SONSÖZ gazetesine demecimiz..
Prof. Dr. Ahmet Saltık açıkladı :
ERIS varyantı tehlike arz ediyor mu?
Uzmanlar Uyardı! Eris Varyantı Salgın Riski Taşıyor mu?
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Uzmanı / Hekim, Hukukçu – Sağlık Hukuku Uzmanı
Prof. Dr. Ahmet SALTIK konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kovit-19 etkeni, koronavirüs ailesinin yeni bir üyesi olan ve solunum yolu bulaşlarına (enfeksiyonlarına) neden olan bir virüstür.
İlk olarak 2019 sonlarında Çin’in Vuhan kentinde tanımlanan bu virüs, çevresel bir hastalık olan Kovit-19’a neden oldu. Bu hastalık bir zoonozdur (hayvanlardan insanlara geçen hastalık). Kısa sürede tüm dünyaya dağıldı, kıtalararası salgına (pandemiye) dönüştü. Mutasyonlarla yayıldı.
“ERIS varyantı, Kovit-19’un yeni bir türü”
Virüsün başlıca bulaşma yolları damlacık, yakın temas ve hava yoludur.
Hastalığın belirtileri arasında ateş, öksürük, nefes darlığı, baş ağrısı, koku ve tat yitimi sayılabilir.
Bulaşın sağaltımı (tedavisi) için henüz kesin bir ilaç veya aşı olmamakla birlikte, belirtilere dönük (semptomatik) sağaltım uygulanır.
ABD ve İngiltere’de ERIS kaynaklı enfeksiyonlar
Hastalıktan korunmak için maske, fiziksel uzaklık ve başta el yıkama olmak üzere hijyen kurallarına uyulması ve AŞI gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü-DSÖ verilerine göre, dünyada günümüze dek toplam 678.165.882 kişi
Kovit-19’a yakalanmış ve 6.786.517 kişi yaşamını yitirmiştir. Ancak DSÖ bu sayısal verileri gerçekçi bulmuyor. Buzdağının ucu örneği, yaklaşık 700 milyon olgu ve 7 milyon ölüm kaydı yetersizdir. DSÖ ölümleri, kayda alınanların 3 katı olarak, 20+ milyon kestirmektedir.
En çok olgu (vaka) görülen (morbidite hızı) ülkeler ABD, Hindistan, Brezilya, Rusya ve Fransa’dır.
En çok ölüm (mortalite) görülen ülkeler ise ABD, Brezilya, Hindistan, Meksika ve Rusya’dır. Dünyada 650.713.775 kişi iyileşmiş durumdadır. (Doğal bağışıklık kazanımı)
Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre, günümüze dek 101 bin kişi Kovit-19’dan ölmüştür. Ancak 23 Şubat 2023 günü TÜİK, önceki 2 yıl boyunca (2021 ve 2022) açıklamadığı ölüm verlerini yayınladı. Bu rapora göre son 2 yılda (2021-2022) 220 bin “fazladan ölüm” kaydedilmiştir.
Toplam ölüm sayısı 321 bine erişmiştir. Dolayısıyla her 3 kovit ölümünden 1’i kayda alınabilmiştir.
ERIS varyantı nedir?
Eris varyantı, Kovit-19’un Omikron varyantının bir alt türüdür. Şubat 2023’te Güney Afrika’da saptanan bu varyantın, hızla dünyanın birçok bölgesinde, 50’yi aşkın ülkede yayıldığı bildirilmiştir.
ABD ve İngiltere’de yaklaşık her 5 kovit bulaşından 1’i ERIS kaynaklıdır.
ERIS varyantı, EG.5.1 olarak adlandırılan bir mutasyon ürünüdür. Bu mutasyon, ERIS varyantının insan hücrelerine daha kolay bağlanmasına ve çoğalmasına yardımcı olabilir. Şimdiye dek 1700’den çok varyant saptanmıştır ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dikkate alınması gereken VoI / VoC varyantlar sayıca 10’un altındadır.
ERIS varyantının belirtileri, öbür Kovit-19 varyantlarına benzerdir.
En yaygın görülen belirtiler şunlardır:
Boğaz ağrısı
Kuru öksürük
Burun tıkanıklığı veya burun akıntısı
Değişen koku ve tad alma duyusu ya da bu duyuların yitirilmesi
Baş ağrısı, eklem ağrıları
Hapşırma
Ses kısıklığı
Ateş
Mide rahatsızlığı, ishal
ERIS varyantı da öbür Kovit-19 varyantları gibi solunum damlacıkları yoluyla yayılır.
Bu damlacıklar, bir kişinin hapşırması veya öksürmesi sırasında havaya salınır ve
başka bir kişinin nefes alması veya göze veya burnuna dokunması yoluyla bulaşabilir.
ERIS varyantının bulaşıcılığı henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Ancak kimi araştırmalar,
bu varyantın öncekilerden daha bulaşıcı olabileceğini ve bağışık sistemi aşabileceğini düşündürmektedir.
Sağlık Bakanı Dr. F. Koca, 16 Eylül 2023’te yaptığı açıklamada, ERIS varyantının dokuz kişide görüldüğünü duyurdu. Bu kişilerin yurt dışı temaslı ve aynı ilde yaşadığı belirtildi.
ERIS varyantından korunmak için, güncellenen Kovit-19 aşıları önerilebilir.
Kalabalık kapalı yerlerde uzun süre kalmaksızın maske takmak ve fiziksel uzaklığı (sosyal mesafeyi) korumak ve özellikle el hijyeni önemlidir.
Altı aydan büyük bebekler ve gebelere de Kovit-19 aşıları güvenle uygulanabilir.
Bu aşılar canlı virüs içermez. Güncel varyantların RNA’ları kullanılarak üretilen mRNA aşılarıdır ve bu genetik molekülün insan hücresi çekirdeğine girmesi olanaksızdır. Hücre çekirdeğine giremeyip sitoplazmda birkaç gün içinde yapıtaşları olan amino asitlere parçalanmaktadır. İnsan DNA’sına eklemlenme olasılığı yoktur. Aşı karşıtlığı için ileri sürülen bu gerekçe kasıtlı ve bilim dışıdır.
Aşılar, ilaçlardan bile daha güvenli tıbbi ürünlerdir.
13,5 milyar doz Kovit aşısından ölen yoktur!
Oysa ölenlerin çok büyük bölümü aşısız ya da yetersiz aşılı olanlardır.
Aşılar, hastalığın şiddetini azaltır ve hastalığa karşı bağışık direnç kazanılmasını sağlar ve değişik varyantlara karşı koruma sağlayabilir. Özellikle hastaneye yatmayı, yoğun bakıma düşmeyi azaltır.
Sağlık Bakanlığınca, özellikle 65+ yaş ve bel0i sağlık sorunu olanların ve hekimlerin uygun göreceği kişilerin 1 doz güncellenmiş, çok değerlikli aşıya çağrılması yerinde olacaktır.
Aşı karşıtlığı-çekincesi yersiz ve haksızdır
Başka insanların sağlıklı yaşam hakkını tehdit eder. Buna kimsenin hakkı yoktur.
Toplum yaşamı belli yükümlülükleri de içerir. Kaldı ki, temel hak ve özgürlükler kullanılırken, başkalarına zarar vermemek zorunludur (Anayasa m.12 ve 56).
Kovit-19 salgını yeniden alevlenebilir mi, ne zaman kesin olarak biter?
Kovit-19 salgını, virüsün yayılmasını önlemek için alınan önlemlere, aşılama programlarına ve virüsün mutasyonlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, salgının ne zaman
kesin olarak biteceğini söylemek zordur. Ancak, salgının gidişine ilişkin kestirimler yapılabilir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Başkanı Dr. Hans Kluge, Kovit-19 salgınının 2022 başlarında biteceğini öngörmüştü. DSÖ, gelişmiş ülkelerde 2023, gelişmekte olanlarda 2024 ve yoksul ülkelerde 2025 yılını sönümlenme için kestirmektedir.
Biontech&Pfizer aşısını geliştiren Türk doktor Prof. Uğur Şahin ise, salgının bitmesi için dünya genelinde aşılama oranının yüksek olması gerektiğini belirtmekte. Prof. Şahin, 2022 yılı ortalarına doğru Hindistan gibi yoğun nüfusun olduğu bölgelerde bile yüksek aşılama oranına ulaşılacağını ve toplum bağışıklığı sağlanacağını öngörmüştü.
- Küre genelinde aşı adaleti sağlanamadı ne yazık ki.
Bu kestirimlerin yanı sıra, salgının yeniden alevlenmesi riski de vardır.
Özellikle virüsün yeni varyantları, aşıların etkinliği ve insanların önlemlere uyumu salgının gidişini etkileyebilir.
Bu nedenlerle, salgından korunmak için maske, uzaklık ve hijyen kurallarına uymak ve aşı olmak önemlidir.
Salgınla sosyo-ekonomik önlemlerle de savaşılmalıdır;
– yoksulluğu yok etmek,
– herkese sağlık güvencesi sağlamak gibi.
- Sağlık hizmetine erişim temel insan hakkı ve devlete de yükümdür.
Olağanüstü GÜNCEL, derin BİLİMSEL, yaşamsal ÖNEMLİ VE YARARLI, her sözcüğü MÜKEMMEL tehisler, irdelemeler, yorumlar, sonuçlar. DAHİ bilgin ve hekim sevgili hocamız Prof.SALTIK’ın yüreğine ve eline sağlık