Cumhuriyet Bayramı’ndan Niye Korktun Usta…
Diktatörün korkuları farklıdır:
Tiyatrodan korkar mesela…
Heykelden korkar…
Mizahtan korkar…
Fıkra dinlesin, herkes gülerken suratı düşer…
Karikatürden korkar…
*
Bu kez korkusu; bayram…
Yoksa 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını niye yasaklayacaksın?..
Terörist değil gelen, eşkıya değil…
O koltuğuna oturduğun, seni adam eden rejimin çocukları, ellerinde bayrakları ile çıkacaklar, şarkılarını söyleyecekler…
İşte korku; şarkılar…
*
Cumhuriyetin koltuğuna oturuyorsun da, bayramından niye korkacaksın?..
Cumhuriyet ile barışık olsan, sevinmelisin hani…
*
Bu biber gazları, bu demir coplar, bu panzerler, bu zırhlı, bu miğferli, kalkanlı, silahlı,
sis bombalı birlikler…
Tümü şu günlerde bayrama karşı…
29 Ekim…
Adı; Cumhuriyet Bayramı…
*
Korktunuz…
Çünkü…
Bizim dahi tamı tamına farkında olmadığımız bir gerçeği biliyorsun zalim;
Cumhuriyeti silip atmak öyle kolay değilmiş…
Onu savunan ne kadar kurum varsa yıktınız…
Ne kadar kavramı varsa sildiniz…
Onu savunanları hapishanelere tıktınız…
Önünüze engel çıkma olasılığı olanların peşine düştünüz, fişlediniz, izlediniz, evlerini dinlediniz, yuvalarına kadar girdiniz, tutukladınız, hapishanelere doldurdunuz…
Sandınız ki bitti…
*
Bence hafife aldınız Cumhuriyeti…
Ve Cumhuriyetçileri…
Öylesine, sıradan, güçsüz ve kolay sandınız…
Tüydüler, tırstılar gibi geldi sanki…
*
Artık bizden iyi biliyorsun ki, değil işte…
Yürekli Atatürk sevdalıları bir orman gibi…
Cumhuriyet âşıkları deniz gibi dalga dalga…
Gökyüzü gibi sonu yok…
*
Korktunuz…
Bu kez korku; bayram…
Ve yasakladınız…
Korktuğunuzun tescilidir bu yasak…
Tarihte “Bayram korkusu” diye yer alacak…
*
Olsun…
29 Ekim Cumhuriyetimizin şanlı bayramıdır…
Cumhuriyetin çocukları bayramlarını kutlayacaklar…
Kutlu olsun…
Sayın Ahmet Saltık,
Haklısınız; Babil Kralı Hammurabi’den bu yana dört bin yıl geçmiş… Ben beş altı bin yıl derken hata etmişim.
Ama, bugün İslam Ülkeri’nde uygulanan ve bizim ülkemizde uygulanması da fazla uzak bir ihtimal olmayan Şeriat Kanunları, Dünyanın ilk yazılı kanunlarıdır ve Babil Kralı Hammurabi tarafından düşünülmüş ve yazılmıştır.
Babil Kralı Hammurabi’nin Kanunlarının uygulanabilmesi için de; çok güçlü, çok seçkin Halifelik Hareketleri örgütlenmiştir.
Bu çok güçlü, çok seçkin Halifelik Örgütleri aynı derecede halkı örgütleme ve etkileme yeteneğine de sahiptirler.
Bunların karşsına Bekir Coşkun’un “Bayramlardan Korkarlar Mantığı”yla çıkmak çok yanlıştır.
Size, “Uğur Mumcu Dostlarına Selam Söyledi” ile başlayan on on beş yıl önce yazdığım bir dizi yazı göndermekle, “benim işim düşünmek!..” demiş oldum.
Ne yapayım, benden başka kimse düşünmüyorsa?
Dün, İlhan Selçuk’a “Fethullah, en zeki, en yetenekli binlerce genç topluyor, yarın bunları sizin karşınıza etkili ve yetkili kişiler olarak çıkaracak!.. Siz de Cumhuriyet’e yetenekli insanları toplayın,” demiştim.
İlhan Selçuk bunun yerine, Atatürkçüleri düşüncede ilkelleştirip, Cumhuriyet Gazetesini, Fethullah’ın emirlerine sundu.
Evet… Ahmet bey, ne yapayım, benden başka kimse yarını düşünmüyorsa?