Etiket arşivi: TAEK

Edirne Valisi; kanser uyarısı yapan doktoru görevden aldı


Edirne Valisi, kanser uyarısı yapan doktoru görevden aldı!

Dostlar,

Uz. Dr. Dilek Tucer‘i Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki 1988 – 2004 arasında geçen 16 yıllık öğretim üyeliği (tıp öğretmenliği) döneminden tanırız. Çalışkan, titiz, zarif bir insandır. Tıp Fakültesini başarıyla bitirdikten sonra sınavla kazandığı İç Hastalıkları Uzmanlık eğitimi almış sonra da yine sınavla kazandığı üst uzmanlık / yan dal olarak Mide – Bağırsak Hastalıkları (Gastroenteroloji) dalında 3 yıl daha eğitim alarak, tez yazarak “ileri uzman – yan dal uzmanı” olmuştur.

Konuya ilişkin bize ulaşan e-iletilerden bir-ikisi aşağıda..

*******************

  • Sizin o doktor hanım dediğiniz bir gastroentorologdur. Beş yıllık dahilye ihtisası üstüne üç yıllık bir süper ihtisas sahibidir. Şu ülkede bundan çok okumuş insanlar sayıyladır. Bir uzman hekimin uyarıları bile kulaktan dolma bilgi sayılıyorsa,
    yıkılsın bu dünya. Kime güveneceğiz. İmamlara, milletvekillerine, başbakana, cumhurbaşkanına güvenebilir miyiz? Doğrusu benim bu kafiye zerre kadar güvenim yoktur.Ve ayrıca, velev ki, bu hanım yanlış, yanlı beyanda bulundu. Buna bile hakkı vardır. Yanlış ya da yalanın ayıracı nedir? Hükumet mi, valiler mi ölçü olacak?Peki bu uzman doktor hanım beyanda bulundu ve diyelim ki birileri de zarar gördü.
    Peki kimler bunlar? Neden bunlar ortada yok da vali neden kendi kendine durumdan görev çıkarmış? Çiftçilerin kooperatifleri yok mu? Bırakın meslek örgütlerini, tek bir çiftçi bile yok mu, kendini anlatacak?
    Konuşamaz mıydı bir çiftçi o güzel Trakya şivesiyle?Uluorta açıklamaymış.
    İfade özgürlüğü nasıl olacak peki?
    Uluorta ifade edemedikten sonra nasıl bir özgürlüktür bu?
    İzin mi alınacak, valilik mi izin verecek?
    Bırakın lütfen, partizanlığı, fanatizmi.
    Onun bunun izniyle ifade özgürülüğü olmaz.

    İfade özgürlüğünün devlet memurları için sınırlanmasının bile bir sınırı vardır.
    Askeri, polisi, MİT görevlisini anlarım, ama doktor konuşur.
    Konu Halk Sağlığıysa özellikle konuşur.

    Rusya’da Çernobil olayında gördük.
    Japonya’da Fukuşima olayında yaşadık.
    Türkiye’de yüzlerce kez tanık olduk.
    Kamu görevlilerinin gerçekleri halktan gizleme geleneği vardır.
    Bu türden yerlerde özellikle aydınların ve bilgiye sahip olanları sorumluluğu vardır.

    Sizinki kraldan çok kralcı olmaktır.
    Devlet halk içindir.
    Kamu görevlilerinin suçlarını, ihmallerini, “devleti koruyoruz” diye
    halka rağmen korumak gayretkeşlikten başka bir şey değildir.

    Bir halk sağlığı olayını halktan gizliyorlar. Bu kadar basittir.

    Oraj POYRAZ

*********************

Dansöz bunlar.
Meğer doktor açıklamasından dolayı değil de, gelişi güzel basına bilgi vermesinden dolayı görevden alınmış. Basın ne işe yarar.
Fikir ve ifade özgürlüğü nedir?
Devlet memurları kul mudur, köle midir?
Amir nedir, yetkileri nereye kadar uzanır?
Ve en önemlisi toplumun bilgi edinme hakkı ne olacak?
Ve şunu belirtmek isterim : Eğer dindar denilen toplum bunu oyluyor ve onaylıyor ise kanser olmayı bin kere hak etmiştir.
********************

Vali, kanser uyarısı yapan doktoru görevden aldı

Engin ÖZMEN-
Ali Can ZERAY EDİRNE,(DHA)
15 Eylül 2014
EDİRNE’de Kamu Hastaneleri Birliği’ne bağlı Devlet Hastanesi’nde Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Dilek Tucer, düzenlenen basın toplantısında Ergene Nehri’nin suladığı alanlarda yetişen pirinçlerin kansere yol açabileceğini söylediği gerekçesiyle Edirne Valisi Dursun Ali Şahin tarafından görevinden alındı.
Vali Şahin, doktoru açıklamasından dolayı değil, gelişi güzel basına bilgi vermesinden dolayı görevden aldığını açıkladı.
Edirne Devlet Hastanesi’nin belirli aralıklarla çeşitli uzman hekimler aracılığı ile halkı bilgilendirmek amacıyla düzenlediği basın toplantısına katılan Gastroenteroloji uzmanı Dr. Dilek Tucer, 9 Eylül günü basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bilgilendirme toplantısında uzmanlığı olan şifalı otlar adı altında kullanılan bitkilerin, bilinçsiz ve yanlış kullanımından dolayı kanser tehlikesine sebep olabileceğini anlatan Dr.Tucer, daha sonra gazetecilerin sorusu üzerine Ergene Nehri’ndeki kirliliği ve çevresine verdiği zararları,

“Trakya bölgesinde Ergene Nehri gibi bir sorun varken yalnızca otlar açısından değil, yediğimiz öbür ürünler konusunda da büyük bir kanserojen etkisi var. Trakya bölgesi için bu çok önemli bir sorun.
Özellikle pirinç üretiminde önde gelen bölgelerden birisiyiz. Otları bir kenara bırakıyorum, pirinçte de neredeyse tüm Türkiye’ye bizden dağıtım yapılıyor. Bir otun nereden ve nasıl toplandığı çok önemli, Ergene’yi özellikle söylüyorum çünkü biz organik tarıma yönelmeye başladık ve gastroenterolojik açıdan da Trakya bölgesinde kolon ve mide kanseri özellikle
son yıllarda artmış durumda. Bunda tabii yalnızca Ergene rol oynamıyor. Çernobil’den etkilenen bölgeler arasında Karadeniz’den sonra Marmara Bölgesi geliyor zaten. Bu konu hakkında aslında bilimsel bir çalışma yok.
Türkiye’de bildiğim kadarıyla yapılan iki büyük çalışma var. Bu çalışmalar bir hekim tarafından yapılan çalışmalar değil. Özellikle Halk Sağlığı Uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada ve yabancı kaynaklı bir çalışmada da Çernobil faciasının Trakya bölgesindeki etkilerinden çokça bahsedilmekte. Gözümüzle de bunu görüyoruz.”
diye anlattı.


VALİ GÖREVDEN ALDI, SORUŞTURMA AÇTI
 

Açıklamaların basında yer alması üzerine Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Dr. Dilek Tucer hakkında soruşturma açılması talimatını vererek görevinden aldı. Edirne Kamu Hastaneleri Birliği’ndeki tek Gastroenteroloji uzmanı olan Dr. Dilek Tucer yerine Kırklareli’nden bir hekim görevlendirildi. Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Dr. Dilek Tucer’in ‘gelişi güzel basına bilgi vermesi’nden dolayı görevinden aldığını
ifade ederek şunları söyledi:
“Doktoru görevden aldık, pirinçler kanser yaptığından diye değil.
Pirinçler kanser yaptığını hangi bilimsel ortamda açıklanmış ki?
Kanser yapmış. Gelişi güzel basına bilgi vermesinden dolayı görevden aldık. Başka bir şey değil. Açıklamalarından dolayı değil.
Açıklamaları bilimsel değil. Kendiliğinden bu şekilde açıklama yapması, izin almadan bu işlere giriştiği için görevden aldık.
Bu konuyla ilgili çalışma başlattık, bakanlıktan gelen müfettiş çalışmasını sürdürüyor. Kırklareli’nden gelen bir doktor O’nun yerine göreve başladı.”

DOKTORLAR KARARA TEPKİLİ

Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ise
Dr. Dilek Tucer’in soruşturma tamamlanmadan görevinden alınmasına tepki gösterdi. Tucer’in hekimler arasında gurur kaynağı olan bir hekim olduğunu kaydeden Tanrıkulu;

 

“Öncelikle şunu söyleyeyim, liseden sonra 6 yıl Tıp okuyorsunuz, 4 yıl dahiliye uzmanlığı yapıyorsunuz,
3 yıl da bunun üzerine Gastroenteroloji uzmanlığı yapıyorsunuz. Bakın 13 yıl liseden sonra eğitim alıyorsunuz. Dilek Tucer’in bir basın açıklaması yüzünden görevden alınması bizi gerçekten üzmüştür. Dilek hanımın her zaman yanındayız ve destek veriyoruz. Buradan bir şey de açıklamak istiyorum Kamu Hastaneleri Birliğinin ayda bir açıklaması var,
bu yönetimin izniyle bir yapılan açıklaması.
Zaten yönetim bunu kendisi istiyor. Kamu Hastaneleri Birliği Devlet Hastanesi Hekimlerini ayda bir halkı bilgilendirmek üzere bir toplantıya davet ediyor.
Bu son olayda Dr. Dilek Tucer’in yine yönetimin istediği bir mekanda yaptığı bir basın açıklamasıdır.
İzinsiz bir basın toplantısı değildir.” 
diye konuştu.

 

MÜFETTİŞ SORUŞTURMAYA BAŞLADI

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in talimatıyla görevinden alınan
Dr. Dilek Tucer ile ilgili Sağlık Bakanlığı’ndan istenen müfettiş kente gelerek incelemeye başladı. Tucer’in hekim arkadaşları da sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirerek soruşturma tamamlanmadan görevden alınması kararını protesto etti.
********************
Dostlar,

 

Bu tür soruşturmalarda gerek başhekimliğimniz ve sağlık müdürlüğü görevimiz, gerek Türk Tabipleri Birliği ve Üniversitede çeyrek yüzyılı aşan hocalık görevlerimizde çoook bulunduk. Diyelim ki izin alınmadan basına açıklamada bulunuldu.. Niçin görevden el çektirirsiniz? Bir yandan yönetsel soruşturmanız sürer, öbür yandan soruşturma yürür. Atılı suç bu denli ağır mıdır ki görevden el çektiriyorsunuz? Dr. Dilek hanım görevde kalsaydı sözde suç kanıtlarını mı değiştirecekti? Kimilerine baskı mı yapacaktı?

Görevden alınmasında hangi üstün kamu yararı ve hukuksal gerekçe vardır?


İmam Hatipli 4 aylık Edirne Valisi
yanlış yapmıştır.
Yetkilerini aşmış ve hukuku zorlamıştır.
Yapılan işgüzarlıktır, terör estirmedir..

Vali, 657 sayılı yasanın kimi ilkel hükümlerini (Md. 15) katı bir baskıcı – antidemokratik – özgürlükçü olmayan ve hoşgörüsüz anlayışla uygulamıştır. Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek (657 md.125/B-m) 17.09.2004 tarih ve 5234 sayılı 17.09.2004 tarih ve 5234 sayılı yasayla, 657 sayılı Yasada yapılan değişiklikle, eylemin karşılığı Kınama olarak tanımlanmıştır.

 

Kınama, Uyarıdan sonraki en hafif disiplin cezasıdır.
Eylem ile önlemin ya da yaptırımın dengeli olması gerekir. Görevden elçektirmenin hiçbir hukuksal, akla uyar yanı ve gerekçesi yoktur. Kaldı ki, açıklamanun yasal zemin ve zamanda yapıldığını Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu açıklamaktador.

 

AYRICA :

 

  • Sanık “türbanlı” olsaydı, İmam Hatipli Edirne Valisi
    bunu yapabilir miydi??

Ayrıca yaş 64.. Seneye emekli olacak Vali,
neden katı – yasakçı despot yolu seçer? 657’nin ve
bağlı disiplin yönetmeliğinin bu anti-demokratik hükümlerinin daha üstün hukuk normları karşısında
bir anlamı yoktur.

Doktorların halkın sağlık eğitiminden sorumlu olduklarını biliyoruz. (Dünya Sağlık Örgütü tanımı)

4 yıllık Hukuk eğitimli Vali çok ayıp etmiştir,
hiç şık değildir yaptığı.. Biz hekimler, bu tür davranışların ruhsal arkaplanını çok net biliriz.
Yazar ve söylersek ayıp olur, çok ağır kaçar.

Hele hele Valinin partisi AKP yasaklara karşı, ileri demokrasi düzeni getirirken (!?).. Ergene havzasındaki tehlikeli kirliliğin sağlık sakıncaları ile ilgili olarak Trakya Üniversitesinde çok sayıda bilimsel çalışma yapılmıştır. Vali isterse bunları Üniversite kendisine sunar.
Trakya pirinçlerinde, yumurtalarında, piliç dokularında DİOXİN adlı toksik-karsinojen maddenin varlığını biz Gıda derslerimizde yıllardır anlatmaktayız.
Yöneticiler genelde halktan saklarlar.. Örnekler öyle çok ki.. Çernobil dönemi bakanlarından Hüseyin Cahit Aral “çaylarımız radyasyonsuzdur..” diyerek TV’lerde çay içerek halka yalan söylemişti. TAEK‘ten emekli uzman arkadaşlarımızın bize aktardıklarına göre, Çernobil sonrası ölçülen radyasyon 10 birim ise halka 1 (bir) birim olarak açıklanmıştır. Benzer biçimde Dilovası‘nda çevre araştırması yapan ve kanser ölümlerinin 3 kat arttığını açıklayan Halk Sağlığı hocamıza Kocaeli Belediye başkanı “şarlatan” demiş ve açılan davada hapis cezası almıştı..

Öte yandan Valini açıklaması içerik olarak da çelişkilidir. İHL’li Vali bir yandan basına izinsiz açıklama nedeniyle “görevden aldık” derken, öbür yandan da “açıklaması bilimsel değil.. nerde kanser verisi..?” gibisinden kendi uzmanlık alanını aşan gerçek dışı bildirim yapmaktadır. Hazin bir durumdur.
Vali, bu soruşturma sonrasında dava edilerek tazminata mahkum edilebilir.


Anayasa md. 90 / son
fıkra bağlamında düşünce ve onu ifade özgürlüğü, çok sayıda uluslararası sözleşme ile temel insan hak ve özgürlüğü kapsamında iç hukuka TBMM’ce usulüne uygun olarak maledilmiştir ve bunlar iç yasalarla çeliştiğinde üstün hukuk normlarıdır.

AİHM’nin de AİHS’ni uygularken İHL’li valinin işgüzarlıkla uyguladığı keyfi yaptırımların iç hukuktaki sıradan dayanaklarını dikkate alacağını hiç ama hiç sanmıyoruz. Dr. Tucer ve Edirne Tabip Odası, TTB desteği de alarak sorunun peşini bırakmamalıdır. Valinin hukuk dışı keyfi eylemi, bir bumerang gibi geri dönerek kendisini vuracaktır.

 

  • Dileriz Sağlık Bakanlığj denetcisi hemen göreve iade kararı verir ve gerekirse yönetsel soruşturma sürer. Verilebilecek en ağır ceza KINAMA’dır çünkü.. Bu olası ceza için sanığı görevden alarak peşinen cezalandırmak kabul edilemez. Ayrıca Dr. Dilek Tucer
    bu hastanede tek Gastro-enteroloji uzmanıdır. Halkı O’nun uzmanlık hizmetinden yoksun bırakmaya hiç kimsenin hakkı olamaz. Kırklareli’nden uzman istenmesi de bu ayıbın farkında oluştur. Ancak bu kez, Edirne’den çok daha küçük bir kent olan Kırklareli’nde 2. bir Gastro-enteroloji uzmanı kaldığını
    hiç sanmıyoruz.

Vali durup dururken terör estirmiştir.

İçişleri bakanlığınca kendisi soruşturulmalıdır.

Bu da bizim Bakanlıktan istemimiz hatta
suç duyurumuzdur.

 

Sevgi ve saygı ile.
16.9.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Fukuşima, Nükleer Santral, Kanser ve Türkiye / Fukushima Disaster, Nuclear Power Plant and Turkiye

DOSTLAR,

Japonya, 11 Mart 2011′de yaşadığı dev felaketin ardından nükleer santrallarını kapıyor. Basından öğrendiğimize göre geçtiğimiz haftalarda, yani tarihsel felaketin 1. yılında bunu yaptı. Yani musibetten gerekli dersi çıkardı..

Türkiye’ye gelince.. Harıl harıl koşturuyor. Almanya’da geçen yıl köktenci bir kararla
10 yıl içinde nükleer santral enerjisini bırakacağını açıkladı. Üstelik Türkiye, halkının yoğun protestolarını, direncini de faşistçe baskı ile karşılıyor. Öte yandan, Rus hükümeti ile yaptığı anlaşmayı TBMM’den geçirerek Anayasa md. 90/son fıkra korumasına aldı. CHP, “Anlaşmayı uygun bulma yasasını” Anayasa Mahkemesine götürdü..
Bu Eylül’de 2 yıl olacak.. Yeni Anayasa Mahkemesi henüz gündemine bile al(a)madı öğrenebildiğimiz kadarıyla.. Anlaşmayı iptal olanağı da kalmadı,
çünkü milyar dolarlık tazminat söz konusu..

Bu sunuyu 2011 Nisan ve Mayıs aylarında birçok yerde paylaştık.
Gözden geçirerek sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Bu kez bir de NÜSED 2. Başkanı olarak..

NÜSED: Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği

TÜRKİYE NÜKLEER SANTRAL SEVDASINDAN YOL YAKINKEN VAZGEÇMELİ!

Kapsamlı sunuyu izlemek için lütfen aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklar mısınız??

Fukushima_Kanser_Nukleer_Santral

Sevgi ve saygı ile. 25.5.12

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Tıbbi Atıklar ve El Yıkama

Tibbi_atiklarin_denetimi_ve_ el_hijyeni