuran’da Allah’la insan (kul) arasında aracı bir kurum ve kuruluş yoktur. Peygamber Hz. Muhammet döneminde Allah’la kul arasında aracı bir kurum ve kuruluş oluşturulmadı. Peygamberden sonra 4 Halife Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali döneminde de Allah’la Kul arasında aracı bir kurum oluşturulmadı.

Son Halife Hz. Ali’den sonra kurulan EMEVİLER İKTİDARI döneminde, Allah’ı ve dini kullanarak güç ve çıkar sağlayan, bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden üye ve örgüt yapısı oluşturan, Kuran’da yer almayan, Kuran dışı üretilmiş kurumlar ve yapılar olan, tarikatlar kuruldu. 

Bu dönemden sonra kurulan İslam devletlerinde; Kuran’da yer almayan, Allah’ı ve dini kullanarak güç ve çıkar sağlayan, tarikatlar kuruldular. Süreç içinde İslam Devletlerinde, Allah’ı ve dini kullanarak güç ve menfaat (çıkar) sağlayan tarikatlar etkili ve belirleyici olmaya başladılar.

İslam ülkelerinde, Allah’ı ve dini kullanarak güç ve çıkar sağalmak, ülkenin yönetiminde, etkili ve belirleyici olmak için mücadele eden tarikatlar arası yarış, mücadele, çatışma ve kavga başladı. 57 İslam ülkesinde barış ve huzur yok oldu. İslam Devletleri, üzerinde oturdukları coğrafyaların yer altı ve yer üstü varlıklarına, tarihsel ve ekinsel (kültürel) zenginliklerine, genç ve dinamik insan gücü potansiyellerine karşın sorunlarını çözemediler; kalkınamadılar, gelişemediler, barış ve huzura kavuşamadılar.

Osmanlı devleti, başlangıçta (1299) Türkler tarafından, bir Türk devleti olarak kuruldu.
İmparator Yavuz Sultan Selim, 1517-18’de Mısır, Mekke ve Medine’yi işgal etti. Bu tarihten sonra Osmanlı İmparatorları Halife unvanı aldılar. Osmanlı İmparatorluğunda tarikatlar kurulmaya başlandı. Padişahlar Osmanlı İmparatorluğunu tarikatlarla birlikte yönetmeye başladılar. Dünyanın en büyük, en güçlü devleti Osmanlı İmparatorluğu bu yüzden zayıfladı ve güçsüzleşti. Avrupa’nın etkili emperyalist ülkeleri İngiltere, Fransa, İtalya ve maşaları Yunanistan tarafından işgal edildi (30 Ekim 1918 Mondros ateşkesi sonrası).

Asker Mustafa Kemal, Ordu müfettişi olarak görevlendirildi, bu yetki ile 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gitti. Mustafa Kemal emperyalist işgalci devletlere yönelik kurtuluş savaşı başlatmak için birçok ulusal kongrenin yanı sıra, Erzurum ve Sivas Kongresi’nde Türk Halkını örgütledi.

27 Aralık 1919’da Temsil Heyeti Başkanı olarak Ankara’ya geldi. 16 Mart 1920’de illere-ilçelere (vilayet ve sancaklara) çağrı yaptı. ..Milletvekili temsilcilerinizi seçin ve Ankara’ya gönderin.. dedi. Halk, temsilcileri milletvekillerini seçip Ankara’ya gönderdi. 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemal Meclis Başkanı seçildi. Bu Meclis İşgal devlerine karşı kurtuluş savaş yapılması kararı aldı. Meclis Başkanı Mustafa Kemal, Başkomutan olarak da atandı.

Mustafa Kemal’in Başkomutanlığında Kurtuluş Savaşı (İstiklal Harbi) başlatıldı. İşgalci emperyalist ülkeler, tarihsel süreçte (1918-1922) savaş meydanlarında sıcak savaşta ilk yenilgiyi yaşadılar.

29 Ekim 1923’te Sünni, Alevi, Türk, Kürt, Laz, Çerkez… toplumun tüm kesimlerinden oluşan Büyük Millet Meclisi’nde alınan tarihsel kararla, Halk Egemenliğine Dayanan Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bu devlet zamanla laik, demokratik, sosyal, hukuk devletine evrildi. O tarihte dünyada halk egemenliğine dayalı yönetilen devlet yoktu.

  • Türkiye Cumhuriyeti, dünyada halk/ulus egemenliğine dayalı yönetilen ilk devlet oldu.

Tarikatlar yasayla kapatıldı (1925). Tarikatların toplumda etkinliğine ve belirleyiciliklerine son verildi. Müslümanlığın Kuran’a göre yaşanması hedeflendi. 1950’den sonra tarikatlar yeniden kurulmaya başlandı. 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan 5 General, siyasal partileri kapattı. Partilerin yasal varlıklarına, basılı kaynaklarına el kondu, SEKA’YA gönderilip kâğıt hamuru yapıldı. Siyasetin belleğini sildiler, deneyim ve birikimini sildiler ve yok ettiler.

Tarikatlara toplumda etkili ve belirleyici olma ortamı ve fırsatı sundular. Tarikatlar Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetiminde etkili ve belirleyici olmaya başladılar.  

Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fatih İmam Hatip Lisesinde öğrenciliği sırasında tarikat üyesi oldu. Necmettin Erbakan’ın 1965’te, Türkiye Cumhuriyeti’ni din devleti yapmak için kurduğu Millî Görüş Öğretisi Gençlik Örgütü olan Milli Gençlik teşkilatında Millî Görüş Öğretisi ile yetişti. 1976-1994 arasında Milli Görüş’ün partilerinde ilçe Başkanlığı, İstanbul Gençlik Kolu Başkanlığı, İstanbul İl Başkanlığı, Milletvekili adaylığı yaptı. 27 Mart 1994’te yerel seçimlerde Milli Görüş’ün partisi Refah Partisi’nden İstanbul Belediye Başkanı seçildi. İstanbul’u tarikatlarla birlikte yönetmeye başladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında 19 Mayıs 2011’de eşinin kenti Siirt’i ziyaret etti, miting yaptı. Mitingde okuduğu şiirde laiklik karşıtı ve halkı ayrıştırıcı, dini siyasete alet eden sözleri nedeniyle hakkında dava açıldı. Yargılandı ve cezalandırıldı. İstanbul Belediye Başkanlığından istifa etti.

4.5 ay hapisanede yattı. Aldığı ceza siyasal yasak getirdi.

Ceza evinden çıktıktan sonra ABD’ye gitti. ABD desteği ve güdümünde hareket eden siyasetçilerin yetiştirildiği Rockefeller Vakfında siyasal eğitimden geçti, Türkiye’ye döndü. 14 Ağustos 2001’de Milli Görüşçü arkadaşlarıyla AKP’yi kurdu ve genel başkan seçildi. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde, Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde AKP tek başına iktidara geldi. %34 oyla TBMM’de %65 çoğunluk sağladı. AKP Genel Başkanı ve Başbakan R.T. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’ni tarikatlarla birlikte yönetmeye başladı.

10 Ağustos 2014’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan halk oyu ile Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye Cumhuriyeti’ni tarikatlarla birlikte yönetmeyi sürdürdü. Erdoğan yönetiminde AKP, 2002-2018 arasında sürekli iktidar oldu. Erdoğan’ın isteği ile TBMM’de Anayasada Türkiye Cumhuriyetinin yönetim biçiminde köklü değişiklikler yapıldı. Partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildi, Bakanlar Kurulu ve Başbakanlık kaldırıldı. 24 Haziran 2018’de yapılan Erdoğan, halk oyu ile Partili Cumhurbaşkanı seçildi.

  • Türkiye Cumhuriyeti’ni tek başına aldığı kararlarla, tarikatlarla birlikte yönetmeye başladı.

28 Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan yeniden partili cumhurbaşkanı seçildi.

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’ni tarikatlarla yönetmeyi sürdürdü. AKP milletvekilleri, Bakanlar, valiler, kaymakamlar, bakanlıkların üst düzey yöneticileri, milli eğitim müdürleri, ilkokul, ortaokul, lise müdürleri, üniversite rektörleri, dekanlar, askeri birliklerin komutanları, emniyet müdürleri… giderek tarikat üyelerinden atandı.

Tarikatlar, üyelerinin tarikat şeyhine mutlak bağımlılık kültürü (biat!) sorumluluğuyla hareket eden, şeyhin söylediklerinin doğruluğunu – yanlışlığını sorgulamadan benimseten ve onaylatan yapılardır.

  • Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde gelinen noktada :

Eğitim sistemi, eğitim kurumları tarikatlara teslim edildi. Okullarda bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle davranan tarikat üyesi kuşaklar yetiştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarikatlarla yönetilen bir din – şeriat devleti olması, tarikat devleti yapılması hedeflendi. 

***
R.T. ERDOĞAN’IN TÜRKİYE’yi BİRLİKTE YÖNETTİĞİ TARİKATLARDAN MENZİL TARİKATI

1945’te Bitlis’in Hizan ilçesinde aşiretler arasında kavga başlar. Büyük aşiretler küçüklere baskı yapar, mallarına el koyarlar. Büyük aşiretlerin mallarına el koyduğu bir aşiretten 5 kardeş, Bitlis Hizan ilçesinden Adıyaman’ın Kahta ilçesine göç ederler. Kahta’nın tarıma elverişli geniş araziye sahip Karapınar köyüne yerleşirler. Silahlı olan 5 kardeş, Karapınar köylülerini taciz eder, arazilerine el koyarlar. Zorda kalan köylüler, Kahta merkezine göç ederler.

Bu 5 kardeş 1969’da, Kuran dışı bir yapı olan, Allah’ı ve dini kullanarak güç, çıkar sağlayan Menzil Tarikatını kurarlar. 5 kardeşin en büyüğü Mehmet Reşit Erol, kendini tarikatın şeyhi ilan eder. Zamanla Menzil Tarikatı Türkiye genelinde etkili olmaya, tarikat üyesi yandaşlar kazanmaya başlar. Türkiye’nin il ve ilçelerinde bu tarikata üye olan gruplar, Menzil köyüne tarikatı şeyhini ziyarete gelmeye başlar.

Sağ partiler, tabanını genişleten Menzil tarikatı ile ilişki kurar. İktidara gelen sağ partiler, Menzil Tarikatı şeyhini destekler. Bu tarikat daha güçlenir ve büyür.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’yi kurduktan sonra Menzil tarikatı ile ilişki kurar. Tarikatın desteğini alarak siyaset yapar. Menzil Tarikatı, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde verdiği destekle il ve ilçelerde daha geniş yandaş bulur ve etkinliğini yayar. Daha da büyür ve güçlenir. Erdoğan’a ve genel başkanı olduğu AKP’ye desteğini sürdürür.

Türkiye Cumhuriyeti’ni tek başına aldığı kararlarla yöneten (AS: AY m.8 ve 104/1) Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizi, giderek yoğunlaşan biçimde tarikatlar koalisyonuyla yönetir. Menzil Tarikatı üyelerini devletin üst yönetiminde görevlendirir. Türkiye Cumhuriyeti’ni tarikat Devleti yapar. (AS: Son tipik örneği, MEB’nın tarikatlarla protokolleri ve Bakanın TBMM’de açıkça meydan okuması!)
***

* Celal Topkan
, 1995 seçimlerinde Adıyaman’da CHP’den önseçimle milletvekili seçilen kişi ve araştırmacı-yazardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir