Seymour Hersh’in Savları Ciddi
Onur Öymen
Amerika’nın ünlü gazetecilerinden Seymour Hersh‘in birkaç gün önce London Review of Books dergisine yazdığı makalede dile getirdiği Suriye’deki kimyasal saldırıyı Türkiye’den de yardım gören muhalif güçlerin gerçekleştirdiği iddiası, Türkiye’de ve dünyada büyük yankı yaptı. Türk ve Amerikan hükümetleri
bu iddiayı yalanlayarak saldırıyı Suriye Hükümeti’nin yaptığı yolundaki eski görüşlerini tekrarladılar.
Hersh bu yalanlamalara tepki gösterdi, iddialarının arkasında durdu ve evvelce Vietnam’da yapılan My Lai katliamını ve Irak’ta Abu Garib hapishanesindeki işkence olaylarını kamuoyuna açıkladığı zaman da Amerikan Hükümetinin bunları yadsıdığını ancak daha sonra söylediklerinin gerçek olduğunun anlaşıldığını belirtti ve
elinde iddialarını kanıtlayacak istihbarat raporlarının bulunduğunu ifade etti.
Hersh, Vietnamla ilgili haberi nedeniyle Pulitzer ödülüne layık görülen bir gazetecidir. İddialarını tümüyle hafife alıp hayal mahsulü gibi göstermek doğru olmaz.
Cevap verilmesi gereken 1. soru, Suriye’deki silahlı muhalif grupların elinde kimyasal silah bulunup bulunmadığı sorusudur. Geçen yılın ortalarında, Birleşmiş Milletlerin Suriye’deki durumu araştırmakla görevlendirdiği İsviçre’li hukukçu Carla Ponte de muhliflerin elinde kimyasal silah bulunduğu yolunda bilgilere sahip olduğunu açıklamıştı.
13 Aralkık 2013’te BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon, Güvenlik Konseyi ve
Genel Kurul Başkanlarına gönderdiği raporlarda Suriye’deki BM gözlemcilerinin verdiği bilgilere dayanarak muhalif grupların Suriye’li askerlere karşı kimyasal silah kullandıklarına ilişkin bilgiler bulunduğunu belirtmişti
.
Geçen yıl yaşanan ve Amerika’yı askeri müdahalenin eşiğine getiren krizden sonra Suriye elindeki kimyasal silahları imha etmeyi kabul etmiş ve bunun için gerekli adımları atmıştı. Ancak muhalif güçlerin elinde olduğu söylenen silahların imhası konusunda herhangi bir çalışma yapıldığı hakkında bilgi yoktur.
Türkiye’nin muhalif gruplara bu alanda şu veya bu desteği sağladığı yolundaki iddilar de vahim bir durum yaratmıştır. Bu iddiaların gerçek dışı olduğu konusunda Meclisin ve kamuoyunun mutlaka ikna edilmesi gereklidir.
Değerli milletlevekili Osman Korutürk‘ün Mecliste dile getirdiği iddia da mutlaka açıklığa kavuşturulmalıdır. Suriye’deki kimi karşıt gruplara ait bir füze rampasının altında bir Türk firmasının adını gösteren platforma ait fotoğrafın niteliği ve anlamı mutlaka araştırılmalıdır.
Önce de kezlerce belirttiğimiz gibi, Türkiye Suriye’eki çatışmaların dışında kalmalı ve silahlı karşıt kesimlere şu veya bu biçimde destek sağlamaktan
vaz geçmelidir. Bu silahlı grupların bazıları da birbirleriyle çatışmaktadır.
Hangi gruba destek verirseniz onun karşısındaki grubun hedefi haline gelebilirsiniz.
Türkiye’nin bölgedeki silahlı çatışmalara taraf olması ülkemiz açısından
cok ciddi sakıncalar yaratabilir. İki gün önce Somali’deki Büyükelçiliğimiz inşaatına yapılan ve iki işçimizin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırı, ileride karşılaşabileceğimiz daha ciddi sıkıntıların işareti sayılmalıdır.