NOTRE DAME: EGEMENLİK SİMGESİ

NOTRE DAME: EGEMENLİK SİMGESİ

Süleyman Çelik
scelik44@gmail.com

Ortaçağ Avrupa’sında egemenlik Kilise’nindi.

Kilise şeriat yasalarını düzenleyerek Yasama erkini ve Engizisyon mahkemeleri aracılığı ile de Yargı erkini kullanıyordu.

Yürütme erkini ise “takdis” ederek tahtlarına oturttuğu ve gerek gördüğünde “aforoz” ederek tahtlarından indirdiği imparatorlar, krallar ya da derebeyleri aracılığı ile yürütüyordu.

Egemenliğini göstermek için kentlerde görkemli, anıtsal katedraller yaptırıyordu; tıpkı firavunların yaptırdıkları piramitler ile diğer anıtsal yapılar ve dev heykeller gibi…

Notre Dame, Avrupa’nın hemen her büyük kentinde bulunan bu katedrallerin en görkemlilerinden biri idi…

  • Firavunlarınki gibi Kilise’nin egemenliği de sömürüye dayanıyordu…

Kilise, Yürütme erkini paylaştığı soylularla sömürüde de ortaklık yapıyor ve sahip olduğu büyük topraklarda köylüleri köle olarak çalıştırıyordu…

Cennet vaadiyle sömürdükleri halk açlıktan ölürken, papazlar aşırı et yemekten damla (gut) hastalığına yakalanıyorlardı…

Film bir aşk masalı havasında olsa da Victor Hugo, Sefiller’de olduğu gibi, Notre Dame’ın Kamburu’nda da sömürü ve sefaleti anlatır…

Aydınlanma Devrimi ile Kilise egemenliğini yitirince, sömürü ve görkemli katedraller yaptırma devri sona erdi…

Günümüzde ortaçağı yaşayan İslam dünyasının muktedirleri de egemenliklerini gösterişli saraylar ve büyük camiler yaptırarak göstermek istiyorlar…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir