Etiket arşivi: Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası

BİZ HEKİMLER NE İSTİYORUZ??

Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz!
Ekonomik ve Özlük Haklarımız,
Halkın Sağlık Hakkı İçin G(ö)REV’deyiz!

 

Açıklamalar görselin altındadır…
Dikkatle okunması ve paylaşılması dileğimizdir..

(https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=08e00778-88ad-11ec-bfc3-c3e948a9785f)

Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz!
Ekonomik ve Özlük Haklarımız,
Halkın Sağlık Hakkı İçin G(ö)REV’deyiz!

8 Şubat 2022

  • Sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programı ile, sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş halkın sağlık hakkı elinden alınmış gelinen aşamada sağlık sistemi işlemez hale gelmiştir.
  • Pandeminin katmerleştirdiği sağlık emekçilerinin çalışma koşullarında artan zorluklar ve ekonomik krizin de derinleştirdiği ekonomik hakları ile ilgili büyük kayıpları yaşamaya devam ediyoruz. Siyasal iktidar sağlık hizmetlerini üreten hekimleri ve sağlık çalışanlarının haklarını görmezden gelmekte, tercihini sermayeden yana kullanmaktadır. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz.
  • Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, sağlık hizmet sunumunda sevk zincirinin tamamen ortadan kaldırıldığı, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını elinden almaktadır.
  • Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Bu işlemeyen, sağlık değil sağlıksızlık üreten sağlık sisteminin tüm yükünü ise sağlık emekçileri çekmekte, emeklerinin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenmektedirler.
  • Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile daha çok çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nitelik değil nicelik önemsenmektedir. Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin iyilik hali ortadan kaldırılmaktadır.
  • Sağlık emekçileri arasında ayrımcılık yapılmaktadır. Pandemi sürecinde her türlü çalışma riskini göze alarak, hayvan hastalıkları ile mücadeleden, gıda güvenliğine kadar her alanda canla başla çalışan Veteriner Hekimler, sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu güç koşullara fazlasıyla muhatap olup yıpratıcı işlerde çalışıp, hasta sahibinin şiddetine maruz kalıp, hastalarını iyileştirirken zoonoz hastalıklara yakalandıkları halde, sağlık çalışanlarına yapılan hiçbir iyileştirme uygulamalarından faydalandırılmamaktadırlar.
  • Sağlık sisteminde yaşanan tüm olumsuzluklar sağlık emekçilerine yansıtılmakta, pandemiyle beraber daha da derinleşen yanlış sağlık politikaları, ülkeye olduğu gibi sağlığa da yansıtılan şiddet dili her geçen gün daha da can yakmakta, canımızı almaktadır. Hemen her gün sağlık emekçileri ölümlere varan sağlıkta şiddet ile karşı karşıya gelmelerine rağmen, güvenli işyerleri ve etkili-caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasası ise bakanlığın gündeminde bile değildir.
  • Uzun süredir sağlık emek meslek örgütleri olarak sağlık alanında yaşanan bu olumsuz tabloya karşı hep beraber daha iyi bir sağlık ortamı için birlikte mücadele ediyoruz. Yalnızca son 6 ayda gerçekleştirdiğimiz onlarca etkililiklerden bazılarını hatırlatmak isteriz. Bunlar;
  • 2022-2023 yıllarını kapsayan ve 2021 Ağustos ayında görüşülmeye başlanan TİS öncesi Haziran ve Temmuz aylarında ve TİS görüşmelerinin devam ettiği Ağustos ayı boyunca kezlerce taleplerimizi dile getirdik. Hastane önlerinden, il ve ilçe sağlık müdürlükleri  önünden ve alanlardan seslendik. TİS görüşmelerinin yetkilendirilmiş yandaş sendika ve  birlikte hareket ettiği sarı sendika tarafından emekçiler için hüsranla sonuçlanan bir anlaşma ile bitirilmesi üzerine 2022 Sağlık Bakanlığı bütçesine yönelik aralık ayına kadar devam eden bir sürü eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Bakanlığa, siyasi partilere ve TBMM’ye taleplerimizi ilettik. Çok sayıda eylem ve etkinlikle sesimizi duyurmaya çalıştık.
  • 30 Haziran 2021 tarihinde ASM’ler için yayımlanan ceza yönetmeliğine karşı Ankara’da İzmir’de, İstanbul’da mitingler gerçekleştirdik, kezlerce kez iş bıraktık. Asistan hekimler başta olmak üzere sağlık emekçilerinin angarya çalışma koşullarına “Çalışırken ölmek istemiyoruz! Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!” ilkesi ile eylemler yaptık. İş bıraktık.
  • Emekli aylıklarının benzerleri ile kıyaslanamayacak ölçüde düşük olması nedeniyle sağlık çalışanları emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda kalmaktadır. Getirilen ek ödeme miktarı emekliyi çalışmaktan alıkoyabilecek bir miktar değildir. Bu bakımdan, söz konusu ek ödemeden yararlanmak için çalışmama koşulunun getirilmesi doğru değildir. Öte yandan, başka meslek kesimlerinde emeklilikte ödenen birtakım ek zam ve tazminatlar bulunmakta ancak bunlar özelde çalışmaları halinde kesilmemektedir.
  • Emeklilikte herkes eşittir, emekliler arasında ücret farklılığı yaratılmasını gerekli kılan herhangi bir hiyerarşi veya statü yoktur. Bu nedenle, emeklilere verilecek ek ödemede, hangi sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak emekli olduğuna bakılmamalı, hepsine eşitlik ve adalet ölçüsünde insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı bağlanmalıdır.
  • “Karanlığa Karşı; Önlüğümüzün Beyazına, Özlük Haklarımıza, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz – Emek Bizim, Söz Bizim” diyerek başlattığımız yürüyüş sonrasında gerçekleştirdiğimiz BEYAZ FORUM ile taleplerimizi duyurduk. Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikaların durdurulması sağlık hizmetlerinin toplumcu bir anlayışla yeniden inşa edilmesi, sermayeye değil sağlığa bütçe ayrılması için önerilerimizi, taleplerimizi ifade ederek ekonomik ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini istedik.
  • İlk olarak hekimlerin ve diş hekimlerin bir kesiminin gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında bile eşitsizlik yaratan ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine karşı 6 Aralık’ta ve 15 Aralık’ta GöREV’deydik. Ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ettik. 26 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında “NÖBET” tutarak tasarının kapsayıcılığı artırılarak derhal Meclis’e getirilmesi talep ettik. 4 Şubat’ta Meclis önüne giderek taleplerimizi bir kez daha haykırdık. Bugün de sesimize kulak asmayan, taleplerimizi görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı G(Ö)REV’indeyiz.

Taleplerimizi açık                     :

  • Tüm sağlık emekçilerine insanca yaşamaya olanak veren, emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin verilmesi; eğitim durumu, hizmet yılı, mesleksel risk gibi etmenleri ile ücret skalasının (AS: eşelinin) belirlenmesi.
  • Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması.
  • 657, 992, 1593, 5199, 5216, 5393, 5996, 6343 sayılı yasalara göre sağlık alanında görev yaptıkları halde, sağlık çalışanı olarak görmezden gelinen veteriner hekimlerin de, tüm sağlık çalışanlarına yapılacak yasal düzenleme ve maaş iyileştirmelerinden faydalandırılması.
  • Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması.
  • COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması.
  • Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.
  • Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği Birinci Basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi.
  • Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması.
  • Sağlık hizmetlerinde katkı, katılım payı, reçete ücreti vb. adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi.
  • Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi.
  • Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması.
  • Sağlığa ve sağlık emekçilerine bütçeden daha fazla pay ayrılması.
  • Hangi statüde olursa olsun tüm sağlık çalışanı emeklilerine insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı.
  • Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma yaşamının sürdürülemez
    olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz.
  • Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları olarak hakkımızı gasp eden bu bozuk düzene karşı alternatifsiz (AS: seçeneksiz) değiliz. Bize dayatılan bu çalışma koşulları, bu sefalet ücretlerin kader olmadığını biliyoruz.
  • 14 Mart sağlık haftasına doğru giderken büyük sağlıkçı buluşmaları gerçekleştireceğiz. Taleplerimizin karşılanmaması durumunda daha uzun süreli G(Ö)REV’e hazır bulunduğumuzu da buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz.

Sağlık alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi yasalaştı

Sağlık alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi yasalaştı

Hekimlerin çalışma ve eğitim hakkına kısıtlamalar getiren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. (Cumhuriyet, 15.11.2018)

[Haber görseli]

AKP tarafından “Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası” adı altında Meclis’e sunulan yasa teklifi hekimlerin çalışma ve eğitim hakkına kısıtlamaya dönüştü. Tabip odalarının “Hekimlik yapmak istiyoruz” diyerek protesto ettiği yasa teklifi bugün Meclis’ten geçerek yasalaştı.

5. MADDEDE GERİ ADIM

KHK ile İhraç edilen doktorları ilgilendiren 5. madde yapılan değişikliklerle kabul edilmişti. Yasanın mevcut haliyle ihraç edilen doktorlar kamuda değil, SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışabilecek. Raporları geçerli olacak.

450 GÜN BEKLEME SÜRESİ

Kamu görevinden çıkarılan ve güvenlik soruşturması sonucunda kamu görevine alınmayan devlet hizmeti yükümlüsü doktorlar, çıkarma veya göreve alınmama kararının verildiği tarihten başlayarak 450 gün sonunda mesleklerini yürütebilecek. Teklifin mevcut halinde bu süre 600 gündü. Devlet yükümlülüğünü yerine getirirken kamu görevinden çıkarılanların hizmet süreleri bu süreden düşürülecek.

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU DA CEZA UYGULAYABİLECEK

Kanunla; Ecza Ticarethaneleriyle Sanat Ve Ziraat İşlerinde Kullanılan Zehirli Ve Müessir Kimyevi Maddelerin Satıldığı Dükkanlara Mahsus Kanun’da değişiklik yapılıyor. Cezaların zamanında ve gecikmeden tesis edilebilmesi için mahalli mülki idarelere göndermeden Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna da ceza uygulayabilme yetkisi veriliyor, caydırıcılığı sağlamak için fiilin niteliği ve önemine göre para cezalarının alt ve üst sınırı yeniden belirleniyor.

Yasada belirtilen kurallara ve yasaklara uymayan eczane sahipleri veya mesul müdürü ile sanat ve ziraat işlerinde kullanılan zehirli ve müessir madde satıcılığı yapanlara, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu veya mahalli mülki amir tarafından 2 bin liradan 20 bin liraya dek idari para cezası kesilecek. Fiilin bir yıl içinde tekrarı halinde ceza bir kat artırılacak.

Yurt dışından sağlanan ilaçlar için ruhsat başvurusunda bulunma süresi, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başlayacak.

Eczacı olmayanların, eczacı mesul müdür atayarak eczane açabileceği kuralı şirketler için de uygulanacak, böylece muvazaalı ortaklıklar ortadan kaldırılacak. Diplomalı eczacı olmak şartıyla, ortaklardan birinin ticarethane işlerinden mesul müdür gösterilmesi şartı kaldırılacak.

TABİP ODALARINA TIRPAN

Tabiplerin birden fazla tabiplik görevi kabul etmeleri için tabip odasından izin almaları şartı kaldırılacak.

Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı için tahsis edilen döner sermaye miktarı, her bütçe yılında Cumhurbaşkanı tarafından ihtiyaca göre artırılabilecek. Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı için tahsis edilen döner sermaye miktarı 10 milyar lira olacak.

Sağlık Bakanlığına bağlı döner sermaye işletmelerinin muhasebe hizmetleri bakanlıkça yürütülecek ancak Bakanlık tarafından teklif edilen ve Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygun görülen döner sermaye işletmelerinin muhasebe hizmetleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yerine getirilebilecek.

EMBRİYO VE ÜREME HÜCRESİ BAĞIŞLAYANA CEZA

Yasaya aykırı biçimde embriyo ve üreme hücresi bağışlayan, aşılayan, bulunduran, kullanan, saklayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar, alım ve satımına aracılık edenler veya komisyonculuğunu yapanlar veya bu fiilleri özendiren, bunlara yönlendiren, bunlara yönelik ilan, reklam veren, yayınlayan kişiler hakkında, eylem daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde 3 yıldan 5 yıla dek hapis ve bin günden 2 bin güne dek adli para cezası uygulanacak.

Bakanlıktan izin almadan organ nakli ve üremeye yardmcı tedavi merkezi açılamayacak. Yasaya ve Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara (ilke ve yöntemlere) aykırı etkinlik gösteren sağlık kurum ve kuruluşlarının, fiilin niteliği ve yinelenmesi halinde faaliyeti durdurulacak veya faaliyet izni iptal edilecek.

SAĞLIKTA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ

Yasayla; sağlık çalışanlarına karşı şiddetin önlenmesi amaçlanıyor. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan çalışanlara karşı görevleri nedeniyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanacak ve gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilecek. Cumhuriyet savcısı adli işlemleri yerine getirecek. Bu suçların soruşturmasında, kolluk tarafından müşteki (yakınmacı), mağdur veya tanık olan sağlık çalışanının ifadeleri işyerlerinde alınacak. Bu hükümler, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapanlara karşı görevleri nedeniyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanacak.

Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu‘na göre birlikte kullanım protokolü yapılmış sağlık kurumlarında çalışacak üniversite personeli ile maddenin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak üç ay içinde bu kanun kapsamında sözleşme yapılacak.

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İÇİN DÜZENLEME

Televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, tütün ürünlerinin kullanılması ve görüntülerine yer verilmesi ya da internet, topluma açık olan sosyal medya veya benzeri ortamlarda ticari veya reklam amacıyla tütün ürünleri kullanılamayacak, görüntülerine yer verilemeyecek.

  • Sağlık, eğitim ve öğretim, kültür ve spor hizmeti verilen yerlerde ve üniversite yerleşkelerinde tütün ürünlerinin satışı yapılamayacak.

Tütün ürünleri paketleri ile nargile şişelerinin üzerine, zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajların konulacağı alan, %65’den %85’e çıkarılacak. Bütün tütün ürünlerinin üzerindeki yazı ve şekiller aynı olacak. Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri; markanın yazım biçimi, yazı karakteri, punto boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, öbür yazı, ibare ve şekiller dahil olmak üzere, aynı biçimde tasarlanan düz ve standart paket olarak piyasaya sunulacak.

SİGARA PAKETLERİNE DÜZENLEME

Marka, paketin yalnızca bir yüzeyine ve bu yüzeyin %5’ini aşmayacak biçimde yazılacak. Paketlerin üzerine markanın logosu, simgesi vd. işaretleri konulamayacak. Bu kurallar, birden fazla paketi bir arada bulunduran tütün ürünleri kutuları için de geçerli olacak. Tek tip olarak tasarlanan sigara paketleri ile ilgili hususlar, Sağlık Bakanlığı’nın uygun görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle düzenlenecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri, 7 ay içinde, Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi Ve Kontrolü Hakkında Kanun‘un kuralları ve yasakları düzenleyen maddesine uygun duruma getirilecek. Bu süre Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 6 aya dek uzatılabilecek.