Türker ERTÜRK : NE YAPMALIYIZ ?” hakkında 6 yorum

  1. Perihan Aysal

    Çok doğru. Bence bu yeni parti Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerine bağlı ve “sürdürülebilir yaşam” ilkelerini benimsemiş taptaze bir parti olmalıdır.

    Cevapla
  2. ismet aydemir

    Fırka’nın ilkeleri neler olacaktır?

    1) Yelkensiz Gemide Mutlak Silahsızlanma.
    2) Temel gereksinimler bedava:
    Aileye ev, Yeme içme, Giyim kuşam, Sağlık ve Eğitim.
    3) Her alanda halk işletmeleri kurulacaktır.
    4) Üretim ve Tüketim birimlerinin yönetimi halkın elinde olacaktır.
    5) Tüm bağımlılık yapan unsurlar kesin kaldırılacaktır.
    6) Tüm fırkalarda; gerek fırka başkanlarını, gerekse milletvekili adaylarını,
    tüm fırka üyeleri seçmeli olarak belirleyecektir! Delegeler pazarında Masonların dolap çevirmelerine son verilecektir.
    7) Evlilik dersleri verilecek ve Tepegözlerin doğması önlenecektir.
    8) Yukarıdaki ana ilkeler doğrultusunda her ülkede örgütlenecektir.
    9) Türk Halk Ordusu ve Türk Halk Mahkemeleri kurulacaktır. TSK yani Türkiye Siyonist Kuvvetleri Subayları dara çekilecektir. Haçlı ordusu birimlerinde eğitildiler, Hazine’nin üçte birini seksen yıldır zıkkımlandılar, Masonların her onyılda bir fedailiğini yaptılar.
    Salur Kazanın genç oğlu ve arkadaşlarını oynadılar.

    Atatürkcülük, milliyetcilik, laiklik maskeleri ile Kırkharamilere gerek bölgemizi,
    hatta Anayurdumuzu peş keş çektirdiler. Karıların koynunda düşmana teslim oldular!
    Türk Halkının Silahlarını nerelerine sakladılar, yanıt verecekler.
    Yedikleri ekmek haram olsun, NATO oğlanlarına.

    9) Hafta sonları ibadet yerine geçecek Fırka ilkeleri doğrultusunda Meditasyon uygulanacaktır. Tezelden Türkiye Silahsız Kuvvetleri oluşturularak, Türk Halk Ordusuna dönüştürülecektir. Yurdumuzdaki bu çalışmalara, Yelkensiz Geminin her bölgesinden ses gelecektir. Yağmur yoldadır. Biline.

    Saygılarımla, 30.7.2014
    İsmet Aydemir

    Cevapla
    1. Perihan Aysal

      Sn. Aydemir,

      Ben politikacı değilim.
      Türk Politika yaşamında da Cumhuriyet kurulalı beri erkekler hakim ve beyin yerine 450-500 g et kütlesi taşıyan on delikli biyolojik boruların partilerde politika diye ne yaptıklarını bilmiyorum. Başımızdakinden başlayarak cahillik, akıl tutulması, ruh hastalıkları ve alaycılıkla iş yürütmeye çalıştıkları ortada.

      Yeni bir partiyi savunuyorum çünkü bir insan, kadın ve anne olarak bu ortamdan, eski püskü laflardan ve insanlardan çok sıkıldım ve gençler, çocuklar için endişeleniyorum. Ben size ancak neden sürdürülebilir yaşamı ileri sürdüğümü ve savunduğumu açıklayabilirim. Belki gözünüzün açılmasına ve alay etmek yerine gidip her biri sayfalar dolusu bilgiyi içeren sürdürülebilir yaşam üzerine biraz daha kafa yormanıza sebep olabilirim.

      NEDEN SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM?

      Yerküre ve Ülkemiz Türkiye’nin Gerçekleri:

      1. Hava, su, deniz, toprak kirliliği
      2. Orman, dere, nitelikli tarım arazisi katliamı
      3. Küresel ısınım nedeniyle buzulların erimesi, iklim değişikliği
      4. İnsan sayısının dünyanın bakabileceğinin çok üstünde bir sayıya ulaşmış olması (2050’lerde 10 milyar olması bekleniyor)
      5. Anlamsız, gereksiz üretim; adil olmayan paylaşım; savurgan, çılgınca tüketim çarkı
      6. Petrolün 2050’lerde eko-teknik anlamda bitecek olması
      7. Türkiye’nin dünya nüfusunun binde 11.5’ine, ancak toprak ve su kaynaklarının binde 6.2’si ve enerjinin binde 2.0’sine sahip olması. İnsansal gelişmişlik (HDI), gelir dağılımı, demokrasi gibi kriterler bakımından 100 üzerinden ancak 60’lık bir ülke olması
      8. Silahlanma yarışı; radikalizm, fanatizm; despot yönetimler; terör; iç savaşlar; küresel kargaşa

      Her şey böyle giderse beklenen sonuç: “BÜYÜK ÇÖKÜŞ”

      21. Yüzyılı esenlikle geçirebilmek için çare: “SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM”

      Sürdürülebilir yaşam, kişilerin ve toplumun yeryüzünün doğal kaynaklarını ve kendi kişisel/toplumsal kaynaklarını tutumlu kullanmaya; doğaya ve insan-doğa simbiyotik ortak dayanışmacı) yaşamına saygılı olmaya yönelik bir yaşam biçimidir. Kapsadığı konular şunlardır:

      1. Nüfus artışını durdurmak ya da geriye çevirmek:
      “Kadın başına 1 çocuk”
      2. Sürdürülebilir enerji kullanımı : Güneş, rüzgar, jeotermal, biomass
      3. Sürdürülebilir su kullanımı
      4. Sürdürülebilir tarım: yerel, mevsimsel gıda tüketimi, et tüketimini düşürmek, organik tarım, şehir bahçeleri, gıda koruma ve tarımsal üretimde her adımda yitiklerin önlenmesi
      5. Sürdürülebilir yerleşimler/evler
      6. Sürdürülebilir ulaşım
      7. Atık değerlendirme/geri dönüşümü
      8. TUTUMLU OLMAK

      Cevapla
    2. Ahmet SALTIK Yazar

      İsmet bey,

      Bu site ağırbaşlı bir sitedir,
      Efendidir.
      Yazınızda özellikle TSK hakkındaki kimi değerlendirmeleriniz eleştiri sınırlarını çoook zorlamakta; sağduyudan uzaklaşarak aşağılama, nefret söylemine kaymaktadır. Bu irdelemelerinize katılmıyoruz. Yasal sorumlusu sizsiniz.
      Unutulmamalıdır ki, Ulusal Ordu’ya düşmanlaşarak sağlıklı bir yerlere varılamaz. Elbette TSK’nın da eleştiriecek davranış ve eylemleri olmuştur. Bunları biz de onaylamıyoruz. Ancak eleştirimizi yasal saygı – nezaket içinde tutuyor ve Kurumun kendisinden – kurumsal kimlikten çok bizce yanlış olan eyleme, politikaya odaklanıyoruz..

      Sizden de benzer çizgiyi bekleriz.
      Temel ilkemiz BİLİMSEL AKILCILIKTIR.

      Sevgi ve saygıyla
      31.7.2014, Kozlar Yaylası (Mut / Mersin)

      Dr. Ahmet SALTIK
      http://www.ahmetsaltik.net

      Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir