AKIL, BİLİM, LAİKLİK, DEMOKRASİ ve DİN

Prof. Dr. Halil ÇİVİ
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı

Sakın unutma!
İşin özü kısaca şudur :

Akıl, bilim, laiklik, demokrasi” dörtlüsünden hiçbiri dine karşı değildir.

Ama kutsal din değerlerinin siyasal iktidarlar, kimi din baronları (tarikat- cemaat liderleri) ve dinden mevki, makam, rant ve çıkar sağlayan dinbazların, halkın cehaletinden ya da bilgi yetersizliğinden yararlanarak dinin ve dince kutsal sayılan değerler kümesinin kötüye kullanılmasına karşıdır.

Laikliğin dinsizlik olduğu doğru değildir!

Bilimsel olarak, din sosyolojisi açısından da laiklik dinsizlik değil; dini ve dinsel kutsalları, dini kötüye kullanan dinbazların elinden kurtarmaktır.

Gerçek şudur                          :

Baskıya, korkutmaya, zorlamaya, iki yüzlülüğe dayanmayan içten ve vicdani dindarlık ancak laik rejimlerde olasıdır.

Eğer akılcı, bilimsel, laik ve özgürlükçü eğitim toplumun çoğunluğu tarafından benimsenir ve içselleştirilirse din elden gitmez. Hatta daha saygın bir konuma yükselir. Fakat çıkarcı dinbazların sömürü alanları yok olur.

Dinden iktidar, saltanat, çıkar, rant ve gelecek devşirmeye alışmışız.

Dinbazların, topumun dinsel cehaletinden yararlanarak, dine zarar vereceği savı ile akılcı, bilimsel, özgürlükçü, laik ve demokratik eğitim karşıtlığı ve hatta düşmanlığı bu yüzdendir.

Dinden iktidar ve çıkar sağlama yollarının kapanmış olmasıdır.

Hangi yol olursa olsun, akıl ve bilimle gidilmeyen yolun sonu uzun erimde (vadede) her zaman ve her koşulda karanlıktır.

  • Zaten aklı olmayanın dini de olmaz.

Hiç unutulmasın ki;

  • Bilim, teknoloji, laiklik, demokrasi, din ve vicdan özgürlüğü ve evrensel insan hakları da zaten özgür aklın türevleri ve kazanımlarıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir