Soçi Zirvesi öncesi, basında ve kamuoyunda pek çok konu başlığı ele alındı ve tartışıldı. Başta Suriye olmak üzere, S-400 meselesi, doğalgaz ticareti vesaire.
Ama liderler, girişteki bir iki “diplomatik nezaket cümlesi” haricinde bir laf etmeyince, hatta zirveye Dışişleri ve Savunma bakanları bile dahil edilmeyince, ortak bir bildiri bile yayımlanmayınca, tam bir karanlık durumu söz konusuydu.
Bilgi karanlığından söz ediyorum. Demokratik ülke ve yönetimlere yakışmayan, zaten her ikisi söz konusu olduğunda da “pek demokratik sayılmayacak” formasyonda devletler ve yöneticilerden söz ettiğimiz bir durum.
Bunun yerine, zirve ile ilgili ne biliyoruz?
Şu müthiş muhabbet mesela:
“Antikorunuz kaç sayın Putin?”
“Valla, 4 – 5 filan olmalı… ”
“Ohooo.. O da bir şey mi? Benimki 1000 civarında”
Düşünsenize, aradaki fark tam da hava atılacak bir fark. 5’e 1000 gibi bir uçurum var.
Tabii, ev sahibi devlet başkanı Putin nezaketinden olsa gerek, “Sevgili dostum Tayyip. Bana da ver senin TÜİK’i, ben 10 bin bile çıkarırım antikorumu” dememiş anlaşılan.
Kibarca, “Ölçüm kriterleri farklı olabilir tabii” diye, diplomatik bir manevra ile geçiştirmiş bu “antikor yarıştırma” seansını.
Bizim Cumhurbaşkanımız bir ara da “Hangi aşı?” muhabbetine bağlamış.
Anlaşılan, Putin “Devam aşınızı bizim Sputnik’ten yaptırın” deyince, bizimki de “Turkovac verelim” filan diye marka yarıştırmaya da girişmişler.
Olabilir. Böyle “hoşluklar”, İngilizlerin “Ice breaker” dedikleri tarzda, o “soğuk resmi ortamları ısıtmak ve buzları kırmak” amaçlı ayaküstü muhabbetlerinde yaşanır. Güzeldir de.
Ama neticede üç saat ne konuştuklarını merak etmemize engel değil bunlar.
Hepimiz, hem Rusya halkı hem de Türkiye Cumhuriyeti olarak şunları bilmek istiyoruz:
Suriye’de İdlib’de çok sayıda askerimizin şehit olduğu saldırılar da dahil olmak üzere, yaşanan çatışmaların ve gerilimin sorumlusu kim? Son dönemde şehit olan askerlerimizin katilleri kimler?
Oradaki durum ne boyutta? Daha iyiye ya da kötüye gidip gitmemesi için neler kararlaştırıldı?
Erdoğan’ın Amerikalı TV muhabiri üzerinden Biden’a attığı “zarf”ın içeriğindeki gibi, “Yeni S-400 siparişi ve hatta Rusya’ya uçak siparişi” olacak mı? “Dostum Vladimir”le bunu konuştunuz mu?
Kış geliyor. El yakan doğalgaz fiyatlarının daha da fazla yakması anlamına gelecek bir “zam” gelecek mi Rusya’dan? Yani, Putin “Vatandaşlarının Antalya’da harcadığı dövizleri, doğalgaz parası olarak geri alacak mı?”
“Senin antikorun kaç bilader?” muhabbeti filan iyi, hoş da…
Karın doyurmuyor yani.
Biraz ciddiyet.