Dostlar,
Değerli meslektaşımız Halk Sağlığı Uzmanı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi sevgili Prof. Dr. Sefer Aycan, önemli ve güncel bir makale klavyeye (eskiden kaleme??) almış.
Bu sitede daha önce de sağlıklı kentler hakkında yazılar yayımlandı.
Yerel seçimler öncesi, yerel yönetim başkanlığına aday olanların tasarımlarında elbette
SAĞLIKLI KENT OLMA temasının tam da ortalarda yer almasını beklemek çok olağandır ve hakkımızdır.
Adayların ve danışmanlarının ve de halkımızın değerlendirmesine sunarken, sevgili Prof. Aycan’a da teşekkür ederiz.
Sevgi ve saygı ile.
19 Şubat 2014, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
=====================================================
SAĞLIKLI KENT OLMAK
Prof. Dr. Sefer AYCAN
Gazi Ü. Tıp Fakültesi
Bugünlerde yaklaşan yerel yönetimler seçimleri nedeni ile başkan adayları projelerini açıklamakta,
adayların projeleri havalarda uçmakta, kimi başkan adayları hızını alamayarak çılgınlık yarışına girmekte
ve en “çılgın proje” yapma derdine düşmektedir. Seçildiklerinde bu çılgın projeler gerçekleşir mi bilmem. Fakat insanın aklına birtakım sorular gelmekte:
böyle projeler yapılmalı mı?
Ülke olarak, kentte yaşayan insan olarak neye ihtiyacımız var, önceliğimiz nedir, ne olmalıdır?
Bu çılgın projeler, ayağı yere basmayan projeler; ilgi çekmek yerine, tersine tepki toplayabilmektedir.
Temel sorunlarını çözememiş bir kentte bu tür projelerin dillendirilmesi bile en azından adayın içtenliksizliğinin, ciddiyetsizliğinin göstergesi olarak düşünülebilir. Temel sorunlarını çözmüş kentler için ise bu yaklaşımlar adayların şehirden, şehircilikten ne anladığının göstergesi olarak kabul edilebilir.
Anayasamızın 56. maddesinde de belirttiği gibi “sağlıklı ve güvenli çevrede yaşamak”
temel hakkımızdır.
Bu nedenle şehir insanımıza tüm yönleriyle sağlıklı bir çevre sağlamalıdır. Sağlığa zarar vermeyen
çevresel ortam sağlamak belediye başkanının öncelikli görevi olmalıdır. Kent insanı strese sokmamalı,
tersine insanın hayatına destek olmalı, güvence vermeli, yaşamımı kolaylaştırmalıdır.
Kısacası bir kent sağlıklı olmalıdır.
Seçim ortamına girdiğimiz bugünlerde bir sağlıkçı olarak, bir halk sağlıkçı olarak sağlıklı bir kent
nasıl olmalıdır diye düşünüp, konu ile ilgili görüşler yazılmaya çalışılmıştır. Bu yazı,
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) konuyla ilgili yayınladığı ölçütler dikkate alınarak hazırlanmıştır.
SAĞLIKLI KENT NEDİR ?
• Şehirde yaşayan ve çalışan insanların fiziksel, psikolojik ve çevresel refahlarını geliştirmeyi amaçlayan uzun dönemli bir kalkınma projesidir.
• Sağlıklı Şehirler Projesi bir şehrin ne olduğu ve sağlıklı şehrin ne olması gerektiğinden yola çıkar.
• Yaklaşıma göre “şehir”; yaşayan, nefes alan, büyüyen, sürekli değişen bir iç dinamiğe sahip karmaşık
bir organizmaya benzetilebilir.
• Sağlıklı şehir çevresini geliştirebilen ve kaynaklarını genişletebilen bir şehirdir.
• Sağlıklı şehir kavramı bir sonuç değil, aynı zamanda bir yöntemdir.
• Sağlıklı kent yalnızca belirli bir sağlık düzeyine ulaşmış şehir değil, sağlık bilincine sahip ve
onu geliştirmek için çaba harcayan şehirdir. Nitekim herhangi bir şehir var olan sağlık statüsüne bakılmaksızın sağlıklı şehir olabilir; gerekli olan başarmak için bir yapı ve işleyişe sahip olmak
ve sağlık için kesin karar almaktır.
SAĞLIKLI KENTLERİN NİTELİKLERİ
1. Temiz, güvenilir bir fiziksel çevre (iyi kaliteli konutlar dahil)
2. Bugün dengeli olan ve uzun erimde (vadede) sürdürülebilecek bir ekoloji sistemi
3. Güçlü, dayanışma içinde, sömürülmeyen bir toplum
4. Halkın kendi yaşam, sağlık ve gönencini (refahını) etkileyen kararlarda katılım ve denetimi
5. Bütün şehrin fertlerinin temel ihtiyaçlarının (yemek, su, barınak, gelir, güvenlik ve iş) karşılanması
6.Çeşitli temas, ilişki ve iletişim olanağı ile çeşitli kaynak ve tecrübeye ulaşılabilirlik
7. Geniş kapsamlı, yaşamsal ve yenilikçi bir kent ekonomisi
8. Geçmişe, şehir sakinlerinin kültürel ve biyolojik mirasına ve öbür küme ve kişilere bağlılığın desteklenmesi
9. Önceki özelliklerle uyumlu olanları geliştiren bir yapı
10. Optimum düzeyde herkese ulaşabilen uygun halk sağlığı ve hastalık bakım servisi
11. Yüksek sağlık seviyesi (yüksek pozitif sağlık ve düşük hastalık servisi)
SAĞLIKLI KENT OLMAK İÇİN
Sağlıklı bir kent her şeyin üzerinde tüm vatandaşlarını kapsayıcı, destekleyici, duyarlı ve vatandaşlarının farklı gereksinim ve beklentilerine yanıt verebilen bir kent olmalıdır.
• Tüm çocuklar için daha iyi sonuçlar: Çocuk hizmetleri vermek, tüm genç vatandaşları desteklemek ve çocukların yaşamlarını sistematik olarak iyileştirmeyi amaçlamak. Çocukluğun ilk dönemlerine yatırım yapmak sağlık alanındaki eşitsizlikleri azaltmanın en iyi yollarından birisidir.
• Yaşlı dostu şehirler: Yaşlı insanların sağlık ihtiyaçlarına yanıt veren politikalar ve kapsamlı eylem planları oluşturmak ve bu çalışmalarda katılımcılık, güçlendirme, bağımsız yaşam, destekleyici ve güvenli
fiziksel ve sosyal çevreler ve erişilebilir destek ve hizmetler konularına vurgu yapmak.
• Göçmenler ve sosyal bütünleşme: Sistematik olarak göçmenlerin sağlık ve sosyal ihtiyaçlarını gündeme taşımak ve entegrasyon, tolerans ve kültürel anlayış konularını desteklemek.
• Aktif vatandaşlık: Toplumsal katılımcılık ve toplumun güçlendirilmesi için etkin bir altyapı oluşturmak ve gerçekleştirilecek eylemler için toplum geliştirme tekniklerini kullanmak ve
sosyal ağ oluşturma olanaklarını geliştirmek.
• Sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetler: Toplumun ve özellikle de dezavantajlı grupların sistematik ihtiyaç değerlendirmesine dayanan duyarlı, yüksek nitelikli ve herkesin erişebileceği sağlık ve
sosyal hizmetlerin savunuculuğunu yapmak ve geliştirmek.
• Sağlık bilinci : Toplumun sağlık bilincini artıracak programlar geliştirmek ve uygulamak.
Sağlık bilinci insanların sağlıklarını geliştirmek veya sağlık düzeylerini korumak için gerekli kararları almalarına yardımcı olacak temel sağlık bilgilerini ve karmaşık sağlık sistemleri tarafından sağlanan hizmetleri alma, işleme ve anlama kapasitesi anlamına gelmektedir.
• Bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi: Topluma dayalı bütüncül yaklaşımlar kullanarak ve
risk etmenleri ile hastalıkların sosyal belirleyicilerini gündeme taşıyarak bulaşıcı olmayan ve
kronik hastalıklarla mücadele etmek amacıyla oluşturulan yerel ortaklıkların güçlendirilmesi için verilen çabaları arttırmak.
o Yerel sağlık sistemleri: Kalp hastalıkları, kanserler, solumum yolları hastalıkları ve alkol ile ilişkili hastalıkları önemek, denetim altında tutmak ve yönetmek için halk sağlığı hizmetleri ve Birinci Basamak sağlık hizmetleri içinde olmak üzere yerel sağlık sistemlerinin kapasitesini artırmak.
o Dumansız şehirler: Kamusal alanlarda ve çalışma alanlarında tütün kullanımının engellenmesine yönelik politikalar oluşturmak ve uygulamak.
o Alkol ve uyuşturucu: Alkol ve uyuşturucu kullanımının engellenmesi için sektörler arası eylem planları geliştirmek.
o Aktif yaşam: Aktif yaşam, fiziksel aktivite ve yaya ulaşımını şehir gelişim plan ve politikalarının ana konularından birisi haline getirmek.
o Sağlıklı gıda ve beslenme: Sağlıklı gıdaya eşit erişim olanaklarını ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile ilgili bilinci arttırmak.
o Şiddet ve yaralanmalar: Kadın, çocuk ve yaşlılar ve trafik ve ev kazaları dahil olmak üzere şehir içinde şiddet ve yaralanmalar ile ilgili tüm konuları kapsayan plan ve politikalar oluşturmak
o Sağlıklı ortamlar: İnsanların günlük yaşamları (örn. mahalleler, okullar çalışma alanları) ile ilişkili sağlıklı yaşam ve esenlik ile ilgili programları desteklemek.
o Esenlik ve mutluluk: Esenlik ve mutluluğu destekleyen, stresi azaltan ve toplulukların dirençliliğini arttıran faktör ve koşulları ve bu konulardaki bilinci geliştirmek ve bu konularda araştırmalar yapmak.
• Sağlıklı kent planlaması: Kent planlaması süreçlerine, program ve projelerine sağlık konusunu entegre etmek ve bu amaca ulaşabilmek için yeterli kapasite, politik ve kurumsal taahhütleri sağlamak. Master planlarına, ulaşımda erişilebilirliğe ve mahalle planlamasına özel önem vermek.
• Barınma ve dönüşüm: Planlama ve tasarım yoluyla entegre ulaşım sistemlerine, herkes için daha iyi barınma koşullarına, sağlığı geliştirici dönüşüm planlarına, fiziksel aktivite ve rekreasyon amaçlı
yeşil ve açık alanlara erişimi artırmak.
• Sağlıklı ulaşım. Çok genç insanlar ve kısıtlı hareket olanaklarına sahip olan bireyler de
dahil olmak üzere herkes için erişilebilirliği artırmak ve araba kullanmadan istenilen yere ulaşmalarını kolaylaştırmak.
• İklim değişikliği ve kamu sağlığı ile ilgili acil durumlar: Şehirlerde iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadele etmek ve küresel ekonomi, insanların serbest hareketi gibi konuların etkilerine, kamu sağlığı krizlerine hazır olmak ve anında müdahale edebilmek.
• Güvenlik: Kent ve mahallelerin tasarım ve planlarının sosyal etkileşime izin vermesini sağlamak, güvenlik hissini arttırmasına olanak vermek ve herkes için özellikle de çocuklar ve yaşlılar için hareket olanağını artırmak.
• Gürültü ve kirliliğe maruz kalma: İnsanları özellikle de çocukları zehirli ve sağlığa zarar veren salınımlara (kapalı ve açık alan hava kirliliği, kamu ve çalışma alanlarında tütün dumanı ve gürültü de dahil olmak üzere) karşı koruyucu uygulamaları geliştirmek ve kullanmak.
• Sağlıklı kent planlaması: Yürüme ve bisiklete binmeyi kolaylaştıran ve sosyal olarak destekleyici çevreler oluşturmak. Kentsel tasarımlarda şehirlerin çok yönlü ve birbirinden farklı kültürel varlıklarını güçlendirmek ve tüm vatandaşların güvenlik, erişilebilirlik, konfor ve aktif yaşam konusundaki beklentilerini karşılayabilecek kentsel tasarımlar hazırlamak.
SONUÇ
Kent yapısının kalitesi, insan sağlığı için bir temel niteliğindedir. Bugünün şehirlerindeki yoksulluk, eşitsizlik, kirlilik, işsizlik, işe, mallara ve hizmetlere erişim zorlukları, toplumsal bağlılığın azlığı gibi birçok sorun
ilgili alandaki düşük kalite ile ilişkilidir.
Kent planlamasının sosyal, fiziksel, kimyasal ve ekonomik çevre ile ve şehirlerin işleyiş şekillerine
etkisi bulunmaktadır.
Kent planlamalarını yeniden sağlık ve hayat kalitesine odaklamak lazımdır.
Bu çerçevede Türkiye’de Belediyelerin belediyecilik anlayışını değiştirerek sosyal belediyecilik anlayışı ile olaylara bakması ve şehir planlamasını yeniden sağlık ve yaşam kalitesine odaklı olarak yapması gerekmektedir.
Belediyelerin politikalarında ve uygulamalarında bu konulara önem vermesi şehirlerde yaşayan bireylerin yoksulluk, eşitsizlik, işsizlik, hizmetlere erişim zorluklarının görece azalmasına ve
kişilerin toplumsal ait olma duygularının artmasına olanak verebilecektir. (18.2.14)