2023 Hedefi Nedir, Bilen Var mı?

Zahide UÇAR
(13.12.2019) Alanya

2023 yılı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılıdır. 29 Ekim 1923 günü T.C. Devleti’nin doğum tarihidir. Türklerin devletinin kuruluş tarihidir. T.C. Devleti ile kan davalı olanlar, 17 yıldır Cumhuriyete ve kurucusuna en alçak iftiralarla saldırıyor. Saldıranlar korunup kollanıyor, ödüllendiriliyor. Devletin temel direkleri yerinden söküldü. Bütün kurumlar çökertildi. Ordusu parçalara ayrıldı. Osmanlı Devletini parçalanmaya götüren bütün hastalıklar ortaya çıktı. Devleti ayakta tutan üretim ekonomisi yok edildi. Hırsızlıktan yağmaya geçildi. Yargı çöktü. Kadın cinayetleri, çocuk tecavüzleri sıradan olaylar haline geldi. Yasal uygulamalar; katilleri, tecavüzcüleri cesaretlendirdi.

Ülkeye 7-7.5 milyon Suriye vatandaşı alandı. Ülke toplama kampına döndü. Devletleşme sürecini tam olarak tamamlayamamış genç Cumhuriyetin içine, 7-8 milyonluk bir hançer sokuldu. Bayramımız bayramı olmayan, sevincimiz sevinci olmayan, hedefimiz hedefi olmayan, kuruluşumuza-kurtuluşumuza yabancı, kahramanlarımıza yabancı, tarihimize yabancı, milli değerlerimize yabancı 7-8 milyon insan…

Neden, Niçin!? Eğitim çöktü. Sağlık politikalarında ilaç firmaları öncelendi. İnsan sağlığı ticari bir meta haline geldi. Topraklarımız, kıyılarımız yağmalandı. Tarım ve hayvancılık çökertildi. Tarım ülkesi olan Türkiye’de bir milyon çiftçi üretimi terk etti.

İnsanlarımız açlıktan intihar ederken, utanmadan, sıkılmadan israf saltanatı sürmeye devam ediyorlar. Türklüğümüze, dilimize düşman bir kitle yarattılar. Türk Milletinin anasına sövdürdüler. Ödül olarak da sövenin 450 milyon vergi borcunu sildiler.

Anaokullarına Arapça koydular. 9 Yaşında kız çocuğu evlenebilir dediler. Sübyancı sapıkları, tecavüz ettikleri çocuklarımızla evlendirmek için kapkara bir yasa teklifini kabul ettiler. Aslında; İnsan olmaktan istifa ettiler. Ülkede ahlak çöktü. İnsanlarımızın umutları çalındı. Çocuklarımız hayal kuramaz hale geldi.
***
Siz bu yapılanları cehaletten mi yapıldı sanıyorsunuz? HAYIR!
Ne yapıldıysa bilerek, isteyerek, bir proje gereği yapıldı, yapılıyor.
100 yıllık kinin intikamıdır bu proje. O nedenle dış düşman ile ortak bir paydada buluştular. Onlar birbirini tanıyor. Birbirini kolluyor. Ne yazık ki sadece Türkler bir araya gelemiyor. Öpülmüş Cumhuriyetçilerin, öpülmüş milliyetçilerin, öpülmüş Atatürkçülerin peşinde kontrol altında giriyor.

Bu günlere gelirken hangi taşlar döşenerek gelindi? Hatırlayalım mı?

* Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, “1923’de DARBE YAPARAK CUMHURİYETİ KURDULAR” dedi.
*Terörist başı Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan, ‘Kemalist sistem yıkılmalı, İslami sistem olmalı. Parlamenter sistem yıkılmalı, başkanlık sistemi olmalı’ demişti. Talebi büyük ölçüde yerine getirildi.
*Dışişleri Bakanlığı, yıllık olarak çıkardığı ajandasına Erivan’da bulunan sözde soykırım anıtının fotoğrafını koydu. Tepki alınca her zamanki gibi sehven konmuş(!) dediler. YCHP’nin bazı Milletvekilleri “soykırımla yüzleşelim” pankartının arkasında yürüdü. 17 Yıl önce çok az ülke soykırım yalanına destek çıkarken, 17 yıldır nerede ise Afrika kabileleri bile soykırım iddiasını kabul etti. Neden? İç cepheden cesaret aldıkları için olabilir mi?

*-“Bu ordunun yapısını radikal bir şekilde değiştirmeden bu generallerin hastalıklarını iyileştiremeyiz… Zorunlu askerliği mümkün olduğu kadar çabuk kaldırıp, ordunun örgütlenme şemasını tümden değiştirmeliyiz…” (20 Ocak 2010, Taraf) (F-CIA’nın operasyon amaçlı kurulmuş gazetesi)

Talep yerine getirildi. Subaylar F-CIA operasyonlarıyla derdest edildi. PKK tanık, asker sanık oldu. Ordu’nun yatak odasına girildi. Savaş sırları çalındı. Bilgiler yabancı devletlere servis edildi. 15 Temmuz kalkışması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı afişinde,

Körfez savaşında ağlayan ABD askeri Ken Kozakiewicz’in fotoğrafı Türk Askeri gibi gösterildi. Kendi askerini aşağılayan bir afiş…

ABD televizyonuna konuşan Orhan Pamuk; ‘AK Parti Ordunun gücünü azalttı, bundan mutluyum’ dedi.

* Ömer Çelik, 2013 yılında Moskova’da iken bir çağrı yapmış ve “Geçmişte yapılan bazı yanlışlıklar yüzünden ülkemizi terk etmiş Hıristiyan ve Yahudiler var. Hepsine ‘Ülkenize geri dönebilirsiniz’ diyoruz.” demişti.. Demek ki bir proje gereği Anadolu kiliselerle donatılıyor. Çan sesleri bir projeye hizmet ediyor. Misyonerlik laf olsun diye serbest bırakılmadı. AKP, Serhat şehri Edirne’ye Papaz 1. Antin’in heykelini dikti. AKP Genel Başkanı;

“Yıllarca bu ülkede bir şeyler yapıldı. Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Acaba kazandık mı? Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi.” diye konuştu! Yunan basını, bu sözleri “tarihi itiraf” başlığı ile yayınladı.
*Ege ve Akdeniz’de Türkiye’ye ait ada ve karasularımızın işgaline göz yumuldu.
* AKP’li Ali Babacan’ın TÜSİAD toplantısındaki:

“Biz bu bölgede (Ortadoğu’da, Kafkasya’da ve Balkanlar’da), ülke sınırlarının anlamsızlaşmasını, sermaye ve üretimin serbestçe dolaşımını ve artık halkların kaynaşmasını istiyoruz. Bu maksatla Afrika’ya açılıyoruz.” (18.01.2012)

Sözleriyle Türkiye’yi de parçalamayı amaçlayan BOP hedefine ve Siyonist sermayenin dünya hâkimiyetine hizmet ettiklerini resmen açıklamıştı. (Ahmet Akgül)

* Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine bağlı Belören Beldesinde bulunan Belören Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Abdullah Özbay, Kız öğrencilerin erkek öğrencilerle konuşmasını yasakladı ve beden eğitimi dersi kız öğrencilere tümüyle yasaklandı. Yeniköy muhtarı suç duyurusunda bulundu. (23.10.2019)

*On yılda AKP ve CHP ile sessiz devrim yaptık. (Beşir Atalay)
T.C. Devletiyle hesaplaştık. (Beşir Atalay)

*Resmi tabelalardan T.C. kaldırıldı. Okullarda Andımız yasaklandı. Kurtuluş Savaşımız öpülmüş siyasiler ve akademisyenler kullanılarak yalanlandı. Türk-Yunan savaşı olmadı, şehitlikler sahte bile dediler.
***
Çok azını yazabildiğim karşı devrim operasyonlarının amacı nedir? ‘Lozan Barış Anlaşması 100 yıllığına yapıldı’ yalanı neden söyleniyor? Etki ajanları fısıltı gazetesi ile ‘bir sırrı açıklıyormuş gibi ilgi doğurarak’ bu yalanları yıllardır neden yayıyor? Amaç nedir? Amaç; Değiştirdikleri rejimin ilanı için gerekçe uydurmaktır.

Lozan Anlaşması 100 yıllığına yapıldı yalanıyla, 2023’te Anadolu İslam Federe Devleti’ni ilan etme hazırlığı mı yapılıyor? Bilal Erdoğan’ın ‘Yaşayan Arap Aydınları çalıştayı’ düzenlemesinin amacı nedir?

Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması neyin hazırlığı? Sosyal medyada ‘İstanbul Yeniden başkent olacak’ kehanetinin yayılması, alıştırmak için yapılan bir algı operasyonu mu?

Dünyanın dört bir tarafına cami yapma seferberliğinin nedeni nedir? Emperyalizmin Müslüman coğrafyayı kontrol altında tutmak için Hilafeti yeniden inşa etme projesi hızlandırıldı mı? Yok edilmek, yönetilmek istenen bir ülkede;

1.Din, mezhep, tarikat, cemaat, etnik farklılıklar gibi ayrışmalar kinle desteklenir. Toplum ayrıştırılır, gruplar birbirine düşman edilir.
2.. Yerli üretim zorlaştırılır, engellenir. Teknoloji ve üretimde dışa bağımlılık sağlanır.
3.. Bilim kuruluşlarının yeniliklere kapalı, gelişmeye uzak, bilinenlerin tekrarlandığı bir yer olması sağlanır. Aydınlar aptallaştırılır. Bilim kuruluşlarının yönetimine bu tanıma uyan kimseler (aptallar) getirilir.
4.. Savunma sanayisi (Askeri tesis, silah, gereçler) dışa bağımlı kılınır.. Savunma, haberleşme, ulaştırma sanayi ile paranın (bankaların) milli olmaması sağlanır. Ordu – millet kavgası körüklenir.
5.. Yargının; rüşvet, iltimas ve siyasetle işleyemez, adalet dağıtamaz hale gelmesi sağlanır.
6.. Ülkenin önde gelen, uluslararası tanınmış, saygın siyaset, bilim, sanat adamları ve komutanları lekelenir, itibarları kaybettirilir.
7.. Askeri güçlerin emir komuta zinciri kırılarak etkisizleştirilir. Askeri birimler asıl görevini yapamaz hale getirilir.
8.. İktidardakiler; “Siyasi Bağımsızlığı” her şeyin üzerinde tutamaz hale getirilir.
9.. Halkın ülkesine, ordusuna, adaletine güveni sarsılarak özgüvenleri ve azmi yok edilir.

Bu maddelerin hepsi gerçekleşti. Ve Türk Milletinin kaderine el koyma hakkı vardır.
Çılgın Türklere yılgın Türkler olmak hiç yakışmıyor! Atamızın dediği gibi; 

• ‘Köle olarak onursuzca yaşayacağımıza, ölelim daha iyi.’